Hazreti Hatice 'Aşka adanmış bir ömür'dür

Hazreti Hatice 'Aşka adanmış bir ömür'dür

Tarihteki abidevi şahsiyetler tarih zemininde çiçek açarlar

Mustafa Oral'ın röportajı:

Uzun süredir Hz. Hatice (r.a)  annemizle ilgili çalışmalar yapan ve son olarak Hz. Hatice (r.a.) annemizin hayatını anlattığı ve iki ayda 35 bin satan Aşka Adanmış Bir Ömür Hazreti Hatice (Kasım 2011-Hayat Yayınları) isimli otobiyografik romanı yazan Nurdan Damla ile konuştuk.

Aşka Adanmış Bir Ömür Hazreti Hatice romanı nasıl ortaya çıktı?

Tarihteki abidevi şahsiyetler tarih zemininde çiçek açarlar. Bu çiçeklerden birisi var ki eşi benzeri yok. O Hz. Hatice (r.a) annemiz. Peygamber Efendimiz Hz Muhammed bir hadis-i şeriflerinde; "Bana dünyanızdan üç şey sevdirildi. Kadın, güzel koku ve namaz" diyor. Altı yıllık bir araştırma sürecinde ben, Hz. Hatice'nin gerçekten Efendimize sunulmuş hoş kokulu bir şakayık olduğunu gözlemledim. Bu süreç sancılı ama çok güzeldi. Hayatımın önemli bir bölümünü böyle bir güzelliğin yansımasıyla geçirmiş olmak bana mutluluk veriyor. Bunun için Rabbime şükürler ediyorum.

Altı yıl aynı isim üzerinde yoğunlaşmak sizi yormadı mı?

Kaynak azlığı çalışmaları olumsuz etkiledi. Eldeki sınırlı verilerden harika bir şahsiyetin ipuçlarını yakalamaya çalıştım. Hz. Hatice tamamen kapalı kapılar ardındaydı. Aslına sadık kalarak onun mahremiyetini incitmeyerek yorumlanmış bir eser yazmak gerekiyordu. Hz. Hatice annemiz çölün çorak bağrında kayıt kültürünün oturmadığı bir dönemde yaşamış olduğundan ona ulaşmak ancak olaylar ve fikirler üzerinden oldu. Peygamberimizin siyeri üzerinden onu tanımak bana kolaylık sundu.

Hz. Hatice nasıl biri?

Hz. Hatice devrinin çetin şartlarını imanı ve şahsiyetiyle eritmiş bir kadın. Oldukça donanımlı bir şahsiyet. Çağdaşı kadınlardan çok farklı. O devirde bile çok modern. Korkmadan, çekinmeden ilerliyor. O çağın medeniyetine onun gibi kaç kadın başarısı gösterebiliriz ki? İngiltere, Fransa ve Yunanistan gibi ülkelerde kadının insan olup olmadığı tartışılırken o değme tüccarlara taş çıkarıyor. En büyük kervan katarları onun kapısında toplanıyor. Öte yandan okuma yazma bilen, Varaka'nın dizi dibinden ayrılmayan bir kadın. Bir peygamberin geleceğini keşfetmiş. Ama kim ve nereden? Daha peygamber gelmeden Peygamberimizin geleceğini keşfetmiş bir kadın. Böyle kaç kadın yaşamıştır ki tarihte.

Uzun yıllar çalıştığınız bu araştırmadan sonra onun merak ettiğiniz yönleri hâlâ var mı?

Onun her halini yakinen bilmek isterdim. O bilgeliğe nasıl ulaştı? Varaka vardı ama ondan ne kadarını öğrendi? Evliliklerinden elde ettiği tecrübeleri ve daha birçok gizemli yönünü merak etmişimdir. Cahilî bir toplumda nasıl temiz kaldı, nasıl korundu? Bunların hepsi soru işareti benim için. Yaşayışını, giyinişini, gülüşünü çok merak ediyorum. Hz. Hatice'nin yol gözlerken damda söylediği şiirleri, nağmeleri çok merak etmişimdir.

İslam tarihinde birçok önemli kadın şahsiyet var. Neden Hz. Hatice?

Günümüzde gençlerin zihinlerini bulandırmayacak 'model şahsiyetler' sunmaya ihtiyaç var. Beni bu yöne ilk teşvik eden Hz. Hatice'nin son Peygambere olan kadim sevdasının yanında bazı dış etkenler de oldu. Diyanet İşleri Başkanı Sayın Mehmet Görmez bir panelde bayan yazarlardan rica etmişti: "Hz. Hatice gibi muhteşem bir şahsiyeti araştırıp yazmanız ne kadar önemli bir iştir. Bir an önce bu işe girişmiş kalemlere ihtiyacımız var." Özellikle bayan yazarların kadın gözüyle araştırıp yazmaları ve onu topluma tanıtmaları konusunda bir hayli yoğun mesajlar vermişti. İlk tetikleyici etken bu oldu benim için. İkinci dış faktör ise Danimarka Roskilde Üniversitesi'nden bir öğretim üyesi bayan, Dr. Lotte Begglid Mortensen. Katıldığı bir sempozyumda: "Siz Müslümanlar, neden hep Aişe'yi anlatıyorsunuz. Sizin peygamberinizin başarılı iş kadını olan bir eşi vardı. O öyle böyle bir kadın değildi. Doğu'nun katı tutum ve kültürüne başkaldırmış bir kadındı. Bu direnişiyle önemli işler başarmıştır. Döneminin önemli bir iş kadınıdır. Kendinden on beş yaş küçük biriyle evlendi ve kimseyi umursamadı. Üstelik o zaman ve o ortamda oluşan bu direniş hayret vericidir. Neden onu anlatmıyor ve yazmıyorsunuz?" demişti.

Hz. Hatice'yi anlatan birçok kitap var. Siz araştırırken nasıl bir yol izlediniz?

Hz. Hatice hakkında yazılan eser sayısı on beş yirmiyi geçmiyor. Bu alanda biyografik roman yok denecek kadar az. Hz. Hatice'yi geçmişin gizleri arasında unutulmuş ve garip buldum. Yaklaşık on yıl içerisinde iki yüzü aşkın yerli ve yabancı kaynağı taradım. Yurt içi ve yurt dışından birçok destek aldım. Bunun için günler geceler boyu çalıştım. 'Hz. Hatice sevdalısı' bir grup gönüllünün duası hep benimleydi. Onu merak eden ve tanımak isteyen insanlar vardı. O yüreklerle birlikte araştırmalarımı sürdürdüm. Eski Arap kaynaklarından, Mısır'dan, İslami Araştırmalar Vakfı'ndan destek alarak hazırladım bu çalışmayı. Çalışma bittikten sonra Dr. Lotte Begglid Mortensen Hanımefendiye gönderdim. Kendisi çalışmamı okuyarak çok olumlu bir rapor hazırladı. Ayrıca kitap için bir de arka kapak yazısı gönderdi.

Hz. Hatice'yi günümüz kadınlarıyla kıyasladığınızda ne görüyorsunuz?

Günümüzde evlilikler neden hemen bitiyor? Çünkü şefkati bilmiyoruz. Çileyi tanımıyoruz. Gurur denen sanal dağların tepesinden aşağıya inemediğimizden muhatabımızı tanımıyoruz. Ama Hz. Hatice öyle değil. Zorluklara karşı direnmeyi hayatın özü olarak benimsemiş bir şahsiyet. Aslında mis gibi konağında pekâlâ yaşayabilirdi. Hayat standartları fevkalade yüksekti. Fakat o zora talipti.

Milli Gazete