Bu Ramazan son Ramazanımız olabilir

Bu Ramazan son Ramazanımız olabilir

‘Ramazan ayında uyguladıkları ibadeti yılın geri kalan 11 ayında da uygulamanması konusunda’ uyarılarda bulunan Kavaklı, "Ramazan mevsimlik değildir" dedi.

Son teravih namazı ve sahurun ardından Ramazan’a veda ediyoruz. Müslümanlara ‘Ramazan ayında uyguladıkları ibadeti yılın geri kalan 11 ayında da uygulamaları konusunda’ uyarsında bulunan emekli müftü Yusuf Kavaklı, “Hayattaki son teravihiniz gibi kıymetini bilin” diyor.

Ramazan gelince Türkiye’de toplumun büyük bir bölümü dini kurallara daha fazla uyan, namaz kılıp oruç tutan insanlar haline geliyor. İnsanlar kötülüklerden, ‘Haramdan’ uzak durmaya, yardıma muhtaç insanlarla yardımlaşma başlıyor. Ama Ramazan bayramının ardından, sanki her şeyi yapmak ‘helal’ oluyor, haram kavramından uzaklaşanlarla karşılaşılabiliyor. Yusuf Kavaklı, son teravih namazının kılınacağı ve son kez sahura kalkılmasına dikkat çekiyor: 

Ramazan, mevsimlik değildir

-Türkiye, Ramazan gelince neden daha fazla muhafazakar oluyor da Ramazan ayı bitince ibadetten uzaklaşıyor.

Dini bilmiyoruz da ondan. “İnsanların suya ve oksijene olan ihtiyacı kadar en az dine kadar ihtiyacı vardır” Müslümanların gaflette kaldığı konulardan biride, yemek içmeye devam etmesi ama ibadete devam etmemesi ne hikmetse. Ramazan gelince herkes dört başı mağrur ibadet eder. Sanki Ramazan mevsime göre giyinilen bir elbise gibi. Mevsim geçince, çıkarılıp dolaba asılan bir elbise gibi. Bir kısım Müslüman, Ramazan bitince seccadesini, tepsisini duvara asıyor ve “Bir aydan beri seni kucaklaşıyordum. Şimdi 11 ay hem ben hem sen izindesin” diyor. 

-Bu durum, Ramazan’da yapılan ibadetin değerini değiştirir mi?

Hz. Peygambere “Ya Resulullah, hangi makbul ibadet hangisidir” diye sorulur. “En makbulü, az da olsa devamlı yapılandır” diye buyurur. “Az yapın ama devamlı yapın” diye buyurur. Diyet uygulayan hastalar vardır. Hep yemek yerler ama karınlarını doyurmazlar. Müslüman içindeki manevi hastalıklarda ancak böyle az az ibadet ile tedavi edilir.

-Bize bu konuda, Pegamber Efendimiz’in hayatından bir örnek verebilir misiniz?

Peygamber Efendimiz için “Önderimiz, liderimiz” diyoruz ama öbür tarafta liderimizin söylediği şeylerin çoğunu yapmıyoruz. Peygamber Efendimiz’e bir adam gelir ve der ki: “Ya Resulullah. Çok namazım, hayrım yok. Ama sizin yanınızdan da ayrılmak istemiyorum. Acaba ben cennette sizi görebilecek miyim?” Resulullah “Kişi sevdiği ile beraberdir” yanıtını verir. Ama sevdiğinizle beraber olmak istiyorsanız, o sevdiğiniz ile birlikte yürümek gerekir. “Seni severim, yolundan gelmem” demek lüksünde değilsiniz. Müslümanlık büyük bir iddiadır ve Müslümanlar bunu ispatlamakla mükelleftir. İbadetin yanı sıra Peygamber efendimiz, ömründe çevreyi hiç kirletmemiş, hanımlarına bir fiske bile vurmamıştır örneğin.

SON NAMAZ SON SAHUR

-Son sahur, son teravihte insanlar neye dikkat etmeli?

Bir dahakine kavuşacak mı kavuşmayacak mı diye düşünmeli. “Bu benim son sahurum olabilir” diye düşünmeli ve onun kıymetini bilmeli. Bayram öncesi arife günü mutlaka kabirleri ziyaret etmeli, yetim ve öksüzlerin ihtiyaçları imkan nispetinden karşılaşmalı. Fitre ve zekatlarını önceden vermeli, fakir fukara bayrama sevinerek girebilmeli. Peygamber Efendimiz, “Zaman gelecek, kişinin imanını muhafaza etmesi, avuç unun içinde kızgın ateşi tutmasından zor olacak. Bıraksa ateş sönecek, bırakmasa avucunun içi yanacak. Zaman gelecek, dinin emirlerini göre yaşamak, delilikle itham edilecek”

VERDİĞİNİZ SÖZLERİ TUTUN

-Ramazan ayında ibadetlerini yerine getiren ama Ramazan sonrasındaki 11 ayda, farklı bir insan kimliğine bürünen Müslümanları ne bekliyor?

Her Ramazanda Bayramı vaazında ya da TV programlarında mutlaka anlatırım. Gazneli Mahmut, Hintli kafirleriyle savaşa tutuşur. Bakar ki bıçak sırtındalar savaş alanında, yenilmek üzere. Gönlünü Mevlaya açar, “Beni bu savaşta muvaffak edersen, ganimetlerin tamamını fakir fukaraya vereceğim” Allah, boğazından haram geçmemişse sana borçlu kalmaz. Savaşı kazandılar, toplanma bölgesine geldiler. İki üç gün dinlenme sonra harp divanı toplandı. Sıra ganimetlerin dağıtımına geldi. Gazneli Mahmut dedi ki “Benim bir adağım var. Hani bir tehlike anı vardı ya savaş anında. O an Allaha söz verdim: Beni muvaffak edersen, tüm ganimeti fakirlere adayacağım...” Herkesin yüzü asıldı, komutanların canı sıkılmıştı. Memnuniyetsizliklerini ifade ettiler. Sultanın canı sıkmıştı, dışarı çıktı. Sokakta bir adam görüyor ki “deli Hüseyin, Mecnun Hüseyin” diyorlardı. Divana çakırdı, ona sordurdu. Deli Hüseyin yanıt verdi: “Sultanımız ve ordusunun bundan sonra Allah’a hiç işi düşmeyecekse, sultanımız sözü yerine getirmeyebilir. Eğer düşecekse, sözünü yerine getirmeli” der.

Star

HABERE YORUM KAT
YORUM KURALLARI: Risale Haber yayın politikasına uymayan;
Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve BÜYÜK HARFLERLE yazılmış yorumlar
Adınız kısmına uygun olmayan ve saçma rumuzlar onaylanmamaktadır.
Anlayışınız için teşekkür ederiz.