Bakmak ve görmek

“Göz bir hassedir ki, ruh bu alemi o pencere ile seyreder.”

“Şu göz, şu kitab-ı kainatın bir mütalacısı ve şu alemdeki mucizat-ı  sanat-ı Rabbaniyenin bir seyircisi ve şu Küre-i Arz bahçesindeki rahmet çiçeklerinin mübarek bir arısı derecesine çıkar.”

Güzel sanatlarda, bilhassa plastik sanatlarda göz çok önemlidir. Bakmak ve görmek görsel sanatların temelini oluşturur.

“Ruhun manevi güzelliğidir ki ilim suretiyle sanatında tezahür ediyor” sözü sanatı ruhun güzelliğinin yansıması olarak tarif eder. Göz de, ruhun dış dünyadaki âleme açılan bir penceresidir.

“Ziya(ışık) ile mevcudat görünür, hayat ile mevcudatın varlığı bilinir” sözünde yaşamak bilincin ve ışık görmenin temel şartı olarak öne sürülür.

Yani bu dünyadaki güzellikleri görebilmek için önce yaşamak ve gözünü açmak, sonrada bu güzellikleri fark edip, göz penceresinden seyretmek gerekir.

Nasıl müzik sanatında yetenek gelişimi ses ve kulakla oluyorsa, Görsel sanatlar veya plastik sanatlarda da yetenek gelişiminde görme ve göz çok önemlidir.

Sanatın tanımında yer alan estetik haz ve tavır ruhun bir özelliği olduğu gibi, görme, algı ve imge de ruhun sanat kavramını geliştirmesinde en önemli elemanları oluşturur.

“Herkes bakar ama göremez” darb-ı meseli görme eyleminin bilgi, bilinç ve algı gibi özel bir gayretin neticesi olduğu gerçeğine işaret eder. Örneğin hayvanlarda bizim baktığımız papatyalara bakar ama sanat ve güzellik yerine, yiyecekleri otu görür. Bu bakış görmek için yeterli değildir. Görmek; bakış açısı, dikkat-i nazar, basiret ve şuur gerektirir. İnsanın küçük yaşından itibaren gelişen inceleme, dikkat etme, fark etme, değer verme gibi özellikleri onu düşünen bir hayvan olmaktan çok öteye çıkarır.
Bin bir çeşit renk ve biçimle donatılmış şu alem sonsuz güzellikleri ile bir kitap, bir tablo, bir sanat galerisi veya bir sinema gibi bizlere sayısız mesajlar iletmeye çalışıyor. Sadece gözünü kapatmamak yeter.

Dört sanat eleştiri kuramından hangisi ile bakılsa bu mesajları açıkça görünür.
Sanatçı merkezli eleştiri kuramı olan anlatımcılık açısından bakıldığında, tabiattaki güzellikler kendini tanıttırmak ve sevdirmek isteyen bir Sani’in  özel mesajlarıdırlar.

Okuyucu ve seyirci merkezli eleştiri kuramı olan duygusal etkileşim kuramına göre; tabiattaki güzellikler karşısında heyecanlanarak bu mesajlara muhatap oluyoruz. “Sanat-ı hayaliyesi ile tabiata şakirt (öğrenci) olmak gerektir” sözünde olduğu gibi, pek çok sanatçı kendini tabiattaki İlahi Sanatın öğrencisi olarak görmüştür.

Romantizm ressamı Delacroix; ”biz Romantik olduktan sonra dağlar daha da güzel oldu” derken bu duygusal etkileşimin nasıl doruğa çıktığını çok güzel ifade etmiştir.

Üçüncü kuram olan ve sanat eserini merkez alan biçimcilik açısından “bu kainat bin birlikler perdelerine sarılmış bir gül goncası gibidir.” Kainat kitabının harf ve kelimeleri olan her bir canlı, sanat harikası güzellik ve inceliklerle donatılmıştır. Her bir ayrıntının tasarımı plastik değerler açısından olağanüstüdür. Hayvanlar ve bitkilerdeki rengârenk tasarımlar bunun en büyük örnekleridirler.

Dördüncü kuram olan Yansıtma kuramı ki, Platon’dan beri herkes bu evrende gördüğümüz nesnelerin aslında bir gölge ve yansıma olduğunu bilir. Bunların asılları İdealar yani Esma-ül Hüsna’dır. İnsanlarda bu numune ve gölgeleri inceleyip asıllarına müşteri olmak için bu aleme gelmişlerdir. Mimemsis yani Yansıtma kuramı açısından bu alem İlahi güzelliklerin aynasıdır. Hatta insan, en büyük aynadır. Mona Lisa tablosu Mona Lisa’ya ayna olduğu gibi Mona Lisa da İlahi güzelliğe en güzel ayna olmuştur. Bazen bu aynalar için dağlar delinir veya deli, divaneye dönülür.

Sanatçı arılar gibi bu evrendeki güzellikleri dolaşmakta ve ürettikleri eserlerinde hikmet ve sanat balını dokumaktadırlar. İşte böyle bakmasını öğrenen bir göz ancak cennet güzelliklerini fark edebilir ve yaşayabilir.

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
YORUM KURALLARI: Risale Haber yayın politikasına uymayan;
Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve BÜYÜK HARFLERLE yazılmış yorumlar
Adınız kısmına uygun olmayan ve saçma rumuzlar onaylanmamaktadır.
Anlayışınız için teşekkür ederiz.