4’ün esrarı

Bir zamanlar sayıların esrarı üzerine hayli kafa yormuştum. Kainatta hiçbir şey gelişigüzel ve tesadüfi olmadığına göre bazı şeyler için belirlenen sayıların da gelişigüzel ve tesadüfi olmaması gerekiyordu. Hurufilik ve cifir bu gibi esrarı kurcalayan birkaç ilim dalı. Gerçi bunlar sayılardan çok harfleri kurcalıyor ama sayı ile harf arasında ince bir çizgi var. Hatta Yunanlı bir filozof kainatın ilk mayasının sayılar olduğunu söyler.

Ezcümle, dört sayısının esrarı kafamı en çok kurcalayan sırlardan biriydi. Dört unsur, dört büyük peygamber, dört ilahi kitap, dört büyük melek, dört büyük mezhep, dört büyük mezhep imamı, dört büyük evliya, münafığın dört alameti, cennete giren dört kişi, dört peygamber sünneti, dört mübarek gece, dört makbul dua, dört helal evlilik, dört semavi din, dört büyük kadın…       

Dört sayısının mitolojide bir karşılığı var mı, bilmiyorum. İlla bir anlamı ve esrarı olması gerekmiyor hepsi yalınkat birer hurafe de olabilir ama bir neden aramak insan aklının doğasında olduğu için bunların bir nedeninin olabileceğini düşünüyor insan. Neden beş değil de dört, bu işin hikmeti nedir acaba? Gizemcilerin işi abartarak bir sürü saçmalığa kapı araladığı kuşkusuzdur. Ama bunların abartmış olması işin içinde henüz çözemediğimiz bir hikmetin olmadığını göstermez.

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
YORUM KURALLARI: Risale Haber yayın politikasına uymayan;
Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve BÜYÜK HARFLERLE yazılmış yorumlar
Adınız kısmına uygun olmayan ve saçma rumuzlar onaylanmamaktadır.
Anlayışınız için teşekkür ederiz.