“Bay Evet” olmayın…

“Bay Evet” olmayın…

Yöneticiler daha az kaynakla daha fazla sonuç alma baskısı altında. Dengeli bir patron-çalışan ilişkisi geliştirmek hiç bu kadar önemli olmamıştı…

Sanmayın ki ekonomik krizin ceremesini bir tek çalışanlar çekiyor. Yöneticiler de zorlu ekonomik koşulların baskısı altında çalışıyor. Dolayısıyla artık yöneticiniz ile iyi ilişki geliştirmek her zamankinden çok daha önemli. İşlerin eski neşesinde olmadığı ve daha az kaynakla daha fazla sonuç almak zorunda olduğunuz böyle dönemlerde yöneticiler etrafında işbirliği yapan ve destekleyici çalışanlar görmek istiyor. Ancak bu, “Bay Evet” olmanız gerektiği anlamına gelmiyor. Yeri geldiğinde konuşmaktan çekinmeyen biriyseniz kendinizden emin olduğunuz sürece şirketiniz ve yöneticiniz bakış açınızdan faydalanmak isteyecektir. İşin sırrı dengeyi bulabilmekte. Herkesin faydasına bir patron çalışan ilişkisi geliştirmek mümkün. İşte uzmanlardan tavsiyeler…

1- Doğru iletişim kurun

Yöneticiler yanlarında çalışanların üzerinde çalıştığı projelerle ile ilgili bilgilendirilmek ister. Ancak yöneticinizi güncellemekle gözüne girmek için aşırı iletişim halinde olmak arasındaki ince çizgiye dikkat etmek gerekir. Özellikle de günümüz ofis koşullarında e-posta ve anında mesajlaşma araçları sayesinde düşündüğümüzü anında paylaşmak mümkün. İletişimin hızına kapılmayın ve önemli olanın ölçülülük olduğunu unutmayın. Yöneticiler projenizin her adımıyla ilgili anında bilgilendirilmekten ya da müşteri ile yapılan her yazışmada CC’de yer almaktan hoşlanmaz. Eğer yöneticinizin beklediği oranda ve doğru yöntemle iletişim kurmadığınızı hissediyorsanız sormaktan çekinmeyin. Bilgi akışını ayarlamaya ilişkin bu çabalarınız karşılığını bulacaktır.

2- Dürüst olun

Yöneticiler işbirliği yapan çalışanları sevse de samimi ve içten geribildirimler onlar için çok daha önemlidir. Yöneticinizin her önerdiğini tartışmasız kabul etmek zorunda hissetmeyin. Yeni bir strateji ya da sürecin etkinliğini sorgulamak ya da bununla ilgili daha fazla bilgi istemekte yanlış bir yan yok. Her yeni gelişme karşısında aşırı eleştirel ve olumsuz olmadığınız sürece patronunuz işle ilgili konular karşısında dürüst biri olduğunuz kanaatine varacaktır. Ancak hemfikir olun ya da olmayın bir konuda nihai karar verilmişse yöneticinizi destekleyin ve üzerinize düşeni sorgusuz yerine getirin. Devamlı surat asan biri olmadığınız sürece puan kazanırsınız.

3- Yardım teklif edin

Yöneticiler en çok yeni bir işi delege etmeleri gerektiği zamanda bunalırlar. Eğer onun bu sıkıntısını fark edersiniz yapabileceğiniz bir şey olup olmadığını sorun. Belki de sizin seviyenizde çözülebilecek bir şeydir ve böylelikle yükünü hafifletmiş olursunuz. Patronunuza giderek spesifik bir işi üzerinize almayı teklif etmeniz onun işleri delege etmesini kolaylaştıracaktır. İyi bir takım oyuncusu olarak algılanmak da işi cabası.

4- Tehlikelere karşı uyanık olun

Hiç kimse, özellikle de iş ortamında neler olup bittiğini bilmekle yükümlü olanlar nahoş sürprizlerden hoşlanmaz. Bunu aklınızdan çıkarmayın ve yöneticinizin hassas olduğu konu ve müşteriler ile ilgili farkındalığınızı artırın. Konu bu hassas ve önemli meselelere geldiğinde yöneticinizi gelişme ve aksilikler konusunda uyarmayı ihmal etmeyin. Böylelikle ona hazırlıklı olma ve muhtemel sorunların önüne geçme şansı tanırsınız.

5- Yiğidin hakkını teslim edin

Yöneticinizle her zaman göz göze gelemeseniz de pozitif duygularınızı hissettirmek için bazı fırsatlar bulabilirsiniz. Yönetim katlarında altında yöneticinizin imzası olan başarılar hakkında konuşarak hem yöneticinizin hem de departmanınızın elini güçlendirebilirsiniz. Kimse riyakarlık yapmak istemez ancak unutmayın ki doğru yapılmış bir işin hakkını vermek sağduyulu bir davranıştır. Diğer yandan yöneticiniz ile ilgili dolanan eleştirilerin bir tarafı olmamaya özen gösterin. İş yeri ilişkileri söz konusu olduğunda “Eğer iyi bir şey söylemeyecekseniz konuşmamayı tercih edin” kuralı her zaman iye yaramıştır.
Sabah