Siber güvenlik, siber ortamı, kuruluşların ve kullanıcıların kaynaklarını korumak için kullanılan araçlar, stratejiler, güvenlik ilkeleri, güvenlik teminatları, risk yönetimi yaklaşımları, eylemler, eğitim, sigorta ve teknolojilerin bir koleksiyonudur.

Siber güvenlik, ilgili siber tehditlere karşı bir kuruluşun veya kullanıcıların kaynaklarının güvenlik özelliklerini elde etmek ve sürdürmek anlamına gelir.

Güvenliğin temel hedefleri göz önünde bulundurulur.
Bunlar: kullanılabilirlik, bütünlük, özgünlük ve gizlilik.

Siber güvenlik, bilgi toplumunun gelişmesi için artık bir ön koşuldur.

Siber güvenlik harcamaları 2021'de 60,2 milyar dolara ulaşabilir

Mevcut yatırım eğilimleri devam ederse, siber güvenlik pazarı bu yıl yüzde 10 büyüyecek.

Araştırma şirketi Canalys'in tahminlerine göre, 2021 yılında siber güvenlik harcamaları 60,2 milyar dolara ulaşabilir. Genel olarak siber güvenlik pazarı, mevcut yatırım trendleri devam ederse bu yıl en iyi ihtimalle yüzde 10 artacaktır. Yeni karantina kısıtlamalarının ekonomi üzerindeki olası etkisini hesaba katan uzmanlar, en kötü durumda yüzde 6'lık bir artış- 57,7 milyar dolara kadar- tahmin ediyor.

Canalys, siber güvenlik pazarını şu kategorilere ayırmıştır: uç nokta güvenliği, ağ güvenliği, web ve e-posta güvenliği, veri güvenliği, güvenlik açığı analizi ve kimlik bilgileri erişim kontrolü.

En hızlı büyüme web ve e-posta güvenliğinde bekleniyor- yüzde 12,5. Bunu, güvenlik açıkları ve güvenlik analizi izler- yüzde 11. Uç nokta güvenlik pazarı, 2020'ye kıyasla büyümesini yavaşlatacak ve yalnızca yüzde 10,4 oranında büyüyecek. Kimlik bilgisi erişim yönetimi çözümleri pazarı da yüzde 10,4 oranında büyüyecek. Siber güvenlik pazarının en büyük bölümü olan ağ güvenliği çözümleri yüzde 8, veri koruma çözümleri pazarı ise yüzde 6,6 artacak.

Koronavirüs salgınına rağmen Canalys, şirketlerin siber güvenlik bütçelerinin şu ana kadar değişmediğini tahmin ediyor. Bununla birlikte, KOBİ harcamalarındaki kesintiler, personel işten çıkarmalar ve işten çıkarmalar, özellikle konaklama, perakende ve ulaşım dahil olmak üzere en çok etkilenen sektörlerde anlaşma uzatmalarını ve çok yıllı sözleşmeleri etkiledi.

Canalys ayrıca, siber güvenliğe yapılan yatırımların artmasına rağmen rekor seviyelere ulaşan veri ihlallerinde ve riskli kayıtlarda artışa dikkat çekti. Tahminlerine göre 2020 yılında çeşitli kişisel bilgileri içeren yaklaşık 12 milyar kayıt ele geçirildi. Bilinen fidye yazılımı saldırılarının sayısı yüzde 60 arttı.

Çoğu zaman siber suçlular, bulut veri tabanlarının yanlış yapılandırılmasından yararlanır ve siber hijyen kurallarına uymayan çalışanlara karşı kimlik avı kampanyaları yürütür.

Çok yönlü yapay zekâ tarihe bir gezi

"Yapay zekâ" (AI) terimi ilk olarak 1956'da John McCarthy (Dartmouth College), Marvin Minsky (Harvard Üniversitesi), Nathaniel Rochester (IBM) ve Claude Shannon (Bell Telephone Laboratories) tarafından kullanıldı.

O zamandan beri, AI'nın tanımı, bilgi teknolojisinin gelişme düzeyine bağlı olarak birkaç kez değişti.

Bu nedenle, genellikle bağlama ve teknoloji geliştirme düzeyine bağlı olarak yorumlanır.

Bu tür tanımlara AI paradigmaları denir ve bunları değiştirme süreci, AI paradigma değişimidir.

Örneğin, David Auerbach beş AI paradigmasını tanımlar:

1-Spekülatif (1940'a kadar).

2-Sibernetik (1940-1955).

3-Sembolik AI (1955-1985), AI kış (1974-80).

4-Subsembolik AI (1985–2010), 2. AI kışı (1987–1993).

5-Derin Öğrenme (2010 —...).

Yapay zekâ geliri 2030'a kadar 101,8 milyar dolara çıkacak

Uzmanlar, pazarın büyümesini siber saldırıların sayısındaki artış ve BYOD yaklaşımının popülerliği ile açıklıyor.

ResearchAndMarkets uzmanları, 2030 yılına kadar bilgi güvenliği pazarındaki yapay zekâ teknolojilerinden elde edilen gelir hacminin 2020-2030 döneminde yıllık ortalama yüzde 25,7 büyüme oranıyla 101,8 milyar dolara yükseleceğini tahmin ediyor. Karşılaştırıldığında, 2019'da AI geliri 8,6 milyar dolardı.

Yapay zekaya ek olarak, uzmanlar önümüzdeki on yıl içinde DLP segmentinde talepte artış bekliyor. Yapay zekâ, makine öğreniminin kullanımıyla, siber güvenlik tehditlerine karşı korunmaya yardımcı olmak için etkili uç nokta koruması sunar. Buna karşılık, DLP çözümleri, verilerin izlenmesinde, tanımlanmasında ve korunmasında önemli bir rol oynar ve temel olarak, yetkisiz erişimi veya gizli bilgilerin kullanımını önlemek için veri güvenliği politikaları oluşturmak için kullanılır.

Uzmanlar, AI ve DLP teknolojilerine olan talebin artmasını, dünya çapında siber saldırıların ve siber dolandırıcılığın sayısındaki artışa bağlıyor ve bunların payı (ödeme kartları ve kimlik kartlarının çalınması dahil) tüm siber olayların yüzde 55'ini oluşturuyor. Uzmanlara göre, siber saldırıların sayısındaki artış, dünya genelinde birçok kuruluşun BYOD yaklaşımını daha sık kullanmaya başlamasından da kaynaklanıyor.

Uzmanlar, bu tür çözümlerin yanıt sürelerini kısaltarak, tehditleri belirleyerek ve acil müdahale gerektiren saldırıları belirlemek için bileme tekniklerini belirleyerek siber dolandırıcılıkla mücadeleye yardımcı olduğundan, tüm bu faktörlerin AI teknolojileri için küresel pazardaki büyümeyi teşvik ettiğini açıklıyor.

ResearchAndMarkets'e göre 2019'da Kuzey Amerika, AI pazarında lider konumdaydı, ancak önümüzdeki on yıl içinde uzmanlar, Asya-Pasifik bölgesinde bu alanın hızlı bir şekilde gelişmesini bekliyor.

BYOD (kendi cihazınızı getirin), kurumsal bir bilgisayar yerine bir kuruluşun çalışanının dizüstü bilgisayar, tablet veya akıllı telefon gibi çalışmak için kendi cihazını kullandığı bir durumu açıklayan bir terimdir.

Her şeye rağmen, modern dünyada yapay zekanın varlığı zaten bir gerçektir ve her zaman "en ileri seviyede" olan siber güvenlik alanı, yeni teknolojinin ana test alanlarından biridir.