Çokbilmişliğin hiç bil(e)mezliği

İki yıl kadar önce "İlk Yaratılan Son Sultan" adlı kitabın yazarı Reşit Haylamaz Beyefendinin bir konferansında bulunmuştum. Reşit Bey, konuşmasının bir yerinde "İlk sahabeler sizden çok ayet bilmiyorlardı belki ama bildikleri ayeti yaşamaya çalışıyorlardı" dedi. Bu söz o günden beri zihnimi meşgul ediyor. Hele kendimi mangalda kül bırakmaz tarzında konuşup da  konuştuklarımı davranış boyutunda yaşamadığımda kendi kendime "ah Fatma gene çokbilmişliğin hiç bilmezliğini yaşıyorsun" der, bir yandan kızar bir yandan da acırım. Bir başka kardeşimde de çokbilmişliğin hiç bilmezliğini gördüğümde onun adına  üzülürüm. "Allah’ım kardeşime hatasını görüp düzeltmeyi nasip et" diye gıyabi dua  ederim.

Etrafıma şöyle bir baktığımda lafta çok bilmişler davranışta hiç bilmezliği yaşadıklarında kendilerine ve çevrelerine zarar verdiklerinin çoğu zaman farkında bile değiller. Çünkü çok bilmişliğin hiç bilmezliğine düşmede Şeytan mikrobu;  nefs-i emmare, ene ve  insanın zayıf damarlarını öyle güzel kullanıyor ki...  Değme keyfine!

Neyse ki, Çok bilmişliği davranışta hiç bilmezlik boyutuna indirgemeyen ihlaslı zatların vesilesiyle güzel hizmetler yürüyebiliyor. Yoksa hizmetler de akimleşme, çoraklaşma başlıyor. Hâlbuki insan bildikleriyle amel etmediği müddetçe cahildir. Zaten dilden çıkan söz davranış boyutunda değilse tesir de etmez.

Gerek maddi gerekse manevi makamlara gelen zatlara baktığımızda çokbilmişlik makamında değil de hiç bilmezliğin çok bilmişlik makamını tercih ettiklerini görürüz.

Mesela: İmam-ı Azam, "Bilmediklerimi ayağımın altına koysam başım arşa değerdi der.” 1914 yılında, 67 yaşında iken, Edison’un 2 milyon dolarlık laboratuarı ve bütün kayıtları yanıyor. Oğlu Charles "babam adına çok üzülmüştüm” diyor. Ertesi gün kahvaltıda Bay Edison "felakette büyük faydalar saklıdır. Tüm hatalarımız yanıp gitti. Yeniden başlayabileceğimiz için Tanrı’ya teşekkürler” diyor. 2-3 hafta sonra da ses kaydını, yani Fonograf’ı buluyor (Tahran Nevzat, Mutluluk Psikolojisi,158). Yine  Edison 9999 kere denedikten sonra kusursuz ampulü keşfedemeyince biri sorar, "10 bininci  başarısızlığı da göze alacak mısınız?" O da cevap verir, ”Başarısız olmadım, yalnızca ampulü keşfetmeyen bir yol daha buldum.”

Asrımızdaki iman zaafını Kur’an ve Sünnet’in ışığında telif ettiği Risale-i Nur’larla tedaviye çalışan  Bediüzzaman  Hazetleri de çok bilmişlik yerine hiç bilmezliğin muhteşemliğinden istifade edenlerdendir. Bu konuda talebelerinden Bayram Yüksel diyor ki; ”Üstadımız bazen diyordu: 'Bugün kaç sayfa okudunuz?' Biz de üç veya beş dediğimiz zaman, 'Ben iki yüz sahife okudum. Hem benim kalemim yok, çok ağır yazıyorum. Hem de sizin gibi gazete gibi okuyup geçmiyorum. Ben manasını da anlayarak okuyorum. Hem de bakın ne kadar tashih ettim' derdi. 'Elhamdülillah ben bugün bu kadar okudum, çok istifade ettim. Bugün imanım çok inkişaf etti' derdi. 'Fesübhanallah bu eseri hiç görmemiş gibi istifade ettim' derdi. 'Nasıl mübarek günlerde camilerde tecdid-i iman ederler; biz de Risale-i Nur’u okumakla tecdid-i iman ediyoruz' derdi. (Son Şahitler Bediüzzaman Said Nursi’yi Anlatıyor, C3, sf73, nesil Yay.,2004)

İnsan sürekli bilgiye ve  öğrenmeye muhtaç tek varlık. Çünkü yaratılış programındaki tekâmül ve terakki ancak bu şekilde tebarüz eder. İnsan bildiklerini yaşadıkça ve sürekli öğrendikçe yani bilgi açlığını giderdikçe insandır. Bu inancını canlı tuttuğu ölçüde insandır. Yoksa çokbilmişliğin hiç bilmezliğinde boğulur gider.
Cenab-ı Hak, cümlemizi çokbilmişliğin şerrinden korusun, hiç bilmezliğin derekesine düşenlerden eylemesin. Her daim bilgilenen, bildiklerini yaşayıp aklı, kalbi, ruhu, vicdanı nurlanıp nefsi terbiye olanlardan eyleyip Cemalullahı görme liyakatında olmayı ve bu uğurda anlamlı ve değerli bir hayat sürmeyi nasip etsin. ÂMİN

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
YORUM KURALLARI: Risale Haber yayın politikasına uymayan;
Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve BÜYÜK HARFLERLE yazılmış yorumlar
Adınız kısmına uygun olmayan ve saçma rumuzlar onaylanmamaktadır.
Anlayışınız için teşekkür ederiz.