Ayasofya için mahkeme kararına gerek yok istenirse açılır

Ayasofya için mahkeme kararına gerek yok istenirse açılır

Ayasofya camiye çevrilirse dünyadaki Müslüman topluluklar zarar görür iddiasına cevap

Ayasofya ile ilgili tartışmaları değerlendiren Avukat Cüneyt Toraman, "Mahkeme kimdir? Türk milleti adına karar veren bir kurumdur. Ne diyecek "Hayır yapamazsın, camiye çeviremezsin" mi diyecek? Ayasofya mahkemelerin müdahale edebileceği bir husus değil" dedi. 

Tartışılacak kadar da büyük bir mesele değil, basit bir tasarruf

Toraman'ın Haber7'deki sözleri şöyle:

"Çok büyütüldü bu mesele. Yıllardan beri, gençlik yıllarımızdan beri bu konu tartışılıyor. Aslında tartışılacak kadar da büyük bir mesele değil, basit bir tasarruf. Hükümet herhangi bir yeri müzeye çevirmek isteyebilir, çevirir; veya vazgeçer. Bu mahkemelerin de müdahale edebileceği bir husus değil. Bazı tarihçilerin de dile getirdiği gibi kılıç hakkı deniliyor. 1453 yılında İstanbul fethedildi ve bu kilise camiye çevrildi. Aynı dönemde benzeri olaylar da Avrupa'da yaşandı. Mesela İspanya'da Kurtuba camisi kiliseye çevrildi. Yani bunları tartışmanın çok anlamsız olduğunu düşünüyorum.

Mahkeme 'Ayasofya'yı camiye çeviremezsin' mi diyecek?

Mahkeme kimdir? Türk milleti adına karar veren bir kurumdur. Ne diyecek "Hayır yapamazsın, camiye çeviremezsin" mi diyecek? Bir defa burası bir vakıf eseridir. Türkiye Cumhuriyeti kurulduktan sonra bu vakıf eserleri iptal edilmedi, kaldırılmadı, yok edilmedi. Bütün vakıfnamelerdeki, kuruluşlardaki amaçlar halen devam ediyor. Burada kamu ve devlet güvenliğine yönelik bir durum da söz konusu değil. Türkiye Cumhuriyeti'nin kurulduğu yıllarda bir tehdit vardı başta Avrupa ülkeleriyle diğer devletler olmak üzere; belki böyle bir şeye cesaret edemedi o dönemki hükümetler. Ama bugün için böyle bir tehdit yok. Yunanistan'a mı soracağız "Bize izin verir misiniz?" diye. 

Ayasofya camiye çevrilirse dünyadaki Müslüman topluluklar zarar görür iddiasına cevap

Ayasofya’nın camiye geri çevrilmesi halinde dünyadaki Müslüman topluluklarına zarar gelebileceği söylemleri var. Nihayetinde Filistin tapuları da Osmanlı kayıtlarında var. Filistin toprakları Osmanlı Devleti'nin topraklarıydı. Kıbrıs Osmanlı'nın toprağıydı. Eğer Türkiye Cumhuriyeti Osmanlı'nın varisiyse bu topraklar üzerinde de hakları var demektir. Adalar üzerinde de hakları var. Bunlar savaş zoruyla, tehdidiyle Türkiye'ye dikte ettirilen sözleşmeler hukuken geçersizdir. Özel sözleşmeler de milletler arası sözleşmeler de geçersizdir. Yakın bir tarihe kadar boğazlar sözleşmesi geçerliydi. Lozan sözleşmesiyle biraz yumuşatıldı. Yani boğazın sağında solunda yabancı askerler istihdam edildi bu sözleşme ile. Dolayısıyla o günün şartlarıyla bugünün şartları aynı değil. Bugün Türkiye dünyadaki 220 devletin arasında özgür, bağımsız, eşit, dilediği kararı alabilen tüm devletlerle aynı seviyededir. Nüfusu ister 100 bin ister 100 milyon olsun tüm devletlerin egemenlik hakları vardır. Burası Türkiye'nin toprakları içerisinde mi, Türkiye'nin egemenlik sınırları içerisinde mi, tüm dünyanın tanıdığı sınırlar içinde mi Ayasofya? Herhalde hiç kimsenin buna bir itirazı olmaz. İstanbul işgal altında bir şehir de değil yani. Evet geçmişte yaşadı Türkiye de bunları ama bunları aştık artık. Türkiye'nin bazı hakları varsa, bunları tabi ki kullanabilir.

Atatürk'ün imzası sahte olsa ne olur, gerçek olsa ne olur!

Eskiden en ufak bir olayda Avrupalı devletlerden azar işitirdik. Dokunamazdık, yasaktı. Müze gibi sıradan bir olay mahkemenin de görevi değil. Danıştay esastan görüşecek. Nihayetinde imza sahte olsa ne olur, gerçek olsa ne olur. Vakıflar Genel Müdürlüğü diyor ki “Buradaki imza Mustafa Kemal Paşa'ya ait değil, bu nedenle iptali gerekir.” Yani gerçek olsa ne olur? Nihayetinde bu vakfın kurucusu değil Mustafa Kemal Paşa. O dönemki devlet yetkilisidir. İmza onun da olsa, onun olmasa da o gün öyle karar verilmiş. Bugün bir hükümet de tutar başka bir karar verebilir. Onun için ben bunun büyütülmesinin çok doğru olmadığını düşünüyorum. Yani biraz bir özgüven gerekir. Türkiye de artık bu özgüvene sahiptir. 

Hiç bir mahkeme kararına falan da gerek yok

Darbe teşebbüsü atlattık 2016'da, bunun daha ötesi yok ki! Eğer bu darbe teşebbüsü başarılı olsaydı herhalde orayı müze olmaktan çıkartıp kilise de yapabilirlerdi Allah fırsat vermesin bunlara. Onun için hiç bir mahkeme kararına falan da gerek yok. Bir kamu kurumu bir yeri müze yapmaya yetkiliyse aynı kamu kurumu veya hükümet Cami yapmaya, müze olmaktan çıkartmaya da, her ikisini de bir arada kullandırmaya da yetkilidir. Her ikisi birlikte de kullanılabilir. Devasa büyük bir eser Ayasofya. Mimar Sinan'a da devasa minareler diktirilmiş. Bu minareler yıkılsa Ayasofya komple yıkılacaktı. Böyle enteresan bir durum da var. Fatih Sultan Mehmet'in vasiyeti de var. Burası vakıf olarak kurulmuş, bu cami vakfedilmiş. Yani vakfın amaçları dışında da kullanamazsınız. Türkiye vakıfları inkar etmedi. Türkiye'nin en önemli kurumlarından birisidir Vakıflar. Şu anda da devam ediyor. Vakıflar Genel Müdürlüğü devlet teşkilatı içerisinde yer alıyor. Siz bu eserlerin bazılarını amacının dışında kullanabilir misiniz? Hiç kimsenin böyle bir yetkisi yok.

Müslümanlara zaten zulmediyorlar, Ayasofya kilise olsa zulüm duracak mı?

Dünyadaki diğer Müslümanlara zaten zulmediyorlar. Biz burayı kilise de yapsak zulmediyorlar. Filistin'deki zulüm duracak mı? Doğu Türkistan'daki zulümler duracak mı? Avrupa'daki Müslümanlara yönelik ırkçılık duracak mı? Dursa kiliseye çevirelim!

ayasofya_banner.jpg

HABERE YORUM KAT
YORUM KURALLARI: Risale Haber yayın politikasına uymayan;
Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve BÜYÜK HARFLERLE yazılmış yorumlar
Adınız kısmına uygun olmayan ve saçma rumuzlar onaylanmamaktadır.
Anlayışınız için teşekkür ederiz.
2 Yorum