DİTİB’in Almanya’da kurulu bir kuruluş olduğunu belirten Dere, Alman kamuoyunda, DİTİB’in Türkiye’den yönetildiği gibi yanlış ve tutarsız bir kanı olduğunu hatırlattı. Ali Dere, “DİTİB’in Türkiye ile kurumsal ilişkisi sadece Diyanet İşleri Başkanlığı ile yaptığı yakın işbirliği ile olmaktadır” dedi.

“İDDİALARIN TUTARLILIĞI YOK”

DERE, “Diyanet İşleri Başkanlığı, Türkiye’de bile cami dernekleri veya dini hizmet amaçlı sivil toplum örgütleriyle belirleyici ilişki veya yetki içinde değil. Durum böyle iken nasıl olur da Almanya’nın İslam din hizmeti vermek amacıyla oluşturulan sivil toplum yapılanmasına karışsın? Maalesef bilimsel ve hukuksal olarak tutarsız bu iddia bir taraftan, nerdeyse her Müslüman dini cemaat için ileri sürülen ve detayı tartışılmayan eleştiri noktalarından biri olarak kullanılmakta” şeklinde konuştu.

“HİZMET DESTEĞİ ALIYORUZ”

İDDİALARIN DİTİB’in yaptığı ve yapacağı açılım ve girişimlerinde hep bir yetersizliğin veya norma uymamanın unsuru olarak da kullanıldığını söyleyen Dere, bu yaygın ve yanlış kanının düzeltmesi gerektiğini vurguladı. “DİTİB, Diyanet İşleri Başkanlığı ile işbirliği yapmadığını söylemiyor. DİTİB, Diyanet İşleri Başkanlığı’ndan din hizmeti sunumu ve din görevlisi temini konusunda hizmet ve destek alıyor. Bunun anlamı din hizmetlerini birlikte, işbirliği içinde yürütmektir” açıklamasında bulundu.

“TEPKİ DOĞRU OLMADI”

FEDERAL İçişleri Bakanı Hans Peter Friedrich’in, “İslam tarihen, Almanya’ya ait değil” açıklamasının ardından İslam Konferansı’na katılmama önerisine sıcak bakmadıklarını bildiren Dere, DİTİB’in İslam Konferansı’na katılarak düşünce ve önerilerini bütün açıklığı ile dile getirmek niyetinde olduğunu söyledi. Dere, İslam Konferansı’nın daha önce de dile getirdikleri yaklaşım ve usuller içerisinde sürdürüldüğünde, verimli bir diyalog ve paylaşım platformu olabileceğini, bunun da son derece önemli olduğunu belirterek, konferansa katılmanın yerinde olacağını söyledi.

CAMI YAPIMI PLANA UYGUN YÜRÜYOR

KÖLN Merkez Camii ve Kültür Merkezi’nin yapım çalısmalarının planlandıgı gibi sürdügünü bildiren Dere, iklim kosulları nedeniyle birkaç aylık bir gecikme oldugunu, bunu da hızlı çalısmayla kapatacaklarını umdugunu söyledi. Merkez Camisi’nin kaba insaatının bittigini hatırlatan Dere, bir yıl içinde camii ve kültür merkezin yapımının tamamlanmasını beklediklerini, 2012 yılının baharında da resmi açılısı yapmayı planladıklarını söyledi. Baska kentlerde yapılacak cami ve kültür merkezlerinin günümüz ve Islam mimarisine uygun yapılmasını istediklerini belirten Dere, “Almanya’da yapılacak camiler için teknik, mimari ve finansman danısmanlıgına ihtiyaç oldugu kanaatindeyiz. Bu nedenle bu yıl, DITIB bünyesinde camilerin yapımı, finansmanı ve yönetimine dair rehberlik yapacak bir “mimarlık ve finansman “rehberlik birimi” olusturmayı planladık. Ön çalısmalarımız devam ediyor. Çalısma, hem mekan kullanımı, hem de mimari görünüm açısından burada kalıcı olan Müslüman toplum için önemli. Almanya’daki Türk mimarlarla örnek projeler hazırlamayı düsünüyoruz.”
Sabah