Zamanımızın fitnesini hem hadîsler, hem çok işârât-ı Kur'âniye haber veriyor

Zamanımızın fitnesini hem hadîsler, hem çok işârât-ı Kur'âniye haber veriyor

Günün Risale-i Nur dersi

Bismillahirrahmanirrahim

Aziz, sıddık kardeşlerim,

Bu nevi hadîsler, müteşabih kısmındandırlar. Hem cüz'î ve hususî değiller, umumî yerlerde bakmıyorlar. Bir kısım ise, ümmetinin başına gelen dinî fitnelerden yalnız birtek zamanı ve Hicaz ve Irak'ı misal olarak gösterir. Zaten Abbasîlerin zamanında, o tarihte Mutezile, Râfizî, Cebrî ve perde altında zındıklar, mülhidler, İslâmiyeti zedeleyen çok firak-ı dâlle meydana gelmiştiler.

Şeriat ve itikad noktasında ehemmiyetli sarsıntılar olması hengâmında Buharî, Müslim, İmam-ı Âzam, İmam-ı Şâfiî, İmam-ı Mâlik, İmam-ı Ahmed İbni Hanbel ve İmam-ı Gazâlî ve Gavs-ı Âzam ve Cüneyd-i Bağdadî gibi pekçok eâzım-ı İslâmiye imdada yetişip o fitne-i diniyeyi mağlûp ettiler.

O tarihten üç yüz sene sonraya kadar o galebe devam ile beraber, perde altında yine o ehl-i dalâlet fırkaları, siyaset yoluyla Hülâgû-Cengiz fitnesini İslâmların başına getirdiler. Bu fitneden hem hadîs, hem Hazret-i Ali radıyallahu anh sarîh bir sûrette aynı tarihiyle işaret ediyorlar.

Sonra bu zamanımızın fitnesi en büyük bir fitne olduğundan, hem müteaddit hadîsler, hem çok işârât-ı Kur'âniye aynı tarihiyle haber veriyorlar. Buna kıyasen, ümmetin geçireceği safahatı küllî bir sûrette bir hadîs beyan ettiği vakit, bazen o küllînin birtek hadisesini, misal olarak tarihi gösterir.

Böyle müteşabih ve mânâsı tamam anlaşılmayan hadîslerin Risale-i Nur eczaları kat'î bir surette te'villerini beyan etmiş. Yirmi Dördüncü Sözde ve Beşinci Şuâda, bu hakikati düsturlarla beyan etmiş.

Bediüzzaman Said Nursi
Şualar