M. Maruf ÖZÜLKÜ

M. Maruf ÖZÜLKÜ

Her eser bir şimşek çakmak ister...

Geçen pazar sinemadaydım. İranlı Mecidi'nin Hz.Muhammed (asm) isimli filmini dostum Dr. Said Adın ile birlikte izledim. Hani şu "aman izlemeyin" ve "acem oyunu" denilen olay filmi...
3 saat süren dev yapımı dikkatle izledim ve suçlamaların büyük ölçüde haksız ve insafsız olduğuna kanaat getirdim.
Elbette kusurlar var, ehlisünnet kaynaklarıyla çelişen bilgiler var. Ebu Leheb'in cariyesini Hz. Muhammed'i(sav) süt emzirmeden men ettiği iddiası gibi. Amcası Ebu Talip'i iman etmiş gibi göstermek gibi.
Yanlış tespit ve vurgulamalar var. Haşimoğulları-Ümeyyeoğulları rekabetini temel mesele olarak göstermesi gibi.
İlk kez burada duyacağımız malumatlar var. Meselâ, birtakım mucizeleri ilk kez burada öğrendim. 
Peygamberimizin (asm) suretini göstermeme konusunda özel itina göstermiş. 
Hulefa-i raşidine yer vermemiş; doğru. Çünkü onların İslamiyeti kabul ettikleri dönemi ve sonrasını işlemiyor. 
Özetle...
Temel akideyi zorlayan, imanı tehlikeye sokan hususlar filmde yer almıyor.
Filmin teması, tevhid, nübüvvet adalet gibi hakikatleri ilândır. 
Hele hele filmin son sahneleri harika olmuş. Ayetler, görseller harika olmuş. Kapanış jeneriği akarken okunan na't ı şerif, mest ediyor insanı.
Bu nedenle Mecidî'yi tebrik ediyorum. Eline koluna sağlık diyorum.
Filme abartılı tepki gösteren ve işi "aman gitmeyin" kampanyasına dönüştüren kardeşlerimize "el-insaf ve vicdan" diyorum.

***

Sinema alanında iş görmek zor iştir. Hele böylesi dev bütçeli, güçlü aksiyon ve efektlerin icra edildiği yapıtları ortaya koymak sözkonusu olunca iş daha da zorlaşıyor.
Belgesel olarak anlatılabilecek mevzuyu senaryoya dönüştürmek, ete kemiğe büründürmek ve akışı buna uygun sinematoğrafik formata dönüştürmek büyük yetenek ister. 
Mecidî gibi yönetmenlerin Holywood ayarında bir başarıyla siyer çalışmasına yönelme cüretini takdir etmek gerekiyor evvela.
Zira bizce malum olan bazı malumatların görselliğin zirve yaptığı bu çağda, dile getirilmesi İslam ve Müslümanlar aleyhine oluşan birçok önyargının kırılmasına vesile olması açısından büyük bir hizmet ifâ ediyor.

Eleştirinin dayanılmaz hafifliğinden uzaklaşıp arzu edilen kıvamda iş görmektir esas olan.

Çağrı filminden sonra böylesi dev yapım ikinci kez icra edilmiş oluyor.
Çağrı filmine de nâkise bulan kardeşlerimiz olmuştu. Libya lideri Muammer Kaddafi'nin sponsor oluşu ve promosyon olarak "Çöl Aslanı: Ömer Muhtar"ın çekilmiş olması çok konuşulmuştu. 
Ama film o kadar başarılıydı ki, etkisi yıllarca sürdü.

***

Hiçbir film, temel eser ya da referans kaynağı değildir elbette. 
Her yapım zihinlerde şimşek çakmak içindir. Her sanat çabası bu anlamda bir kıvılcımdır.
Tıpkı her makalenin ilmihal ya da amentü olmadığı gerçeği gibi.
Ya da her şiirin mahzı hakikat olmadığı hatta tersine bir dizi hayal ve hülyayı taşıdığı gerçeği gibi.
Peki neye bakılacak?..
Geride bıraktığı tesire...
Köpürttüğü hissiyata...

Ezcümle benim gördüğüm:
Mecidi' nin filmi İslamiyeti ve hak Peygamberi'ni (sav) herkese sevdiriyor vesselam...

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
YORUM KURALLARI: Risale Haber yayın politikasına uymayan;
Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve BÜYÜK HARFLERLE yazılmış yorumlar
Adınız kısmına uygun olmayan ve saçma rumuzlar onaylanmamaktadır.
Anlayışınız için teşekkür ederiz.
3 Yorum