‘Gereksizse söndür!’

Topluma ait klişe sözleri çokça duymuşsunuzdur.

Artık hayatımızın içerisine girmiş, dilimize ve kültürümüze mal olmuş bir aidiyet kazanmıştır.

Mesela kavga ettiğiniz birine; illaki ‘Sen kimsin!’ diye giriş yaparsınız.

Tabi kavganın diğer tarafı da ‘Sen kimsin!’ diye cevabı illaki verecektir.

Trafikte olduğunuz zaman karşıdan hatalı sollama yapan birine ‘Kör müsün?’ diye tepki vermişsinizdir.

Vermedim diyene inanmam.

Hatta bazıları daha da mübalağa eder ve derki ‘Ehliyeti kasaptan mı aldın!’

Argo kelimeleri kullanmıyorum.

Yaşlılar toplu taşıma araçlarında kendine yer veren bir gence şüphesiz ‘Teşekkür ederim!’ demiştir.

Demeden geçmez, geçemez.

Bu klişe sözler toplumda bir statü kazandığından ne yapsanız da söküp atamazsınız.

Ekonomik sendelemenin yaşandığı bu günlerde bir klişe sözü daha hatırlatmak istiyorum.

Belki faydası olur temennisiyle…

‘Gereksizse söndür!’

Bu sözü eminim duymayan yoktur.

Ya da duyup da gereğini yapmayan da…

Gereksiz olan ne?

Elektrik…

Elektrik depolanmaz, stoklanmaz, bekletilmez.

En azından şimdilik…

O halde gereksiz gördüğümüz lambayı söndüreceğiz.

Boşuna yanan, odayı boşu boşuna aydınlatan bir aydınlatma aparatının sürekli yandığını düşündüğünüzde ne kadar elektriğin harcayacağını zaten biliyorsunuz.

Anlatmaya gerek yok!

Botaş’ın doğalgaza zam yapması ile başlayan enerji hareketliliği kuşkusuz elektriği de etkiliyor.

Çünkü elektriğin çoğunu güneşten, rüzgârdan ve sudan değil doğalgazdan üretiyoruz.

Yani fosil yakıttan…

Yani Rus ve İranlılara bağlıyız ve ithal ediyoruz.

Yıllık 50 milyar dolar bütçemizden enerji için dışa para veriyoruz, vermek zorunda kalıyoruz.

Diğer harcamaları saymıyorum.

Siz elin Amerikalısının, Rus’un ve İngiliz’in Doğu Akdeniz’de neden cirit attığını bilmiyor musunuz?

Fosil yakıtlar ve enerji…

Evet, enerji toplumların, devletlerin ve hatta dünyanın en büyük meselesidir.

Madem enerjimizin yüzde 75’i ithal…

Ve hem madem gözü enerjiye bürünmüş aç canavarlar etrafımızı çepeçevre sarmış.

Hem madem son dönemlerin en şiddetli ekonomik mücadelesini veriyoruz.

O halde sahip olduğumuz enerjiyi verimli ve tasarruflu kullanmak zorundayız.

Enerjiyi israf etmemeliyiz.

Başka yol yok.

Prof. Dr. Yunus Çengel Hocamın dediği gibi; ‘En büyük enerji kaynağı enerjiyi verimli kullanmaktır’ olmalı ilkemiz.

Nasıl kavgada, trafikte, toplu taşıt ortamında toplumda statü kazanmış klişe sözlerimiz var.

O halde boşuna yanan ve israf olan lambayı da gördüğümüzde de ‘Gereksizse söndür!’ demeliyiz.

Hatta gereksizse söndür değil söndürmek zorundasın demeyi ihmal etmemeliyiz.

Çocuklarımız için, bizden sonra yaşayacaklar için ve aydınlık bir dünyanın inşası için israf etmemek gerekiyor.

Hatta Allah’a hakiki kul olmanın da temelinde…

Vesselam.

Twitter: https://twitter.com/omercelebiresmi

 

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
YORUM KURALLARI: Risale Haber yayın politikasına uymayan;
Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve BÜYÜK HARFLERLE yazılmış yorumlar
Adınız kısmına uygun olmayan ve saçma rumuzlar onaylanmamaktadır.
Anlayışınız için teşekkür ederiz.