Bir şehir düşünün…

Bir şehir düşünün; farklı etnik kökenden insanların bir arada, ‘kardeşçe’ yaşadığını…
Bir şehir düşünün; farklılıkları zenginlik, zenginlikleri güzellik bilen, güzellikleri sahiplenen...
Bir şehir düşünün; tarih kokan, gül kokan bir şehir, dikenlerde kanayan ellere rağmen insanlara gül koklatmaya çalışan…
Bir şehir düşünün; ümitvar olan, ümit vaad eden, ümitli insanlarla dolu olan…
Bir şehir düşünün; şiir gibi, su gibi hayata veren…
***
Henüz bugün (15 Haziran Salı) geldim bu şehre. Ayağımın tozuyla gezdiğim Mardin’de, yukardaki cümleler döküldü dilimden.  Duygu ve düşüncelerimi sıcağı sıcağına yazıp sizlerle paylaşmak istedim.

Mardin’de, “özellikle” dikkatimi çeken husus, yolda yürürken bile halkın mütedeyyin olduğunu ve yüreğinize manevi zemzem damlalarının çarpıp serinletmesini hissetmenizdir. Kararan gönlünüzün yıkandığını, temiz ve paklığının mutluluğunu iliklerinize kadar hissetmenizdir.

***
Akşam ise, bir yakınım ile birlikte sohbet meclisinde idik. Çok enteresan bir tespitimi sizlerle paylaşmak istiyorum.
Şöyle ki;
Çok enteresandır, Bediüzzaman bir takım kişiler tarafından, ‘ısrarla’, Said-i Kürdi diye anılarak Bediüzzaman’ın bir Kürt milliyetçisi olduğuna dikkatleri çekerler. Daha doğrusu Bediüzzaman’ın bir Kürt milliyetçisi olduğunu içi kof tezlerle iddia ederler.
Vatanperver, milliyetçi, kulaklarından Türkçülük fışkıran, ağızlarından ise Bediüzzaman’ın Kürt milliyetçisi olduğuna dair sözler kusan o insanlara sormak isterim:
(BSN Kürt milliyetçisi ise) Kürt, Türk, Arap ağırlık ve daha başka birçok etnik kökenden oluşan bu şehirde nasıl oluyor da kardeşçe bir arada yaşayabiliyorlar? Nasıl oluyor da, sizin Kürt aydını olarak iddia ettiğiniz bir zatın yazdığı eserler Türkçe ve Arapça olarak yazılıyor, bastırılıyor; ama yine de Kürtler, Türkler, Araplar hepsi bir arada, kardeşçe, el ele, omuz omuza, gönül gönüle bu eserleri okumaya anlamaya ve anlatmaya çalışıyorlar? Hiç mi akıl yok sizde? Hiç mi düşünmezsiniz? İzan, mizan, idrak sahibi değil misiniz?

Bediüzzaman Kürt milliyetçisi ise, nasıl oluyor da kendi zatlarını Türklerle, Araplarla paylaşıyorlar?
Farklı kimliklerden insanların bir araya gelip, düşünmeleri, proje üretmeleri, azim ve gayret içerisinde olmaları, birlik ve beraberliklerini bozmamalarını hangi ağalarınız, hangi allameleriniz, hangi entelektüel hocalarınız hangi delil ile nasıl açıklayabilir?
Hiç düşünebiliyor musunuz? Bir Arap çıkıp konuşacak, Kürt ve Türk kardeşleri onu can kulağı ile dinleyecek; bir Kürt çıkacak, Türk ve Arap kardeşleri can kulağı ile dinleyecek; bir Türk çıkıp konuşacak, Kürt ve Arap kardeşleri dikkat ve itina ile onu dinleyecek. İçeceğiniz bir çayın, yüreğinizi ısıtması gibi, bir anne şefkatiyle birbirlerine muamele eden, birbirlerinin dostu olup, tek dostlukta birleşip Allah’ı dost edinen bu insanlar mı milliyetçi; yoksa birbirlerine hiç tahammül edemeyen,  farklılıkları zenginlik değil ayrımcılık olarak gören, ırkçılık müptelasına vurgun, milliyetçilik bağımlılığı sizler mi?!
***
Kürt olup Türkçe konuşan, Arapça düşünüp Türkçe yazan biri olarak bu şehrin keşfedilmesi gerektiğini düşünüyor,  tarihin tozlu sayfaları arasında kaybolacağından endişeleniyorum.

Bu güzel şehri yaşatmak adına çok güzel faaliyetlerde bulunan, çalışmalarını süratle sürdüren sevgili Mardin halkının sizin maddi ve manevi dualarına ihtiyaçları olduğunu da belirtmeden geçmek vicdanımı sızlatacaktır.
Bir dua, bir telefon, bir alo diyerek şevk vermeniz bile büyük bir hizmet olduğunu ve “hizmetin küçüğü büyüğü olmadığını” hatırlatmak isterim.
***
Bir şehir düşünün; Arabı, Kürdü, Türkü bir arada yaşayan…
Bir şehir düşünün; buna rağmen yine de kardeşçe yaşayan...
Bir şehir düşünün; gül alıp gül satıyor,
Bir şehir düşünün; hizmet heyecanı taşıyor.
Bir şehir düşünün; koşan ve koşuşturan,
Bir şehir düşünün; akan kanı durduran.
Bir şehir düşünün; kendini insanlığa adamış,
Bir şehir düşünün; nice insanı kazanmış.
Bir şehir düşünün; Bediüzzaman kokuyor,
Bir şehir düşünün; Bediüzzaman’ı yaşıyor!

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
YORUM KURALLARI: Risale Haber yayın politikasına uymayan;
Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve BÜYÜK HARFLERLE yazılmış yorumlar
Adınız kısmına uygun olmayan ve saçma rumuzlar onaylanmamaktadır.
Anlayışınız için teşekkür ederiz.
2 Yorum