Gazetenin gıda yazarı Tamar Haspel imzalı yazıya göre, salataların içerisinde sıkça kullanılan marul, salatalık, turp gibi sebzelerin besin değeri sanılanın aksine oldukça düşük.

Organik besin danışmanları Charles Benbrook ve Donald Davis tarafından geliştirilen 'besin değeri kalitesi endeksi'ne göre, en faydasız ilk dört gıdayı salata malzemeleri oluşturuyor.

Benbrook ve Davis'in hazırladığı endeks, gıdaların her yüz kalorisinin içerisinde 27 temel besin değerlerinin hangilerinin yer aldığının incelenmesi ile oluşturuldu. Endekse göre, 27 temel besin maddesi açısından en zayıf olan gıdalar; salatalık, turp, marul ve kereviz.

Sebzelerin besin değerinin oldukça düşük olmasının nedeni olarak, bu besinlerin neredeyse tamamının sudan oluşması gösterildi. Buna göre, salatalık, turp, marul ve kerevizin içerisinde yüzde 95 ila 97 oranında su bulunuyor. Genellikle pişirilerek tüketilen sebzelerden kara lahananın yüzde 90 oranında su içerdiği ve salata içinde sıkça kullanılan diğer sebzelere göre besin değeri açısından daha zengin olduğu örnek gösterildi.

'Doğaya zarar veriyor'

Marul, makalede “dondurulmuş suyun tarladan sofraya taşınmış hali” olarak adlandırılırken Haspel, okuyucularına “Dünyayı kurtarmak için salata yemekten vazgeçin” çağrısında bulundu.
Haspel'e göre, salata malzemelerinin soğutulması, depolanması ve nakledilmesi için fosil yakıtlar ve elektrik kullanılırken, bu gıdaların besin değeri olarak dünyaya hiçbir katkısı bulunmuyor. Haspel, bu açıdan bakıldığında salatalık malzemelerinin bir nevi 'doğaya zarar verdiğini' savunuyor.

Salata dünya yiyecek israfında ilk sırada

Yapılan araştırmalarda salatanın dünyada en fazla israfa yol açan gıda olduğu da aktarılıyor. Her yıl yaklaşık 453 milyon kilogram salata çöpe atılıyor. Salatanın karnesine bir eksi not da hastalıklar nedeniyle yazılıyor.

Diyettekiler için kötü

ABD'nin Hastalık Kontrol Merkezi'ne göre, 1998-2008 yılları arasında yiyecek kaynaklı hastalıkların yüzde 22'si yapraklı sebzelerden bulaştı. Lahana ve ıspanak gibi yiyeceklerin de yapraklı sebzeler olarak sınıflandırıldığı ancak bu ürünlerin pişirilerek tüketilmesinin yemek kaynaklı hastalıklara neden olmasının önüne geçtiği belirtiliyor. Milliyet'teki habere göre, salatanın bir diğer olumsuz özelliği ise diyet yapan kişileri yanlış seçimlere yöneltmesi. Uluslararası işletme okulu INSEAD profesörü Pierre Chandon'a göre, insanlar bir yiyeceğin kendileri için iyi olduğuna inandıklarında besin değerlerini önemsememeye başlıyorlar.

Haspel, aslında restoranlarda servis edilen salataların düşünüldüğü gibi az kalorili olmadıklarını; çoğu zaman eklenen kızarmış ekmek parçaları, soslar ve peynir ile beraber ortalama 800 ile 1400 kaloriye kadar çıktıklarını vurguluyor.

Domates ve fasülye tavsiyesi

Haspel, marul ve salatalık yetiştirmek yerine onların iki katı kadar faydalı olan domates ve yeşil fasülye gibi sebzelerin yetiştirilmesini öneriyor. Yemek yazarının bir diğer önerisi de marul ve salatalık yerine “gerçek sebzeler”den yapılan salataların tüketilmesi.
Haspel, salata tüketiminin düşük besin değeri, diyet yapan kişiler için kötü bir seçim olması ve yiyecek tedariğine olumsuz etkileri nedeniyle yeniden gözden geçirilmesi gerektiğini savunuyor.

Yeni Şafak