Ahmet Bilgi-RİSALEHABER

Cübbeli Ahmet olarak bilinen Ahmet Mahmut Ünlü hoca, imsak vaktiyle ilgili tartışmaları değerlendirdi. Cübbeli Hocanın sözleri Bediüzzaman Said Nursi Hazretlerinin benzer durumla ilgili tavrını hatırlattı.

Bazı grupların namaz vakitlerinde "temkin" adı altında farklı tutumlara gittiğine dikkat çeken Cübbeli Ahmet Hoca, Diyanet'in belirlediği namaz vakitlerinin bağlayıcı olduğunu söyledi.

Diyanetin takvimi son noktadır

Cübeli, sözlerini şöyle sürdürdü:

"Diyanetin takvimi son noktadır. Diyanet'in belirlediği saatten yarım dakika bile aşılmaz. İmsakın girme vakti belirlenmiştir. İhtiyatlı olunabilir. Ama 'Diyanet'in takvimi muteber değildir buraya kadar yenmez bizim takvimimiz doğrudur' dersen yanlış olur. İhtiyat için önceden yemeği, içmeyi bırakırsan sorun yok. İstersen 3 saat evvel yemeği bırak ama bu saatte sabah namazı kılınmaz. Sabah namazı Diyanet'in dediği imsak vakti girmeden kılınmaz." 

Said Nursi'nin takvim hassasiyeti:  Ben de öyle yaparsam, fitneye vesile olur

Ramazan, bayram tarihleri, imsak ve iftar saatlerine dair tartışmalar, farklılıklar geçmişte de yaşanmıştı. Bediüzzaman Said Nursi Hazretlerinin tercihi ise Türkiye'de kullanılan Diyanet takvimi olmuştu.

Talebelerinden merhum Bayram Yüksel ağabey, takvim tartışmalarını Bediüzzaman Hazretlerine sorduğunu ve aldığı cevabı şöyle anlatmıştı:

"Üstadımız Bediüzzaman Said Nursi Türkiye takvimine göre amel ederdi. Yeni yazı takvimden hatt-ı Kur'âniyeye çevirttirir, onu başucuna astırırdı.

Şimdi olduğu gibi o zaman da Ramazan'da bazen bir gün evvel oruç tutanlar, bayram edenler olurdu. Üstadımıza söylerdik. O hiç ehemmiyet vermezdi.

Hattâ birgün Tahirî Ağabey, "Bugün Arabistan'da bayram" dediğinde Üstad, takvimi göstererek; "Kardeşim ben Türkiye'ye göre amel ediyorum" diye cevap verdi. Bilâhare bir dersinde, "Ben de öyle yaparsam, fitneye vesile olur" demişti.