Zübeyir ağabeyin sıkıntı ve ızdıraptan kurtaran tavsiyeleri

Zübeyir ağabeyin sıkıntı ve ızdıraptan kurtaran tavsiyeleri

Bediüzzaman Said Nursi Hazretlerinin en yakın talebelerinden olan Zübeyir Gündüzalp, istikameti, ciddiyeti, sabrı ve idealist oluşu ile tam bir örnek insandı

Zübeyir ağabey zaman zaman notlar alırdı. "Sıkıntı ve ızdıraptan kurtulmak için" neler yapılmasına dair tavsiyeler şöyle:

• Ruhumuzun selâmeti; bizim nerede olduğumuza, neye malik olduğumuza bağlı değil, ancak ruh haletimize bağlıdır. Harici hallerin bununla münasebeti pek azdır.

• Ruh haletinizi değiştirmekle, müptelâ olduğunuz dertten kurtulabilirsiniz.

• Siz derde uğramışken, sinirleriniz birbirine geçerken, bu şartlar altında Rabbinizin size ihda (hediye) ettiği irade kuvveti ile ruh haletinizi değiştirebileceğinizi kat’i olarak beyan ediyorum. Bunun sırrı basittir, fakat biraz gayret lazım.

• Bir ameli ruhiyat âlimi der ki: “Fiil, hissi takib eder gibi görünmekte ise de hakikatte fiil ile his beraber giderler. İradenin tasarrufu altında bulunan fiili tanzim edersek, dolayısıyla öyle olmayan hissi de tanzim edebiliriz.”

• Zihnen karar vermekle heyecanlarımızı hemen değiştiremesek de fiillerimizi değiştirebiliriz. Fiillerimizi değiştirince, hislerimizi otomatik surette değiştirmiş oluruz...

• Şayet neşeniz kaybolmuşsa, ihtiyari neşeye girme yolu: Şakrak ve neşeli davranmak.

Güya neşe gelmiş gibi hareket edip konuşmak. “Ben neşeliyim, ben neşeliyim, ben müferrahım, ben mesrurum” kelimelerini yüksek sesle on beş defa tekrarlayarak, kendi kendinize bu telkini yapmak ve yapmaya devam etmekten ibarettir.

• Pek mes’ud ve neşeli olma belirtilerini hareketlerinizle gösterirken, bitkin ve bezgin bir halde kalmak maddeten imkansızdır. (Bu, Allah’ın bize ihsanı olarak, hepimizin hayatımızda kolayca ve mucizeler misillü muvaffakiyetler kazanabileceğimizi gösteren esaslı, küçük hakikatlerden birisidir.)

• Sıkıntı ve ızdıraptan kurtulmak için insanın kendinde değişiklik yapması lazımdır. Bu değişiklik için yegane çare şudur: neşeli hareket etmeye başlamak. Bu metodu tatbik ederek vehim ve sıkıntılardan kurtulan birisi der ki:

“Şöyle bir hareket ederek yerimden fırladım, gülümsedim, güya her şey güzel ve yolunda imiş gibi hareket etmeye uğraştım..."

“Önceleri güç olduğunu itiraf ederim, fakat kendimi zorladım. Bu hareketleri yapmaya devam etmekte sebat ettim. Hareketlerimde güler yüzlü, neşeli ve ferahlı göründüm. Böylece sıkıntılarımdan kurtulmaya muvaffak oldum."

“İlk farkına vardığım şey, kendimi iyi hissetmem oldu. Hemen hemen kendimi göründüğüm kadar iyi hissettim, bu iyileşme devam etti."

“Bugün aylardan beri mezarda olmam icap ettiği halde hem mes’ut, hem neşeli, hem mesrur, hem sıhhatli, hem de hayattayım. Şu muhakkak ki: eğer mağlubiyet düşüncelerine ve ümitsizliklere devam etseydim, şimdi ölmüş bulunacaktım."

“Fakat ruh haletimin değişmesiyle, vücudumun iyileşmesine sıhhat ve afiyet kazanmasına imkan ve fırsat verdim.”

• Kuruntu, vehim ve üzüntülere müptela olanlara şunu söylemek istiyorum. “Madem ki, Allah’tan ümidi kesmeyerek, ümitvar olarak, ferahlı ve neşeli davranarak; sıhhat ve afiyet, gayret ve faaliyet, şevk ve himmet gibi nimetlere ve zevklere erişmek mümkündür. Öyle ise bu üzüntü ve vehimler niye?”

• Daima müsbet şeyler düşünmek, bu insanın da hayatını kurtarabildi. Ben ve siz, küçük sıkıntılarımıza ve dertlerimize, ehemmiyetsiz ve küçük olduğu halde; kuruntu ile kendi hayalimizde büyütmek vehmine düştüğümüz, gam ve kederlerimize, (bir dakika dahi olsa) niçin vücud rengi verelim, niçin bizde durmasına ve yerleşmesine müsaade edelim!

• Hem madem ki, sadece ferahlı sürurlar ve neşeli hal ve hareketlerimize devam etmekle, ruhi ve kalbi olarak meserretli bir vaziyette davranmakla; gam ve sıkıntı, atalet ve tehavünü def’etmek mümkünmüş. Mesrur ve müferrah bir halet-i ruhiyeyi elde edip, gayyuriyet ve faaliyet saadetine erişmek mümkünken ne için kendi kendimizi mahzun, mükedder ve heder edelim...

Ne için fıtratımızda meknuz, ezel ve ebede müteveccih kabiliyetleri köreltelim.

HABERE YORUM KAT
YORUM KURALLARI: Risale Haber yayın politikasına uymayan;
Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve BÜYÜK HARFLERLE yazılmış yorumlar
Adınız kısmına uygun olmayan ve saçma rumuzlar onaylanmamaktadır.
Anlayışınız için teşekkür ederiz.