Misafir Kalem
Emirdağ Bediüzzaman Said Nursi Camii
Vecdi Yürük
"Ah, o Emirdağ!
Biz onun nasıl bir dağ olduğunu hâlâ anlayamadık.
Ondaki esrarı hâlâ çözemedik.
O dağ hakikaten Emir Dağı mı? Yoksa Esir Dağı mı?
O da bize bir dağ (dağlanmış yerdeki yanık yarası) oldu.
O dağın vurduğu dağ yine bizi dağladı.
Onun dağı bizi yaktı kavurdu.
O dağ bizim dağımız üzerine binlerle dağ olup hepimizi dağladı, hüzün ve elem verdi.
Ah, o dağ yüz binlerle kardeşin yetim kalmasını kasdetti.
Hepimizi diri diri ateşlere yaktı.
Hâsılı, o dağ seni harap, bizi kebap etti, Üstadım.
Ona Emir Dağı değil, emerr (en acı) dağı ve ecel dağı demeli.
Seni aramızdan alıp kendine ve içine çeken o dağa Emir Dağı değil, emen dağı demeli."
Hasan Feyzi Yüreğil
***
Üstad'ın Emirdağ'da zehirlenmesi haberi kendisine ulaşınca Hasan Feyzi Efendi, Emirdağ ile ilgili yukarıdaki mısralar ağzından dökülüveriyor…
Said Nursî Denizli hapsi ve mahkemesinden beraatından sonra Denizli’de iki ay kalmasının ardından, Afyon vilayetinin Emirdağ kazasında ikamete memur edilir. Emirdağ’a 1944 senesi Ağustos ayında nefyedilir. İlk önce on beş gün kadar bir otelde kalır, sonra kira ile bir eve yerleşir; ev kirasını da kendisi verir.

Bedîüzzaman’ın Emirdağ Hayatı’nın, Afyon hapsine kadar olan kısmı, o güne kadarki hayatının en acı, en sıkıntılı ve en zulümlü safhasıdır. Rusya’da esir iken bile, böylesi bir hayat tarzı görmemiştir denilebilir.
Hatta Üstadın kendi ifadesiyle;
“Kimden kime şekvâ edeyim, ben dahi şaştım… Evet, şimdiki vaziyetim hapisten (Denizli hapsi 1943-44) çok ziyade sıkıntılıdır. Bir günü bir ay haps-i münferit (hücre hapsi) kadar beni sıkıyor.” (Emirdağ Lâhikası-I, s. 17)
“Eğer mümkün olsa, buranın havasıyla hiç imtizaç edemediğim cihetini vesile edip, münasip bir yere naklime, çalışmak lâzım geliyor. Ben kendim yapamadığım için, benden, bana daha ziyade alâkadar Denizli dostları teşebbüs etseler iyi olur. Hiç olmazsa oranın hapsine, bir daha bahaneyle beni alsınlar.” (Emirdağ Lâhikası-I, s. 64)
Daha sonraları 2. Emirdağ dönemi yani Afyon hapsinden sonra Said Nursi Emirdağ’da kalarak bilhassa Emirdağ halkıyla daha çok görüşmüş ve onlara hususi olarak dua da bulunmuştur.

HAŞİYE-1: Bugün Emirdağ halkı, umumiyetle, Nurlara dost ve taraftardır. Pek çok talebesi vardır. Emirdağında ve civar köylerde Nur dersleri okunmaktadır.
HAŞİYE-2: Üstad Said Nursî, Emirdağını bir dershane-i Nuriye mânâsında kabul ettiğini söyler. Sav, Barla, Emirdağ, Eflâni gibi Nurların ekseriyetle yayılıp okunduğu kasaba ve köyleri, birer dershane i Nuriye ünvanıyla yâd eder. Ve kendi Nurs köyü gibi sağ ve ölü umum ahalisine, mâsum çocuklar ve mübarek hanımlarına dua eder, mânevî kazancına hissedar eder. (Tarihçe-i Hayat)
Bugün artık Emirdağ’da Bediüzzaman Said Nursi Camii var. Bir hayırsever tarafından yaptırılan “Bediüzzaman Said Nursi Camii” Diyanet İşleri Başkanlığı envanterine girdi.

Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve BÜYÜK HARFLERLE yazılmış yorumlar
Adınız kısmına uygun olmayan ve saçma rumuzlar onaylanmamaktadır.
Anlayışınız için teşekkür ederiz.