İftar bahane

“Gönül ne kahve ister, ne kahvehane, Gönül sohbet ister kahve bahane'.'

Geçtiğimiz Pazartesi akşamı Risale Haber’in İstanbul Dilruba Restoran’da tertiplemiş olduğu iftar programına katılma imkanı buldum.

Orada kimler yoktu ki…

Üstadın saff-ı evvel konumundaki ağabeyler onca erişkin yaşlarına ve bükülmüş bellerine rağmen davete icabet etmiş gelmişler, etrafı kandil gibi aydınlatmaya devam ediyorlardı.

Şer güçlerin aralarına fitne sokarak ayırmaya çalıştığı Nur camiası içerisindeki meslek ve meşreplerin temsilcileri, alanlarında otorite yazarlar, çizerler bu kandillerin etrafında halka olmuşlardı.

Bunca fitneye rağmen Peygamberimizin “Ümmetimin ihtilafı rahmettir” müjdeli hadis-i şerifinin koruyucu çatısı altında rahmet pınarlarından maddi ziyafetten ziyade, manevi ziyafetin nurlarından gıdalanmak için toplanmışlardı.

Rahmet-i Rahmana kavuşmuş olan Üstad ve talebeleri manen oradaydılar.

Osman Yüksel oradaydı. Gönül pınarlarından coşup gelen “Said Nur ve Talebeleri” başlıklı yazısı Nurettin Gürsoy ağabeyin lisanında tecessüm ediyordu:

“Bahtiyar bir ihtiyar var. Etrafı, sekiz yaşından seksen yaşına kadar bütün nesiller tarafından sarılmış. Yaşlar ayrı, başlar ayrı, işler ayrı... Fakat bu ayrılıkta gayrılık yok! Hepsi birşeye inanmış: Allah’a, Âlemlerin Rabbi olan Allah’a, Onun ulu Peygamberine, Onun büyük kitabına. Kur’ân henüz yeni nâzil olmuş gibi, herkes aradığını bulmuş gibi bir hal var onlarda. Said Nur ve talebelerini seyrederken, insan kendini âdetâ Asr-ı Saadette hissediyor. Yüzleri nur, içleri nur, dışları nur... Hepsi huzur içindeler. Temiz, ulvî, sonsuz bir şeye bağlanmak; her yerde hâzır, nâzır olana, Âlemlerin Yaratıcısına bağlanmak; o yolda yürümek, o yolun kara sevdâlısı olmak...”

İftar programında bu havayı teneffüs ettik, bu coşkuyu yaşadık, bu yolun kara sevdalıları ile hemhal olduk.

Aramızda bu manevi atmosferden aşırı derecede haz duyan genç kardeşlerimiz vardı. Onların bu mutlulukları artık bizim gibi mirasyedi nesilden artık davacı olmayacaklarının ümit verici işaretleriydi.

Üstad Bediüzzaman gençlere çok ehemmiyet vermiş. Onların ahirzamanın dehşetli fitnesinin kurbanı olmamaları için var gücü ile çalışmış. Davaya sahip çıkmalarını çok arzu etmiş. Nur davasına aşk ve şevk ile sahip çıkmış ve teknolojinin yeni nimetleriyle hizmet eden bu genç kardeşlerimiz bizleri fazlasıyla memnun etti.

Said Özdemir ağabeyin Uğur Akkafa kardeşimizin sosyal medya konusundaki sunduğu bilgileri can kulağı ile dinlemesi ve teknolojinin hizmet amaçlı kullanılmasına destek vermesi “kökü mazide olan ati” ifadesinin canlı bir örneğini teşkil ediyordu.

Bu iftarda ihlas, uhuvvet, tesanüd ve sadakat vardı.

Bu iftarda uzuna bir zaman beklenen bir hasret, birlik, dirlik ve beraberlik vardı.

Bunu herkese ön yargısız, eşit mesafede ve sıfır merkezli duran, birleştirici ve toparlayıcı bir misyon takip eden Risale Haber’e borçluyuz.

Teşekkürler Risale Haber. Herkesi memnun ettiniz. Ne iyi ettiniz. Herkes gibi ben de inanılmaz derecede mutlu oldum.

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
YORUM KURALLARI: Risale Haber yayın politikasına uymayan;
Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve BÜYÜK HARFLERLE yazılmış yorumlar
Adınız kısmına uygun olmayan ve saçma rumuzlar onaylanmamaktadır.
Anlayışınız için teşekkür ederiz.