Anne ve babalar mükemmeliyetçiliği bir kenara bırakıp çocuklarının yanında olmalı

Anne ve babalar mükemmeliyetçiliği bir kenara bırakıp çocuklarının yanında olmalı

Çorbacıoğlu, bugünün anne ve babalarına mükemmeliyetçiliği bir kenara bırakıp çocuklarının ihtiyaçlarını yeterince karşılamalarını ve yine çocukların yanında yeterince olmak gerektiğinin altını çiziyor

Ebeveynin mükemmeli mi yoksa yeterlisi mi makbuldür? Ya da şöyle soralım: Mükemmel ebeveyn diye bir şey var mıdır yoksa bu sadece bir yanılsama mı? Doğru bir iletişimin temelinde ne yatar? Can kulağıyla dinlemek nasıl olur? Çocukların duygularından haberdar mıyız? Bunun altında yatan temel ihtiyaçlar nelerdir, nasıl doğru tahlil etmek ve karşılamak gerekir? Yaşamın şifasını nerede aramalı? Şefkatin ölçüsü olur mu? Değerli hissetmek hayatlarını nasıl etkiler? Çocuklara karşı sorumluluklarımız nelerdir? Onlara, sosyal düzen ve sınır, mahremiyet ve özgüven algısını nasıl kazandırabiliriz? Tüm bu sorular Aile Danışmanı ve Yazar Hilal Çorbacıoğlu’nun yeni kitabı “Çocuklara Eşlik Atma Sanatı” cevap buluyor.

Yeterli ebeveynlik

Hilal Çorbacıoğlu’nun çocuklarla ve ebeveynlerle yaptığı danışmanlık deneyimlerinden ve kendi annelik yolculuğunda edindiği tecrübelerden yola çıkarak kaleme aldığı Çocuklara Eşlik Etme Sanatı, okurun kendi biricik yolculuğuna da kapı aralıyor. Çocukluk anıları durağında, cesur bir şekilde okurunu gerçek hisleriyle yüzleştirerek derin bir empatinin ve güçlü bir iletişimin önünü açıyor. 

Yazar, bugünün anne ve babalarına mükemmeliyetçiliği bir kenara bırakıp çocuklarının ihtiyaçlarını yeterince karşılamalarını ve yine çocukların yanında yeterince olmak gerektiğinin altını çiziyor. Kurallar ve yöntemler arasında kaybolmuş anne babaların telaşını en aza indirebilecekleri ve anı yaşayarak çocuklarının yolculuklarında onlara gönül rahatlığıyla eşlik edebilecekleri bir yol gösteriyor: Yeterli ebeveynlik.

Çocukların boş bir levha olmadığını, anne babanın sadece terbiye edici bir duruş üstlenmemeleri gerektiğini, fıtri meyillerini bozmadan onlara eşlik etmeleri gerektiğini, hayatta karşılarına çıkabilecek zorlukları da göğüsleme fırsatları açmalarını ve bunu nasıl yapabileceklerini de anlatıyor.

Hilal Çorbacıoğlu kitapta, anne ve babalara yol gösterirken bunu pratikle de destekliyor. Ebeveynin aynayı kendisine tuttuğu farkındalık alıştırmaları sayesinde anne ve babaların her zaman kendi duygusal regülasyonlarını yapabilecekleri farkındalık soruları yöneltiyor. Bu sorular sayesinde okurlar sadece anne baba rollerinde takılı kalmıyor ve bu rollerin dışında insan olarak iletişimin temeli olan noktalara bakma ve kendilerini değiştirme/geliştirme fırsatı buluyor. 

hilalcorbacioglu2.jpg“Ebeveynlik Sanatı”, “İlişkilerin Kalbine Giden Yol”, “Dün, Bugün, Yarın”, “Ailede Demokrasi” ve “İyiyim, İyisin, İyi” bölümlerinden oluşan Çocuklara Eşlik Etme Sanatı temel ihtiyaçlar, hisler ve yeterlilikler  üzerine tekrar düşündüren ve onlara eşlik ederken ebeveynleri  hayrete  düşüren  bir çok değeri keşfetmeyi deneyimleten  doğru bir rehber. 

Unutmayalım ki “Çocuğunuzun mükemmel bir ebeveyne değil; yeterli bir ebeveyne, size, ihtiyacı var! Ve onlar ebeveyn olduklarında size dair hangi duyguları hatırlasınlar istersiniz?”

ÇOCUKLARLA İLETİŞİMİMİZ ALARM VERİYOR

Aile Danışmanı ve Yazar Hilal Çorbacıoğlu'nun Çocuklara Eşlik Etme Sanatı kitabı ile aynı adı taşıyan ve Areda Survey tarafından bin 100 ebeveyn ile yapılan araştırmada çarpıcı sonuçlar da çıktı. Çocuklar ile geçirilen zamandan çocuk yetiştirirken en çok kimlerden etkilenildiğine kadar birçok başlığı kapsayan çalışma doğru bildiğimiz yanlışları da gün yüzüne çıkarıyor.

Araştırma şirketi Areda Survey’in çocuk-ebeveyn ilişkisine yönelik yaptığı çalışmada, teknolojinin aile içi iletişimimizdeki etkisi, anne ve babaların çocuğun karakterine etkisi ve mükemmel ebeveynlik soruları CAWI yöntemiyle bin 100 kişiye yönlendirildi. Aile Danışmanı ve Yazar Hilal Çorbacıoğlu’nun sonuçlarını yorumladığı araştırmada Türkiye’nin çocuk yetiştirme algısı üzerine ilginç bulgular ortaya çıktı.

Çocuklarla gün içerisinde 2 saatten az ilgileniliyor 

Kaliteli zaman çocuk ve aile iletişimine katkıda bulunan ebeveyn ve çocuğun keyif duyduğu bir atmosferi içeren zaman dilimidir. Başka bir deyişle çocuğun bedensel, zihinsel, duygusal, sosyal gelişimine katkı sağlayacak eğitici, öğretici, eğlendirici ve yaratıcılık içeren faaliyetler ile vakit geçirmektir. Ailelere çocuğunuzla günde kaç saat ilgileniyorsunuz sorusunu yöneltildiğinde yüzde 41, 1 oranında iki saatten az çocuklarıyla ilgilendikleri belirtildi. Bu sonuçla ilgili olarak Çorbacıoğlu “Ailenin çocuğuyla zaman geçirmesi onu daha iyi tanıyıp analiz etmesini sağlar. Aynı zamanda çocuğunda aileyi değerlendirmesini, ailenizin kurallarını öğrenmesini ve buna uygun davranışlar geliştirerek ebeveynlerini model almasına vesile olur. Uzun zaman geçirmek değil, kaliteli ve iletişimi güçlü tutarak vakti değerlendirmek her zaman önceliğimiz olmalı” dedi.

Teknoloji aile içi iletişimi etkiyor 

Araştırmada katılımcılara “Teknolojinin aile içi iletişiminizi etkileme düzeyi nedir?” diye sorduğumuzda yüzde 51,6 etkiledi cevabını verirken, yüzde 27,4 ne etkiledi ne etkilemedi, dedi. Ailelerin yüzde 24,6’sı çocuklarıyla ilgilenirken dahi telefonun yanlarında olduğunu belirtti. Çorbacıoğlu “Çocukla geçirilen vakitte özellikle telefon kullanımımızı azaltmalı ve çocuğumuza odaklanmalıyız. Teknolojiden yararlanmalı ancak aile içinde kuracağımız güçlü iletişim bağını etkilemesine izin vermemeliyiz. Burada özellikle telefon ya da sosyal medya detoksu uygulamak birlikte geçireceğimiz vakti daha değerli kılmaya yardımcı olacaktır” tavsiyesinde bulundu.

Babalar çocuklara yeterli zaman ayırmıyor

Araştırma kapsamında katılımcılara yöneltilen evde çocukla en çok kim ilgileniyor sorusuna yüzde 77,3 oranında çocukla annenin ilgilendiği, yüzde 16, 0 babanın yüzde 6,7 dede-ninenin ilgilendiği ortaya çıktı. Çorbacıoğlu “Evlerde hala çocukla ilgili sorumlulukların ağırlığı annenin üzerinde. Çocuklara Eşlik Etme Sanatı kitabımda da bahsettiğim gibi, biz çocuklarımızın hayatına eşlik ediyoruz. Anne ya da babanın burada üstlenmesi gereken roller eşit dağılmalı, bu çocuğun gelecekteki yaşamında kendi ailesini kurarken de ona rol model olacak” açıklamasında bulundu. 

Katılımcıların yüzde 61,4’ü çocuklarının mesleğini seçmek istiyor

Araştırmada  ‘’Çocuğunuzun gelecekteki mesleği ile ilgili bir hayaliniz var mı?” sorusunu katılımcıların yüzde 61,4’ü evet cevabını verirken, hayır diyenlerin oranı yüzde 38,6 oldu. Çorbacıoğlu “Çocuk boş bir levha değil aksine kendine özgü yetenekler ve fıtri bir donanımla dünyaya geliyor ve ebeveyn olarak bizler keşşaf gibi bakmalı onun bunları keşfetmesine yardımcı olmalıyız. Gelecekteki mesleği onun kendine özgü yetenekleri ve fıtri bir donanımı çerçevesinde şekillenecek” dedi.

Çocuğun karakteri davranışınızla değişebilir mi?

Ebeveynlere “Çocuğunuzun karakterini davranışlarınızla değiştirebileceğinizi düşünüyor musunuz?” diye sorduğumuzda yüzde 54,1’i evet cevabını verirken yüzde 45,9’u hayır cevabını verdi. Çıkan sonuçla ilgili olarak Çorbacıoğlu “Çocuklar beğendiği, model aldığı birisine benzemek amacıyla da davranışları çok kolay kopyalayabilirler. Davranışın altındaki niyet ne olursa olsun çıkış noktası, dikkat çekme noktası yeni davranış şeklinde olmalıdır. Bir çocuğa ”sorumsuzsun” demek yerine,” bu konuda daha sorumlu davranabilirsin değil mi?” demek, anında sonuç vermese bile dikkati sorumlu olmaya, yapabilirliğe ve yeni davranışın çocuk tarafından mümkün görülmesine çekecektir” yorumunda bulundu.

Nesilden nesile büyüklerin izinde 

Katılımcılara yöneltilen “Çocuğunuzu yetiştirirken en fazla kimden etkileniyorsunuz?” sorusuna yüzde 48,6 aile büyüklerinden etkilenirken, yüzde 21,4 arkadaşlarından, yüzde 18,6 profesyonel destekçilerden etkileniyorlar cevabı verildi. Ailenin çocuk yetiştirmedeki etkisi bir kez daha ortaya konuldu.

Çocukların kararları önemli 

Çorbacıoğlu “Çocuğa sadece bir şeyler söyleyerek nasihatlar vererek, söz dinleterek kurulan tek yönlü iletişim, aslında iletişim değildir. Çocukların da duygu düşüncelerine kararlarına önem vermek onların düşüncelerinin yetişkinler için değerli olduğunu hissettirmek onlarda özgüven oluşturacaktır” açıklamasında bulunurken araştırma kapsamında katılımcılara yöneltilen “Ailecek bir şeye karar verirken çocuklarınızın fikrini alır mısınız?” sorusuna yüzde 81,7’si çocuklarının fikirlerine önem verdiğini belirtti. 

Mükemmel ebeveyn yoktur 

Pek çok insan mükemmel ebeveynlik efsanesine inanır, ideal anne ve baba mutlu, iyi, sorunsuz çocukları yetiştirir. Aslında mükemmel bir ebeveyn ya da mükemmel çocuk diye bir şey yoktur. Her ebeveynin çocukları ile ilgili yönetmekte zorlandıkları ev işlerini yapmaktan kaçınmak, kardeş kıskançlığı, tablet veya telefon karşısında fazla vakit geçirmek gibi davranış sorunları vardır. Bu bağlamda katılımcılara ‘Mükemmel ebeveyn var mıdır?’ sorusu yöneltildiğinde yüzde 76,6 hayır cevabını verirken yüzde 23,4 evet dedi. 

HABERE YORUM KAT
YORUM KURALLARI: Risale Haber yayın politikasına uymayan;
Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve BÜYÜK HARFLERLE yazılmış yorumlar
Adınız kısmına uygun olmayan ve saçma rumuzlar onaylanmamaktadır.
Anlayışınız için teşekkür ederiz.
1 Yorum