Zât-ı Ahmediyenin (asm) bir zerrecik nuruna mazhariyeti büyük bir saadet telâkki eden Said

Zât-ı Ahmediyenin (asm) bir zerrecik nuruna mazhariyeti büyük bir saadet telâkki eden Said

Günün Risale-i Nur dersi

Bismillahirrahmanirrahim

Hata-Sevab Cetveli

Hata 72: "Beşinci Şuânın meselelerini herkese göstermek caiz değildir, mahremdir" ihtarını yapmayı unutmamıştır.

Cevap: Her bahaneyle bizi perişan etmek isteyen gizli düşmanlarımızın şerlerinden tahaffuz ve müddeî gibi sathîce mânâlar verilmemek için, "Bu mahremdir, herkese gösterilmesin" denilmesini bir suç sayıp ve suçunu ikrar ediyor mânâsına çevirmek zâhir bir yanlıştır.

Hata 73: Ahmed Feyzi "Bediüzzamanü'l-Kürdî" kelimesini bulmak için iki kere Muhammed (a.s.m.) kelimesinin tevafukunu göstermiş. Acaba Said el-Kürdî, Peygamberimiz Muhammed Mustafa'ya (a.s.m.) benzetilmek mi istenilmiştir?

Cevap: Ahmed Feyzi'nin, Risale-i Nur, Kur'ân'ın bir tefsiri olmasından ve her vakit Nübüvvetin şeriatını tatbik eden ve veraset-i Nübüvvet ve اَلْعُلَمَۤاءُ وَرَثَةُ اْلاَنْبِيَۤاءِ 1 hadîsine istinaden, bîçare Said'i o irsiyette, o Kur'ân hizmetinde, değil bir benzemek, belki sünnete ittibâ etmek mânâsındaki ilmî ve ebcedî istihracını medâr-ı mes'uliyet gören, hem تَخَلَّقُوا بِاَخْلاَقِ رَسُولِ اللهِ 2 mânâsını anlamayan elbette üç cihette yanlış etmiş. Zât-ı Ahmediyenin (a.s.m.) güneşinden tereşşuh eden bir zerrecik nuruna mazhariyetini büyük bir saadet telâkki eden Said'in elbette yüz bin derece kendi haddinden tecavüz edip ona kendini benzetmeye çalıştığını söyleyen divanedir. Peygamberimiz aleyhissalâtü vesselâma ittibâı ve sünnetine iktida mânâsını anlamamış.

Hata 74: İslâm tarihinde hiç bir din âliminin Kur'ân-ı Kerîmi ve hadîsleri böyle şahsî fikirlere ve maksatlara âlet ettiği görülmemiş ve işitilmemiştir.

Cevap: Bunun, bu yanlışında beş vech ile hatâ var. Hem kitapları, ulemayı, tefsirleri görmediğine ve mânâ-yı sarîhî ile, mânâ-yı işârî ve mânâ-yı küllî ile hususî ferdlerin farkını anlamayan bir cehalettir. Necmeddîn-i Kübrâ ile Muhyiddin-i Arabî gibi binler ulemaların, küllî hadiselerine, hattâ nefsin cüz'î ahvâline dair âyâtın mânâ-yı sarîhi değil, işârî mânâlarını beyan sadedinde çok yazıları var olduğu mâlumdur. Hem âyâtın mânâ-yı işârî-i küllîsinde her asırda efradı bulunduğu gibi, bir ferdi bu zamanda ve bu asırda Risale-i Nur ve bazı şakirtleri de bulunduğuna eskiden beri ulema mâbeyninde makbul bir riyazî düsturu olan ebced ve cifir hesabıyla bir tevafuk göstermek, elbette hiçbir cihetle âyâtı şahsî fikirlere âlet ediyor denilmez. Ve böyle diyen büyük bir hatâ eder. Ve dekaik-i ilmiyeye ihanet eder.

1) "Alimler peygamberlerin mirasçılarıdırlar." Buharî, İlim: 10; Ebu Davud, İlim: 1; İbni Mâce, Mukaddime: 17; Dârimî, Mukaddime: 32; Müsned: 5:196.
2) "Resûlüllah'ın ahlâkıyla ahlâklanınız."

Bediüzzaman Said Nursi
Şualar