Ege’nin kalbi Nazilli

Nazilli, Risale-i  Nur tarihinde dördüncü kuşağı ile hizmet içinde olan bir şehir. Üçüncü kuşak, bizzat hizmete vaziyet etmekte. Ege kıyılarına vuran Risale-i Nur, bu mecradan nüfuz etmiş, adeta Ege'nin kalbi mesabesinde. Risale-i Nur'un inşa safhalarında  Anadolu Ağabeyleri’ne ev sahipliği yapmış.

Şehadetini hissedercesine karakola giden Terzi Mehmet Oğuz Ağabey’in, işkence altında şehit olması, hayatını feda etmesi, başlı başına insanlık cevherinin bir tezahürüdür.

Ulvi hisler, "secayay-ı aliye" sahibi şahsiyetler için fikir uğruna hayatı yok kabul etmektir, bir fazilet ve kahramanlık örmeğidir. Nurun hakiki kahramanları olan bu serdengeçti kuşak, Cumhuriyet tarihinin o karanlık dönemlerinde milletin vicdanına musallat olan o menhus ruh karşısında asla geri adım atmamış ve kendisini feda etmiştir.

Hayatını bakileştirenlerin hikayesi böylesi ağır sonuçları/bedelleri ödemeyi gerektirir. Terzi Mehmet Oğuz Ağabey’in şahsında Nur talebelerinin müspet hareket profilini, intikam duymama vasfını ve sabırla kaderin ördüğü o gerilimli dönemlerde sebat ve tevekkülün şefkat merkezli ruh ve manasını varın siz düşünün.

turkiye_b.jpg

Ahmet Fevzi Kul Ağabey’in, mana ile heybeti, cesaret ile asaleti, vakar ile keşfi bir arada tutan o vicdani zekasının mahsulü olan Afyon müdafaası ve natıkası,dünya sahnesinde ,özellikle son yüzyılda tekrarı gayr-i kabil bir takdirin müktesep ehline bahşettiği  muhteşem icradır.

Kış mevsimine hazırlanırken Nazilli’de baharı yaşamak, bu millete yaşatılan manevi kışların geride kaldığının en güzel müjdecisi.

Bediüzzaman'ın 120 yıl önce "Kemal'in rüyası ile uyandım" dediği yürüyüşünün  iman ve hürriyet mücadelesi yeni yeni meyvelerini vermeye başladı.

Aydın, bu anlamda Türkiye'deki demokratikleşmenin ve hürriyet meşalesinin milletin teveccühü doğrultusunda kabul gördüğü önemli bir merkezdir.

Çakır Bey Çiftliği’nden 1946 şafağına giden yolda Demokrat Parti ile kabul gören demokrasi tarihimiz, Menderes'i bu millete vermiş ve sonunda O’da millet düşmanlarınca katledilmiştir.

Her coğrafyanın, mekanın ve şahsiyetin kesişme ve buluşma noktaları ile zemininde üretilen değerlerin birbirini besleyen mecraları vardır. Tarih bize bunu öğretir. Okuyanlar için ibret verir.

Nazilli Kültür ve Eğitim Vakfi ile gerçekleştirilen Aydın Ağabeyleri Paneli, bu anlamda bir vefa ve kadirşinaslıktı. Vicdanlarda makes bulmayan zulüm ve dayatmaların memleketin kalbinde açtığı yaraları sarma ve manen kendini iyi hissetmenin şükrü kabilindendi.

Program, Nazilli Belediyesi’nin de iştirakiyle halka mal oldu. Sayıları on beşi bulan bizzat Nazilli toprağından “Son Şahitler” ile bölgenin manevi mimarları olan diğer ağabeylerin bereket ve manevi zenginliği ile attıkları temellerin günümüzdeki tezahürlerini bizzat görmek, bize şevk ve heyecan verdi.

Dershane kapısında "Mustafa Sungur" ismini görmek, "Şehit Oğuz" isminin yaşatılması, vakıf merkezindeki kalıcılık, müşahede dünyamızı inkişaf ettiren hususlardı.

Türkiye'nin gizli tarihi ve üstü örtülen arkeolojik kazıları ortaya çıktıkça, Risale-i Nur izindeki yürüyüşün ayak izleri bizi bambaşka bir noktaya götürecektir.

Yeni kuşağı buna hazırlamak, zihinleri müheyya  etmek ve hakikatin göz kamaştırıcı cazibesi ve ihlaslı yolculuğun tarih sahnesindeki asil kayıtları ile buna ulaşmak, başlı başına bir lütuf ve şükür vesilesidir.

Tarihin vicdanına bu yolculuklar ve perde aralamalar ile şevk kaynaklarını Kevser-i Kur'aniye havuzunda "nefis cümleden edna" sırrıyla yaşatmak, bu özel ve istisnai örnek şahsiyetlerin yakın tarih hafızalarını bilmekle mümkündür.

Bunu sağlayacak yürüyüşe devam etmek duasıyla. 

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
YORUM KURALLARI: Risale Haber yayın politikasına uymayan;
Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve BÜYÜK HARFLERLE yazılmış yorumlar
Adınız kısmına uygun olmayan ve saçma rumuzlar onaylanmamaktadır.
Anlayışınız için teşekkür ederiz.
2 Yorum