Hüseyin ÇEŞİTCİOĞLU

Hüseyin ÇEŞİTCİOĞLU

Eski Said eserlerinde tarih sırasına göre Üstadın yazar isimleri

بِاسْمِهِ سُبْحَانَهُ

Üstad Said Nursi'nin ilk neşredilen eseri Nutuk olabilir. İçinde 9 Ekim 1908 tarihli bir yazı da olduğundan; 1908 sonu 1909 başında yayınlanmış olmalı. Bu eserde yazar adı olarak Bediüzzaman-ı Kürdi geçer.

Yine İstanbul baskılı Lemeat'ta Bediüzzaman Said Kürdi ismi yazar.

İkinci eser İki Mektebi Musibetin Şehadetnamesi yahud Divanı Harbi Örfi ve Saidi Kürdi isimli. Muharrir Bediüzzaman yazar. Üstadın adı sadece Bediüzzaman olarak geçer.

1908/1909 yıllarında basılan Reçetetül Avam adlı eserde yine Bediüzzaman yazar.
Yine... Saykalil İslam veyahud Bediüzzaman'ın Muhakematı olarak; sadece Bediüzzaman adı geçer.

Bir başka eser 1911'de basılan Münazarat... veyahud Bediüzzaman'ın Münazaratı olarak geçer.

Yine 1912/13'te İstanbul'da basılan Hutbei Şamiye'nin kapağında üstte; Bediüzzaman altta Said yazılı.

Devaül Ye's Zeylinzeyli eserinde Said Kürdi yazılı.

1918/19'da İstanbul'da basılan İşaratül İ'caz fi Mizanil İcaz adlı eserin kapağında Bediüzzaman yazıyor.

Rahmetli Abdurrahman'ın İstanbul'da bastırdığı ilk tarihçenin adı; Bediüzzaman'ın Tarihçei Hayatı adını taşır.

1919/20'de İstanbul'da basılan Nokta eserinin yazarı Bediüzzaman'dır.

Hutuvatı Sitte'nin İstanbul 1919/20 baskısında yazar adı Bediüzzaman'dır.

İstanbul'da basılan; Sünuhat, rahmetli Abdurrahman'ın bastırdığı Hakikat Çekirdekleri'nin üstünde Bediüzzaman yazar. (Bilinmeyen Taraflarıyla N.Şahiner s,246).

Anadolu cihat harekatını destek fetvası bulunan Tuluat, Kızıl İ'caz, Rumuz, İşarat, Şuaat eserlerinin İstanbul baskısında üstadın adı Bediüzzaman'dır.

İstanbul'da basılan Katre ve Zeylil Katre'de Bediüzzaman yazar.

İstanbul'da basılan Habbe'nin kapağında Said(i) Nursi yazar.
(Saidi Nursi; Saiden Nursi mahalli aksandır.) Doğrusu Habbe'deki gibi Said Nursi'dir ki, Nurs'lu Said demektir.

İstanbul'da basılan; Zeylil Habbe, Zerre', Şemme adlı eserlerde üstadın adı Said Nursi olarak yazılıdır.

Üstadın 1338/1922'de Ankara'ya gelişi ile;
Yenigün Matbaası'nda basılan Zeylilzeyl ve Ali Şükrü Matbaası'nda basılan Hubab'ta(Tabiat Risalesi) adı Said Nursi'dir. (B.T.B.Said Nursi- N.Şahiner s,263)

1922/23'te İstanbul Necmi İstikbal matbasında basılan; Şule, Şulenin Zeyli, Zühre, Zühre'nin Zeyli, Zeylil Hubab eserlerinde üstadın adı Said Nursi'dir.

Gelelim değerlendirmeye.

1-Üstad eski Said dönemi eserlerinde; Said Kürdi (ilk ismi), Bediüzzaman ve Said Nursi isimlerini yazar olarak kullanmıştır.
Barla'da kendi elleriyle yazdığı ilk eseri Küçük Sözler'den (1927) itibaren adı imzası ve yazar adı olarak daima BEDİÜZZAMAN SAİD NURSİ'yi kullanmış ve elleriyle yazmıştır. (Resmi soyadı Said Okur'dur.)

Eserlerin tarih içindeki sıralaması için muhterem Bilal Tunç'un çalışmalarından da yararlanılmıştır.

Şimdi ilgili konularla ilgili belge ve kaynaklara geçiyoruz.

Bu eser 1909'da basılan İki Mektebi Musibetin Şehadeti yahud Divanı Harbi Örfi. Burda Said Kürdi yazılı.

Bu meseleye dair Hazret-i Üstadın bir mektubundan bir pasaj arzetmek istiyorum, işte:

"...Hususan eski Divan-ı Harb-i Örfîdeki müdafaatım, Risale-i Nur mesleğine uymayan bazı cümleleri tayye­dilsin..." (El yazma Emirdağ-I, s. 215.) (Kaynak; Sorularla Risale-Hz Üstad'ın tashih ve tasarrufları. (Sayın B.Tunç' un bana tavsiye ettiği siteden alınma.)

Yukardaki fotokopide görüldüğü üzere;
1950'lerde yazılan Divanı Harbi Örfi'deki, üst çizginin altındaki Kürdi; alt çizginin altındaki Nursi ile üstadın eliyle değiştirilmiştir.

Durum bu iken Üstad 1950'lerdeki Divanı Harbi Örfi'deki Said Kürdi ismine nasıl müsaade eder. Ya da onaylar. Bu çelişkidir. Üstad'ın diğer tashihlerinde hiç böyle çelişkili görüntü yoktur. Ama Selim Mardin Divanı Harbi Örfi'de bunu iddia ve ima etmektedir. Ya da konu açıkça anlatılamamıştır.

1927'de Üstadın elleriyle yazdığı Küçük Sözler'in kapağı. (Derin Tarih, Mart 2014)

Üstadın kendi eliyle yazdığı Küçük Sözler'den 2. Söz'ün sonu 3. Söz'ün başı. Üstadın çekdiği çizgiler ve bitişi açıkça görülüyor.

Sayın Mardin'in yazısında, "Bediüzzaman, eserinin yayınlanmasından 46 sene sonra, bizzat el yazısı ile yaptığı tashihte Ahmed Ramiz'in önsözünde geçen bazı tabirlerini (Saidi Kürdi, Kürdizade Ahmed Ramiz mi?) düzeltme yoluna gitmiştir" denmiş. 

Sonuç olarak 1950'lerde Divanı Harbi Örfi'de görülen Üstadın üstünü çizdiği, Said Kürdi ve Kürdizade kelimeleri tashih/değiştirme çizgileridir. Bu yanılgı apaçık görüldüğü gibi ortada. Aynı şeyi söylüyorsak (iki isim tashihini.) Üstad 50'lerde Kürdi mahlasına geri döndü manasında yazmanın anlamı ne?

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
YORUM KURALLARI: Risale Haber yayın politikasına uymayan;
Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve BÜYÜK HARFLERLE yazılmış yorumlar
Adınız kısmına uygun olmayan ve saçma rumuzlar onaylanmamaktadır.
Anlayışınız için teşekkür ederiz.
4 Yorum