Diyanet'ten 2016 fitre miktarı açıklaması - Fitre nedir ve kimlere verilir?

Diyanet'ten 2016 fitre miktarı açıklaması - Fitre nedir ve kimlere verilir?

Mübarek Ramazan ayının başlamasıyla İslam'ın beş şartından biri olan bu ibadeti yerine getirmenin huzurunu yaşayan Müslümanlar Oruçlarını verecekleri fitrelerle taçlandırıp Allah (C.C) katına uğurlayıp...

Diyanet İşleri her Müslümanın ramazan ayı içerisinde belirli kimselere verdiği vacip bir sadaka olan  fıtır sadakası miktarını belirledi. 2016 fitre miktarı ne kadar? Fitre nedir ve kimlere verilir sorularına cevaplar... Fıtır sadakası yani fitre nedir kimlere verilir? Fitre hakkında tüm merak edilen sorular...

Diyanet İşleri Başkanlığı'nca her yıl belirlenen fitre miktarı bu yıl 15 TL olarak belirlendi. Geçtiğimiz yıl 11.5 TL olarak belirlenen fitre miktarında 3.5 TL artışa gidildi. Peki Fitre miktarı nasıl belirleniyor? Fitre ne demek? Fitre kimlere verilir? Fitre kimlere verilir? Neden Fitre verilir? İşte tüm merak edilen tüm soruların cevabı haberimizde.. 

2016 Fitre Miktarıyla ilgili açıklamada bulanan Kayseri Müftüsü Doç. Dr. Şahin Güven, 6 Haziran'da başlayacak Ramazan ayında zorunlu olarak oruç tutamayanların günlük oruç fidyesi veya sadaka-ı fıtır günlük bedelinin 15 TL olduğunu belirtti.

FİTRE MİKTARI İÇİN EN ALT SINIR 15 TL

Diyanet İşleri Başkanlığı tarafından belirlenen fitre miktarı (oruç fidyesi ve sadaka-ı fıtır) geçtiğimiz yıllarda;

2011 yılında 7.5 TL,

2012 yılında 8,5 TL,

2013 yılında 9.5 TL,

2014 yılında 10 TL, 

2015 yılında 11.5 TL'ydi. Bu yıl 15 TL olarak belirlenen Fitre miktarının en alt sınır olduğunu belirten Kayseri Müftüsü Şahin Güven, 'Gücü yeten ve durumu iyi olan daha fazlasını verebilir. Yani, üst sınırı yoktur.' dedi. 

 
Sadaka-i Fıtır Nedir?
 
Sadaka-i fıtır (fıtır sadakası) Ramazan ayının sonuna yetişen ve aslî ihtiyaçlarından başka en az nisab miktarı bir mala sâhip bulunan her müslümanın vermesi gereken vâcib bir sadakadır. Buna yalnız fıtra da denir. Bu kelime halk arasında fitre şeklini almıştır.
 
Fıtır sadakası (fitre), insanın yaradılışına bir şükür olmak üzere sevab kazanmak kasdıyla verdiği sadaka demektir.
 
Fitre, orucun kabûlüne, ölüm sekeratından ve kabir azâbından kurtuluşa bir vesiledir. Yoksulların ihtiyaçlarını gidermeye, bayram gününün neş'esinden onların da istifade etmelerine bir yardımdır. Bu cihetle fitre, insanî bir hayır ve medeni bir vazifedir.
 
Fitre Kimlere Vâcibdir?
 
Fitre vermek için şart olan, müslüman olmak, hür olmak ve aslî ihtiyaçlar dışında nisab miktarı mala sâhip olmaktır. Akıl ve bülûğ fitrede şart değildir. Zengin akıl hastalarının ve çocukların fitreleri, velileri tarafından verilmelidir.
 
Fitre vâcib olduktan sonra nisab miktarı olan mal telef olsa bile, fitrenin ödenmesi şarttır.
 
Fitre Ne Zaman Ödenmelidir?
 
Fitre, Ramazan bayramının birinci günü sabahı, fecrin doğuşundan itibaren vâcib olur. Fitreyi vermenin müstehab olan şekli ise, fecrin doğuşundan itibaren namazdan çıkmadan önce fakirlere verilmesidir. Fakat fitrenin bayramdan birkaç gün, hatta birkaç ay önceden verilmesinde de bir beis yoktur. Böylece fakirlerin bayram ihtiyaçlarını önceden karşılamaları, noksanlarını telâfi etmeleri sağlanmış olur. Zamanında ödenmeyip sonraya kalan fitreler ise, mümkün olan ilk fırsatta ödenmelidir.
 
Bu görüş İmam Ebû Hanife'nindir. Diğer üç İmama göre, fitre, Ramazanın son akşamı güneşin batmasından itibaren vâcib hâle gelir. Ödemenin bayram namazından sonraya te'hiri de câiz değildir.
 
Ramazan bayramının 1. günü fecrin doğuşundan evvel vefat eden veya fakir düşen kimseye fitre vermek vâcib olmaktan çıkar. Fecrin doğuşundan sonra vefat eden zengine ise, fitre vâcibdir. Mirasından ödenir.
 
Nisab miktarını bulan mal, fitrenin vâcib olmasından sonra, ödenmeden telef olsa fitre sâkıt olmaz.
 
Kimler Fitre Verir?
 
Nisab miktarı malı olan bir müslüman, hem kendisi için, hem fakir olan çocukları için, hem de hizmetçisi için fitre verir. Zengin olan çocukların fitreleri, İmam-ı A'zam'a göre o çocuğun malından verilir. İmam-ı Muhammed'e göre ise, onu da babası verir.
 
Bülûğa girmekle beraber aklî dengesi yerinde olmayan çocukların fitresini de yine babası verir. Henüz doğmayan çocuk için ise, fitre verilmez.
 
Bir kimse, kendi evinde otursalar bile, babası, anası, dedesi, ninesi için fitre vermekle mükellef değildir. Akrabalar da böyledir. Babaları hayatta olsun olmasın dede, oğlunun fakir çocukları (torunları) için fitre vermekle mükellef değildir.
 
Bir kimse kendi hanımıyla büyük ve akıllı olan oğlunun fitresini vermekle mükellef değildir. Çünkü bunlar kendilerine sahip ve tek başlarına tasarrufa yetkilidirler. Fakat bunların müsaadesini alarak kocanın veya babanın onlar yerine fitre vermesi câiz olur. Ve bunlar kendi evinde ve idaresi altında iseler izinsiz de verebilir. Fakat aslolan herkesin kendi fitresini kendi malından ödemesidir.
 
İmam-ı Şâfiî'ye göre kadının fitresini kadın zengin bile olsa kocası öder. Fitre zekât gibi veren tarafından niyet edilmelidir. Ve fakirlere temlik suretiyle verilip fakirin mülkiyetine geçirilmelidir. Fitre verirken verilen şey'in fitre olduğunu belirtmek şart değildir.
 
Fitreyi aralarında evlilik veya babalık - oğulluk (usul - füru') ilişkileri olanlar birbirlerine veremezler. Meselâ bir kimse fitresini fakir olan kocasına veya babasına veya oğluna veremez.
 
Fitre Nasıl Ödenir?
 
Bir kimse fitresini bir fakire verebilir. Fakat bir fitre bölünerek birkaç fakire verilemez. Müteaddit kimseler fitrelerini birleştirip tek bir fakire verebilirler.
 
Müteaddit fitreler sahiplerinin izniyle karışmış halde fakirlere verilebilir. Her fitreyi ayrı ayrı vermek lüzumu yoktur. Bununla beraber ayrı ayrı verilmesi daha güzel görülmüştür.
 
Fitreler mükellefin bulunduğu yerin fakirlerine verilmelidir. Başka yerlere gönderilmek mekruhtur.
 
Fitrenin Miktarı Ne Kadardır?
 
Fitre başlıca 4 madde üzerinden verilir:
 
1 - Buğday veya buğday unundan. Bunun vâcib olan miktarı, yarım sa' (520 dirhem: 1667 gr.) dır.
 
2 - Arpadan veya arpa unundan. Bunun miktarı ise, bir sa' (1040 dirhem: 3333 gr.) dır.
 
3 - Her türlü kuru üzümden. Bunun miktarı da bir sa' (3333 gr.) dır.
 
4 - Kuru hurmadan. Bunun miktarı ise yine 1 sa' (3333 gr.) dır.
 
Bu 4 gıda maddesinden herhangi birine göre fitre verilebilir. Bu fitreler aynen hurma, buğday, üzüm olarak verilebileceği gibi, kıymetleri para olarak da verilebilir. Hattâ kıymetlerinin para olarak ödenmesi, daha da efdaldir.
 
Kişinin fitresini verirken kendi malî imkânını ve zenginliğini göz önünde bulundurarak, fitresini bu 4 gıda maddesinden birinin kıymeti üzerinden ödemesi gerekir. Meselâ çok zengin olanlar fitrelerini hurmanın değeri üzerinden ödemelidirler. Çünkü en yüksek fitre miktarı hurmadır. Onun o zenginliğine münasib olan, fitresini hurma üzerinden ödemektir. Artık zenginlik derecesine göre, kuru üzüm, arpa ve buğday olmak üzere fitre ödenecek gıda maddesi değişir. Her yıl Ramazan ayında, müftülükler bu 4 gıda maddesine düşen fitre bedellerini ilân ederler. O bedellere göre fitreyi ödemek mümkündür.
 
Fitre ile Zekât Zengini Arasında Bir Fark Var mıdır?
 
Vardır. Zekât verecek zengin için, nisab miktarı tutarında bir mal, bir yıl elde bulunmalıdır. Fitrede ise, bu şart yoktur. Fitrenin verileceği en son gün bile, nisab miktarı mal eline geçse, kendisine derhal fitre vâcib olur.
 
Zekâtta günümüzde ekseriya nisab ölçüsü olarak altın alınmaktadır. Fitrede ise gümüşün esas alınması iyidir. Fitrenin zekâta göre daha geniş bir kitle tarafından verilmesinin sebebi de budur.
 
Yaşlılıktan veya hastalıktan dolayı Ramazan orucunu tutamayan kimseden fitre düşmez. Onların da bu vâcibi yerine getirmeleri icabeder.
 
Fitre, İslâm memleketlerinde yaşayan gayr-ı müslimlere verilebilirse de küfür diyarındaki gayr-i müslimlere verilemez.
 
Fitrenin rüknü temliktir. Fitreyi fakirin mülkiyetine geçirmeden fitre ödenmiş olmaz.


 Sadaka-i Fıtır Nedir?

 
Sadaka-i fıtır (fıtır sadakası) Ramazan ayının sonuna yetişen ve aslî ihtiyaçlarından başka en az nisab miktarı bir mala sâhip bulunan her müslümanın vermesi gereken vâcib bir sadakadır. Buna yalnız fıtra da denir. Bu kelime halk arasında fitre şeklini almıştır.
 
Fıtır sadakası (fitre), insanın yaradılışına bir şükür olmak üzere sevab kazanmak kasdıyla verdiği sadaka demektir.
 
Fitre, orucun kabûlüne, ölüm sekeratından ve kabir azâbından kurtuluşa bir vesiledir. Yoksulların ihtiyaçlarını gidermeye, bayram gününün neş'esinden onların da istifade etmelerine bir yardımdır. Bu cihetle fitre, insanî bir hayır ve medeni bir vazifedir.
 
Fitre Kimlere Vâcibdir?
 
Fitre vermek için şart olan, müslüman olmak, hür olmak ve aslî ihtiyaçlar dışında nisab miktarı mala sâhip olmaktır. Akıl ve bülûğ fitrede şart değildir. Zengin akıl hastalarının ve çocukların fitreleri, velileri tarafından verilmelidir.
 
Fitre vâcib olduktan sonra nisab miktarı olan mal telef olsa bile, fitrenin ödenmesi şarttır.
 
Fitre Ne Zaman Ödenmelidir?
 
Fitre, Ramazan bayramının birinci günü sabahı, fecrin doğuşundan itibaren vâcib olur. Fitreyi vermenin müstehab olan şekli ise, fecrin doğuşundan itibaren namazdan çıkmadan önce fakirlere verilmesidir. Fakat fitrenin bayramdan birkaç gün, hatta birkaç ay önceden verilmesinde de bir beis yoktur. Böylece fakirlerin bayram ihtiyaçlarını önceden karşılamaları, noksanlarını telâfi etmeleri sağlanmış olur. Zamanında ödenmeyip sonraya kalan fitreler ise, mümkün olan ilk fırsatta ödenmelidir.
 
Bu görüş İmam Ebû Hanife'nindir. Diğer üç İmama göre, fitre, Ramazanın son akşamı güneşin batmasından itibaren vâcib hâle gelir. Ödemenin bayram namazından sonraya te'hiri de câiz değildir.
 
Ramazan bayramının 1. günü fecrin doğuşundan evvel vefat eden veya fakir düşen kimseye fitre vermek vâcib olmaktan çıkar. Fecrin doğuşundan sonra vefat eden zengine ise, fitre vâcibdir. Mirasından ödenir.
 
Nisab miktarını bulan mal, fitrenin vâcib olmasından sonra, ödenmeden telef olsa fitre sâkıt olmaz.
 
Kimler Fitre Verir?
 
Nisab miktarı malı olan bir müslüman, hem kendisi için, hem fakir olan çocukları için, hem de hizmetçisi için fitre verir. Zengin olan çocukların fitreleri, İmam-ı A'zam'a göre o çocuğun malından verilir. İmam-ı Muhammed'e göre ise, onu da babası verir.
 
Bülûğa girmekle beraber aklî dengesi yerinde olmayan çocukların fitresini de yine babası verir. Henüz doğmayan çocuk için ise, fitre verilmez.
 
Bir kimse, kendi evinde otursalar bile, babası, anası, dedesi, ninesi için fitre vermekle mükellef değildir. Akrabalar da böyledir. Babaları hayatta olsun olmasın dede, oğlunun fakir çocukları (torunları) için fitre vermekle mükellef değildir.
 
Bir kimse kendi hanımıyla büyük ve akıllı olan oğlunun fitresini vermekle mükellef değildir. Çünkü bunlar kendilerine sahip ve tek başlarına tasarrufa yetkilidirler. Fakat bunların müsaadesini alarak kocanın veya babanın onlar yerine fitre vermesi câiz olur. Ve bunlar kendi evinde ve idaresi altında iseler izinsiz de verebilir. Fakat aslolan herkesin kendi fitresini kendi malından ödemesidir.
 
İmam-ı Şâfiî'ye göre kadının fitresini kadın zengin bile olsa kocası öder. Fitre zekât gibi veren tarafından niyet edilmelidir. Ve fakirlere temlik suretiyle verilip fakirin mülkiyetine geçirilmelidir. Fitre verirken verilen şey'in fitre olduğunu belirtmek şart değildir.
 
Fitreyi aralarında evlilik veya babalık - oğulluk (usul - füru') ilişkileri olanlar birbirlerine veremezler. Meselâ bir kimse fitresini fakir olan kocasına veya babasına veya oğluna veremez.
 
Fitre Nasıl Ödenir?
 
Bir kimse fitresini bir fakire verebilir. Fakat bir fitre bölünerek birkaç fakire verilemez. Müteaddit kimseler fitrelerini birleştirip tek bir fakire verebilirler.
 
Müteaddit fitreler sahiplerinin izniyle karışmış halde fakirlere verilebilir. Her fitreyi ayrı ayrı vermek lüzumu yoktur. Bununla beraber ayrı ayrı verilmesi daha güzel görülmüştür.
 
Fitreler mükellefin bulunduğu yerin fakirlerine verilmelidir. Başka yerlere gönderilmek mekruhtur.
 
Fitrenin Miktarı Ne Kadardır?
 
Fitre başlıca 4 madde üzerinden verilir:
 
1 - Buğday veya buğday unundan. Bunun vâcib olan miktarı, yarım sa' (520 dirhem: 1667 gr.) dır.
 
2 - Arpadan veya arpa unundan. Bunun miktarı ise, bir sa' (1040 dirhem: 3333 gr.) dır.
 
3 - Her türlü kuru üzümden. Bunun miktarı da bir sa' (3333 gr.) dır.
 
4 - Kuru hurmadan. Bunun miktarı ise yine 1 sa' (3333 gr.) dır.
 
Bu 4 gıda maddesinden herhangi birine göre fitre verilebilir. Bu fitreler aynen hurma, buğday, üzüm olarak verilebileceği gibi, kıymetleri para olarak da verilebilir. Hattâ kıymetlerinin para olarak ödenmesi, daha da efdaldir.
 
Kişinin fitresini verirken kendi malî imkânını ve zenginliğini göz önünde bulundurarak, fitresini bu 4 gıda maddesinden birinin kıymeti üzerinden ödemesi gerekir. Meselâ çok zengin olanlar fitrelerini hurmanın değeri üzerinden ödemelidirler. Çünkü en yüksek fitre miktarı hurmadır. Onun o zenginliğine münasib olan, fitresini hurma üzerinden ödemektir. Artık zenginlik derecesine göre, kuru üzüm, arpa ve buğday olmak üzere fitre ödenecek gıda maddesi değişir. Her yıl Ramazan ayında, müftülükler bu 4 gıda maddesine düşen fitre bedellerini ilân ederler. O bedellere göre fitreyi ödemek mümkündür.
 
Fitre ile Zekât Zengini Arasında Bir Fark Var mıdır?
 
Vardır. Zekât verecek zengin için, nisab miktarı tutarında bir mal, bir yıl elde bulunmalıdır. Fitrede ise, bu şart yoktur. Fitrenin verileceği en son gün bile, nisab miktarı mal eline geçse, kendisine derhal fitre vâcib olur.
 
Zekâtta günümüzde ekseriya nisab ölçüsü olarak altın alınmaktadır. Fitrede ise gümüşün esas alınması iyidir. Fitrenin zekâta göre daha geniş bir kitle tarafından verilmesinin sebebi de budur.
 
Yaşlılıktan veya hastalıktan dolayı Ramazan orucunu tutamayan kimseden fitre düşmez. Onların da bu vâcibi yerine getirmeleri icabeder.
 
Fitre, İslâm memleketlerinde yaşayan gayr-ı müslimlere verilebilirse de küfür diyarındaki gayr-i müslimlere verilemez.
 
Fitrenin rüknü temliktir. Fitreyi fakirin mülkiyetine geçirmeden fitre ödenmiş olmaz.


 Zengin ile fakir arasındaki sosyal ve ekonomik uçurumun azalması için Müslüman olan zenginlerin ellerindeki mallarının İslam ölçülerine göre belirli bir kısmını ihtiyacı olanlara vermesi ile gerçekleşen ibadete Zekat denir. Peki Zekat kimlere verilir ve Hangi Mallara ve Ne Oranda Zekat Verilir?

 Zekat Nedir?
 

Müslüman olan zenginlerin ellerindeki değerlerden, ihtiyaç sahiplerinin hakkı olduğu kabul edilen (Mearic 70/22-25) kısma ve bu ibadete zekat denir. Verilmesi gerekliliği ayet ve hadis ile sabittir. Bu anlamı ile 30 ayette bahsi geçmektedir.

 

Toplumdaki ekonomik dengelerin zenginler lehine gelişmesiyle, fakir-zengin arası ekonomik, sosyolojik ve psikolojik uçurumun oluşmasına engel olmak gibi bir fonksiyonu vardır.

 

Zekat'ın kelime anlamı ise, "artma, çoğalma, arıtma, bereket" tir.

 

Kimler Zekat Vermelidir?

 

Kişinin Zekat vermesi için müslüman olması ve belli bir miktarda zengin olması yeter ve gerek şarttır.

 

Not: Diğer ibadetlede bulunan Akıl ve Büluğ şartları, zekat için geçerli değildir. Çünkü zekat, zenginliğin borcudur ve vekaletle (yani vasi veya vekil tarafından) yerine getirilebilen bir ibadettir. Zenginliğin topluma olan borcudur. Zekatın verildiği taraf açısından verenin yetişkin veya akli dengesinin önemi yoktur.

 

Hangi Mallara ve Ne Oranda Zekat Verilir?

 

Altın ve Gümüş (Ziynet olarak veya mal olarak) %2.5

 

Madeni veya kağıt para %2.5

 

Ticaret malları %2.5

 

Toprak ürünleri;
Doğal Sulama Ürünlerinde %10, Emek ile sulanan Ürünlerde %5

 

Bal %10

 

Maden ve Define %20

 

Deniz Ürünleri %20

 

Hayvanlar miktar ve türüne göre hesaplanır:
Tüm hayvanlar için, çoğunluk zamanı merada otlayanlara zekat verilir.

 

Deve adedine göre:
5-9 için 1 ad koyun
10-14 için 2 " "
15-19 için 3 " "
20-24 için 4 " "
25-35 için 1 ad iki yaşında dişi deve
36-45 için 1 ad üç yaşında dişi deve
46-60 için 1 ad dört yaşında dişi deve
61-75 için 1 ad beş yaşında dişi deve
76-90 için 2 ad üç yaşında dişi deve
91-120 için 2 ad beş yaşında dişi deve
121'den sonra tekrar baştan başlanır.
 
Koyun:
1-39 zekattan muaftır
40-120 için 1 koyun
121-200 için 2 koyun
201-399 için 3 koyun
400-500 için 4 koyun

 

Sığır:
1-29 zekattan muaftır
30-40 için 1 ad iki yaşına basmış erkek veya dişi buzağı
41-59 çin 1 ad üç yaşına girmiş erkek veya dişi dana
60 için 2 ad bir yaşını bitirmiş buzağı
+30'larda bir buzağı 40'larda bir dana şeklinde devam eder.

 

At:
Ticari olarak yetiştirilmesi durumunda %2.5

 

Ticareti yapılan diğer hayvanlarda ticari zekat oranları (%2.5) uygulanır.

 

Sanayi Yatırım ve Üretim Araçları:
Sabit Varlıklar zekattan muaf
Dönen Varlıklar + Net Kâr için %2.5

 

Kira Gelirleri:
Araç ve bina gibi mülklere zekat uygulanmaz, kira getirileri var ise ve yıllık tutarı nisap miktarına ulaşıyor ise bu gelire %2.5 zekat uygulanır (Bazı görüşlere göre bu oran tarımdaki gibi %10 olmalıdır).

 

Maaş, Ücret, Serbest Meslek Kazançları
Bu gelirlerin yıllık tutarları, ihtiyaçlar ve borçlar düşüldükten sonra %2.5 oranında zekata tabi olur.

 

Hisse Senedi
Alım satımı yapılmak üzere bulunduruluyorsa ticari mal hükmünde olup kendisine ve temettü gelirine %2.5 uygulanır.
Yatırım amacı ile bulundurulan hisse senetleri ise, mevcut bilançodan zekata tabi olan miktarın  hisseye isabet eden kısmına ve temettü gelirine %2.5 oranında uygulanır.
Zekatı Verilecek Malın Özellikleri Nelerdir?

 

1. Tam mülkiyet: Sözkonusu malın hem kendisinin, hem de menfaatlerinin tam olarak sahibi olması gerekir 

 

2. Nema: Malın sahibine gelir, kâr, fayda temin etme özelliğine sahip olmasıdır.

 

3. İhtiyaç Fazlası Olması: Malın sahibinin ve bakmakla yükümlü olduğu kimselerin temel ihtyaçlarının dışında olması gerekir.

 

Kişinin yeme, içme, barınma, sağlık, seyahat, dinlenme, eğitim, meslek edinme gibi ihtiyaçları, aşırıya kaçmamak suretiyle, temel ihtiyaçlar olarak kabul edilebilir.Temel ihtiyaç kavramı, toplumun genel ekonomik seviyesi dikkate alınmak suretiyle düşünülmelidir.

 

4. Nisab: Zekat verilmesi için Malın miktarının gereken alt limitleri hadislerde şu şekildedir;

 

Gümüş 200 dirhem = 561.2 gr
Altın 20 miskal = 80.18 gr
Deve 5 adet
Sığır 30 adet
Koyun 40 adet
Kaynaklardan anlaşılan, bu miktarların kişinin ailesi için yıllık harcama tutarı olduğudur. Bundan yola çıkarak kişinin yıllık gelirinin ve ailesinin ihtiyacı olan miktarın karşılaştırılarak alt limitin belirlenmesi mümkündür.

 

5. Yıllanma: Bazı Malların sahip olunmasının üzerinden 1 kameri yıl geçmiş olması gerekir. Bunlar, altın, gümüş, parasal değerler, ticaret malları ve hayvanlardır.

 

Toprak mahsulleri, madenler, defineler için yıl şartı aranmaz. Gelir elde edildiğinde ödenmesi gerekir.

 

6. Borç karşılığı olmama: Elde bulunan nisab miktarından fazla olan mal, borç karşılığı olmamalıdır. Yani malın parası ödenmiş miktarı, nisab miktarından fazla olmalıdır. Bu borçlar şahıslara olan ve zekat gibi verilmek zorunda olunan borçları kapsar.

 

Toprak mahsullerinde yine, bu şart aranmaz.

 

Zekatın Şartları

 

1. Niyet: Zekat verilirken, o malın zekat olarak verildiğine niyet etmek gereklidir. Bazen tek seferde verilmediği için, miktarın hesaplandığı sırada bir kere zekat niyeti ile verilmesine karar verilmesi de yeterli görülmüştür.

 

2. Temlik: Zekat miktarının verildiği kişinin mülkiyetine geçmesidir. Alan kişinin bu zekatı istediği gibi harcayabileceği şekilde eline geçmelidir. Mesela fakirlere yemek yedirmek, zekata girmez. Fakat yemek yemeleri için para veya mal şeklinde kendilerine verilmesi zekat olur. Çünkü bu kişiler, artık kendilerinin olan maldan yemiş olurlar.

 

Zekatın Ödenme Zamanı

 

Zekat ödemesi için belli bir ay veya gün yoktur. Üzerinden bir yıl geçmesi gereken gelirler için yıl dolduğunda, gerekmeyenler için ise gelir elde edildiğinde makul süre içinde vermek şart olur. Geciktirilmemelidir, fakat önceden de ödemesi yapılabilir (gelecek senelerin zekatı verilebilir).

 

Zekatın Ödenme Şekli

 

Şahıslr kendileri ihtiyaç sahiplerine verebilecekleri gibi, devlet tarafından da toplanıp dağıtılabilir.

 

Zekat Kimlere Verilir?

 

Zekat, malın kazanıldığı ve bulunduğu yerde verilmesi daha uygundur. Ancak başka bölgelerdeki ihtiyaç sahiplerine gönderilmesi de caiz görülmüştür.

 

Tevbe 60. ayette, zekat verilecek kişiler şöyle sıralanmıştır:
"Sadakalar Allah'tan bir farz olarak fakirlere, miskinlere, zekat işinde çalışanlara, kalpleri İslama ısındırılacaklara, kölelere, borçlulara, Allah yolunda kalmışlara aittir. Allah bilendir hakîmdir."

 

Fakirler ve Miskinler: Hiç bir malı ve geliri olmayan kişiler miskin, asli ihtiyaçları karşılayan ev ve eşya gibi malı olsa da gelirleri ihtiyaçları karşılayamayan, nisab miktarından az malı olan kişiler de fakir kabul edilmiştir.

 

Allah yolunda olanlar, geniş bir tabir olup Allah yolunda savaşanları, ilim tahsil edenleri, hayır kurumlarını, yani genel olarak Allah rızasına uygun hayırlı işlerde çalışanları kastettiği varsayılmıştır. Memleketinde zengin olsa da yolda kalmış kimseler de yine bu ayette sayılanlardan kabul edilir. Mülteciler bu sınıfta kabul edilebilir.

 

Zekat verilmeyecek kişiler ise;
- Anne baba, eş ve çocuklar, dede-nine ve torunlar (zaten bakma yükümlülüğü olduğundan)
- Gayr-ı müslimler
- Zenginler
- Hz.Peygamberin yakınları 
Zekatla İlgili Sık Sorulan Sorular

 

Kaybolan, çalınan, el konulan ve ele geri geçmesi umulmayan mallarda zekat yoktur.
Binek ve işte kullanılan hayvanlar, oturulan evler, ev eşyaları, meslek kitapları, mesleki alet edevat Nema şartına uymadığından, yani tüketme amaçlı bulundurulduklarından zekata tabi değildirler.
Zekata müstahak olan Borçlu kişiye Zengin Alacaklısı, kendisine söyleyerek bu borcunu zekat olarak düşebilir.
Hz. Peygamber (s.a.v.), soyundan gelenlere zekat verilmesini yasaklamıştır. Bu da kamuya ait bir hakkın soyundan gelenlere toplanmasını engelleme adına, belki de tarihte eşi görülmemiş bir uygulamadır.
Zekat olarak verilecek malların iyi vasıfta olması gereklidir.
Zekatın verileceği kişiler iyi araştırılıp tespit edilmelidir. Bu yapılmadan verilecek kişliler zekat almaya ehil değil iseler, zekatın tekrar verilmesi gerekir.
Not: Bu sayfadaki bilgiler, Diyanet İşleri Başkanlığı tarafından yayınlanmış olan İslam İlmihali eserinden, ağırlıklı olarak Hanefi mezhebi görüşleri kullanılarak hazırlanmıştır.
 
Rotahaber

HABERE YORUM KAT
YORUM KURALLARI: Risale Haber yayın politikasına uymayan;
Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve BÜYÜK HARFLERLE yazılmış yorumlar
Adınız kısmına uygun olmayan ve saçma rumuzlar onaylanmamaktadır.
Anlayışınız için teşekkür ederiz.