Bahri YAĞMUR
‘AI’ Sana…
Dekolonizasyon… Algoritmik Yönlendirme… Sosyal Medya İle Sömürgeleştirme…
Bu yıl 5. İstanbul Eğitim Zirvesi’nde düzenlenen panellerinden birine konuşmacı olarak katılan Dr. Esra Albayrak’ın ortaya koyduğu bazı gerçekler, gerçekten eğitim dünyamız adına çok hassas ve üzerinde durulması gereken konulardan biriydi. Konuşmayı -zirvedeki diğer konuşmalarda olduğu gibi- canlı olarak yerinde, bizzat dinleme fırsatı buldum. Ele alınan bu konulardan biri eğitimde Dekolonizasyon (Sömürgeciliğin Sonu) daha sonra eğitimci ve bilim insanı Prof. Dr. Osman Çakmak Hocam tarafından da değişik platformlarda değerlendirildi ve bu değerlendirme okuyucuların dikkatlerine sunuldu.
Panelde ele alınan konulardan biri de aslında dekolonizasyon gibi belki de ondan daha dikkat çekici olan “algoritmik yönlendirme”ydi. “Çok karizmatik söylemi” ve bize yabancı duruşuna rağmen her an maruz kaldığımız bu yönlendirme türü aslında bizler için çok tanıdık.
Çağımızın internet nimetlerinin, tüketici talepleriyle birleşmesi sonucu ortaya çıkıyor “algoritmik yönlendirme”. Hani bazı insanlar “telefonlarımız dinleniyor, bizim konuşmalarınızı takip ediyorlar” vb ifade ediyorlar ya aslında buna bu çerçevede baktığımızda oldukça doğru. Yani içerik üreticileri piyasaya internet yoluyla bir ürün sürüyor (bilgilendirici bir video, yönlendirme veya tanıtım filmi, ürün reklamı, bilgi aktarımı, görüş içeren bir analiz…) Bu ürün bilhassa sosyal medya üzerinden ne kadar takip edilirse o ürünün “algoritmik bağlamı” yükseliyor ve bu tür ürün portallarına veya linklerine sıklıkla girdiğinizde bu ilgi alanınızdaki reklamlar, yönlendirmeler, bilgiler çıkıyor karşınıza. -Bir de bu bilgilerin asılsız ve manipüle edici bilgiler olduğunu düşünün- Siz bilgisayarlarınızdan, cep telefonlarınızdan ilgi alanınızla ilgili sayfalara girdikçe bu “algoritmik yönlendirme araçları” işlemeye, devreye girmeye başlıyor yani alt akıl sizi daha bir sarmaya başlıyor. Bir süre sonra artık bu sarmalın içerisinde buluyorsunuz kendinizi. “Dervişin zikri neyse fikri de odur” fehvasından hareketle artık baktığınız, tattığınız, gördüğünüz her şey daha da garibi düşlediğiniz ve düşündüğünüz hemen her şey bu size dayatılan “algoritmik şekillendirmeler” üzerinden size ulaşıp sizi etkisi altına başlıyor.
İşte burada yazımın başında dile getirdiğim kolonizasyonun başka bir boyuta taşınmışı olan “sosyal medya ile sömürgeleştirme” devreye giriyor. Günümüzde hemen herkes sosyal medya kullanıcısı, çocuklar, öğrenciler bile. Bunun toplum üzerindeki zararını varın, siz düşünün. (Sanırım sosyal medyanın zararı ilk kez Avustralya Hükümeti tarafından fark edildi veya Avustralya Hükumeti bu sömürgeleştirmenin çocuklar ve gençler üzerinden yıkıcılığını görüp dillendirme cesaretini gösterdi). Artık “Colomplar” yeni dünyalara gidip oraları fiilen sömürgeleştirmiyor, ellerimizdeki cep telefonları vb aygıtlarla beynimize, cebimize, bütçemize, eğitimimize, üzerine titrediğimiz ailemize, sınırlarımıza kast ediyorlar, kendilerinden kılıyorlar.
“Bindik bir alamete gidiyoruz kıyamete Allah sonumuzu hayrede.” Tüm bunların üzerine son birkaç yılda karşımıza bir de AI (Yapay Zeka) çıktı!!! Bu başka bir yazı konusu. Yeniliklere açığız, her yenilik güzellikler için de kullanılabilir bu başka konu ama araştırmacılar AI ile pek çok mesleğin yok olacağından dem vurmaya başladılar şimdiden ancak bence asıl düşünülmesi gereken, yaklaşan, tedbir alınması gereken konu: AI’in de sosyal medya sömürgeciliğiyle baş başa verip birilerinin sömürgeleştirme mantığına yağ üzerine bal sürebileceği gerçeği.
Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve BÜYÜK HARFLERLE yazılmış yorumlar
Adınız kısmına uygun olmayan ve saçma rumuzlar onaylanmamaktadır.
Anlayışınız için teşekkür ederiz.