'Eğer Allah’ı seviyorsanız, o hâlde bana tâbi olun ki, Allah da sizi sevsin'

'Eğer Allah’ı seviyorsanız, o hâlde bana tâbi olun ki, Allah da sizi sevsin'

Ayet meali

Bismillahirrahmanirrahim

Cenab-ı Hak (c.c), Âl-i İmrân Suresi 31-32. ayetlerinde meâlen şöyle buyuruyor:

31 . (Habîbim, yâ Muhammed!) De ki: “Eğer Allah’ı seviyorsanız, o hâlde bana tâbi‘ olun ki, Allah (da) sizi sevsin ve günahlarınızı size bağışlasın!” (1) Çünki Allah, Gafûr (çok bağışlayan)dır, Rahîm (çok merhamet eden)dir.

32 . De ki: “Allah’a ve peygambere itâat edin!” Buna rağmen yüz çevirirlerse, hiç şübhesiz Allah, kâfirleri sevmez.

1- “ قُلْ اِنْ كُنْتُمْ تُحِبُّونَ اللّٰهَ فَاتَّبِعُون۪ي يُحْبِبْكُمُ اللّٰهُ [De ki: ‘Eğer Allah’ı seviyorsanız, o hâlde bana tâbi‘ olun ki, Allah (da) sizi sevsin’] âyet-i azîmesi ittibâ‘-ı sünnet (sünnete tâbi‘ olmak) ne kadar mühim ve lâzım olduğunu pek kat‘î bir sûrette i‘lân ediyor. (...) Şu âyet-i kerîme der ki: ‘Eğer Allah’a muhabbetiniz (sevginiz) varsa, Habîbullâh’a ittibâ‘ edilecek. Eğer ittibâ‘ edilmezse netîce veriyor ki, Allah’a muhabbetiniz yoktur. Eğer muhabbetullah (Allah sevgisi) varsa, netîce verir ki, Habîbullâh’ın sünnet-i seniyesine ittibâı intâc eder.’ Evet Cenâb-ı Hakk’a îmân eden, elbette O’na itâat edecek ve itâat yolları içinde en makbûlü ve enmüstakîmi (istikāmetli olanı) ve en kısası, bilâ-şübhe (şübhesiz) Habîbullâh’ın gösterdiği ve ta‘kîb ettiği yoldur.” (Lem‘alar, 11. Lem‘a, 53-54)