Cehalet Ağa

Cehalet, bilgisizliktir, kendini bilmemektir, karanlıkta kalmaktır, koyusu farkındasızlıktır, daha da koyusu bilmediğini bilmemektir, ukelallıktır, kara cahilliktir, nefsaniliktir, firavunluktur.

Cehalet gaflettir, taassubdur, istibdaddır, korkudur, inatçılıktır, nasihate kapalılıktır, hesabını bilmemektir, nefsine zarar vermektir, küçük şerler yüzünden büyük hayırları terk etmektir, dalalete kapı açmaktır.

Cehalet, başkalarını düşünmemektir,  kusur aramaktır, ezmektir, susturmaktır, cahile söz hakkı vermektir, belki her şeye, her işe el atmaktır, birlik ve beraberliği bozmaktır.

Cehalet ülfettir, alışkanlıktır, tembelliktir, perdedir, bilmediği şeye düşmanlıktır, suizandır.
Cehalet ileriyi görememektir, neyin ve hangi bilginin saadet getireceğini bilmemektir. Rabbimizin ilk emri “Allah’ın adıyla oku” emrini dinlememektir.

Böyle bir insanın bir de köy ağası, aşiret reisi, tarikat şeyhi veya idareci olduğunu düşünün. Zülüm ayyuka çıkar, nemrutluk kol gezer.

Ağalık gayet zevkli bir hâkimiyettir, nemrutçuluk duygusu veren bir rüşvettir, hizmet yerine kanunlar perdesi altında yapılan keyfi istibdattır, cinayettir, zulümdür.

Ağalık, sureten ölse bile, efendilik, şehylik ve asilzadelik şekillerinde yine ortaya çıkar, başka bir deyimle hortlar.

Oysa topluma birlik ve beraberlik, huzur ve sükun, ilim ve irfan, marifet ve sanat lazımdır.
Toplumun birlik ve beraberliği cehaletle sağlanamaz. Birlik fikirle olur, cahil, fikirsizdir, kaş yapayım derken göz çıkarır, iyilik yapayım derken zarar verir, dolayısı ile cehalet nefrete layık bir düşmandır.

Cehaleti yenmek, faydalı ilimlerle olur. Ne öğrenene, ne de başkasına hiçbir fayda vermeyen ilimden sakınmak gerekir. Zarar veren ilim, ilim değil vahşettir, dehşettir, düşmanlıktır, mutsuzluktur.

Marifetin olmadığı yerde benlik ve cehalet hâkimdir. Başkalarının, öne çıkması, söz sahibi olması istenmez. Köy ağalarının çoğunun işi, mümkün olduğu sürece insanları, ırgat, yanaşma, köle gibi kullanmaktır. Şehir ve karanlık dünya ağaları da bunlardan pek farklı değillerdir.

Ehliyetsizlik iki başlı bir beladır: Ağalık ve tahakküme körükörüne ve cahilane itaati nasihat eder. Bu nedenle ağalık, reislik ve tahakküm meylini kıyamete kadar haşrolmayacak şekilde öldürmek lazımdır. (Münazarat, s. 110, 111)

Meşruti yönetim, millet hâkimiyetidir, ağalığa, reisliğe geçit vermez.
Hamiyetperver ağalar alınmasınlar onlar sözümüzün dışındadır, teşekkür ve tebrike layıktırlar.
Şeyhlerin ve hamiyet sahiplerinin mesleğinin esası; kalpleri aydınlatmaktır, İslamın faziletini göstermektir, ihlas adına şahsi menfaatlerini ve rahatlığı terk etmektir, umumi muhabbete ve İslamın birliğine hizmettir ve irşattır, cüzi iradeyi istibdat ve tahakkümden kurtarmaktır, şeri meşvereti ihyaya çalışmaktır, şahsi fikir, hamiyet ve vicdanlarını milletin ortak kalp ve aklı ile bir hareket ettirmektir, geçmişte keşmekeşliğe sebebiyet veren ağalık, tek başına hareket etme ve enaniyet gibi meyillere geçit vermemektir.

Şimdi böyle çağ dışı şeyleri, medeniyetimizin saadet sarayında, icat fikirine, özel teşebbüse ve fikir hürriyetine dönüştürme zamanıdır.  (Divan-ı Harb-i Örfi, s. 59, 60)

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
YORUM KURALLARI: Risale Haber yayın politikasına uymayan;
Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve BÜYÜK HARFLERLE yazılmış yorumlar
Adınız kısmına uygun olmayan ve saçma rumuzlar onaylanmamaktadır.
Anlayışınız için teşekkür ederiz.
2 Yorum