İlâh edindiğiniz şeyler benim düşmanımdır ancak âlemlerin Rabbi müstesnâ!
Ayet meali
Bismillahirrahmanirrahim
Cenab-ı Hak (c.c), Şuara Suresi 69-82. ayetlerinde meâlen şöyle buyuruyor:
69 . (Habîbim, yâ Muhammed!) Onlara İbrâhîm’in haberini de oku!
70 . Hani, babasına ve kavmine: “(Siz) nelere tapıyorsunuz?” demişti.
71 . (Onlar:) “Birtakım putlara tapıyoruz, öyle ki (biz) onlara tapmakta devam eden kimseleriz” dediler.
72,73 . (İbrâhîm:) “Peki duâ ettiğiniz zaman (onlar) sizi işitiyorlar mı? Yâhut size fayda sağlıyor veya zarar verebiliyorlar mı?” dedi.
74 . (Onlar:) “Hayır! (Biz) atalarımızı böyle yapar bulduk” dediler.
75,76 . (İbrâhîm) dedi ki: “Siz ve önceki atalarınız, artık nelere tapmakta olduğunuzu gördünüz mü?”
77,78 . “İşte şübhesiz ki onlar (ilâh edindiğiniz şeyler), benim düşmanımdır; ancak âlemlerin Rabbi müstesnâ! (O,) beni yaratandır; bana doğru yolu gösteren de O’dur!”
79 . “Beni yediren de, beni içiren de ancak O’dur!”
80 . “Hem hastalandığım zaman da bana ancak O şifâ verir!”(1)
81 . “O ki, beni vefât ettirecek; sonra beni diriltecek.”
82 . “Dîn (hesab) günü hatâlarımı benim için bağışlayacağını umduğum O’dur!”
1- “Evet minnetdarlık ve teşekkürü da‘vet eden ve muhabbet ve senâ (övgü) hissini tahrîk eden, hayattan sonra rızk ve şifâ ve yağmur gibi vesîle-i şükran (şükre sebeb olan) şeyler dahi doğrudan doğruya Zât-ı Rezzak-ı Şâfî’ye (bol rızık ve şifâ verici olan Allah’a) âid olduğunu, esbab ve vesâit (sebebler ve vesîleler) bir perde olduğunu هُوَالرَّزَّقُ ذُوالْقُوَّةِ الْمَت۪ينُ [O, Rezzâk (çokça rızık veren), kuvvet sâhibi, Metîn (aslâ sarsılmaz) olandır.] وَ اِذَا مَرِضْتُ فَهُوَيَشْف۪ينَ [Hem hastalandığım zaman da bana ancak O şifâ verir!] وَهُوَ الَّذ۪ي يُنَزِّلُ الْغَيْثَ مِنْ بَعْدِ ماَ قَنَطُوا [Ve (insanlar) ümidlerini kestikten sonra yağmuru indiren ancak O’dur.] gibi âyetlerle rızk, şifâ ve yağmur, münhasıran (sâdece) Zât-ı Hayy-ı Kayyûm’un (hayat sâhibi ve herşeyi varlıkta tutan Zât’ın) kudretine has olduğunu ve perdesiz, ondan geldiğini ifâde için kāide-i nahviyece alâmet-i hasr ve tahsis (sınırlamaalâmeti) olan وَهُوَالَّذّ۪ي ۞ هُوَ الرَّزَّقُ ile ifâde etmiştir. İlâçlara hâsiyetleri veren ve te’sîrini halkeden ancak o Şâfî-i Hakîkî’dir.” (Lem‘alar, 30. Lem‘a, 393)

Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve BÜYÜK HARFLERLE yazılmış yorumlar
Adınız kısmına uygun olmayan ve saçma rumuzlar onaylanmamaktadır.
Anlayışınız için teşekkür ederiz.