Yeni Türkiye’nin ilk adımlarını Said Nursi attı

Yeni Türkiye’nin ilk adımlarını Said Nursi attı

Mehmet Ali Bulut'tan Fethullah Gülen'e, Nur talebelerine, hükümete ve muhalefete eleştiri

Risale Haber-Haber Merkezi

Mehmet Ali Bulut, İslam dünyasında muhalefet kültürünün hiç gelişmediğini gelişmesine müsaade edilmediğini söyledi. 

Haber 7'deki yazısında tarihten örnekler veren Bulut, daha sonra sözü Bediüzzaman Said Nursi Hazretlerinin metoduna getirdi. Bulut, Risale-i Nur'un bir parça bireysel özgürlüğü önceleyen ve bireyin hakkını devletin kutsallığından önde tutan bir anlayışı getirmeye aday olduğunu belirterek "ama şimdilik kaybetti" değerlendirmesinde bulundu.

Fethullah Gülen ve Risale-i Nur gruplarını da eleştiren Bulut yazısını şöyle sürdürdü:

"Bediüzzaman toplumun derin katmanlarına sirayet etmiş saltanat hatırası istibdatları bertaraf etmek için, birey merkezli –şeyhlik- bir irşad tarzını, kitap merkezli bir irşada dönüştürmek istedi. Gelmekte olan çağı doğru okuyabildiği için İslam’ı aklın idrakine uygun aktarmaya çalıştı. Kendi hayatında ve İslam anlayışında ciddi değişikliklere gitti. Meşru hürriyeti esas almış meşrutiyetin, insana bahşettiği nimetlerin farkında olan bir bireyi; reayalıktan çıkmış, devredilmez bir takım hakları olduğunu müdrik, kanun karşısında eşit bir “vatandaş” mertebesine taşımaya çalıştı. Risale-i Nur’u Hz. Hasan hilafetinin devamı sayarak, yeni Türkiye’nin ilk adımlarını attı. Bireyleri hür, her türlü istibdattan temizlenmiş, fikren ve vicdanen hür insanların yaşadığı bir medeniyeti fazıla var etmenin temellerini attı.

"Ama yazık ki nurcuların bile büyük bir kısmı onun bu yüksek demokratlık fikrini anlamadı. Risalelerin imanî boyutunu aldılar ama eski siyaset anlayışını olduğu gibi yüreklerinde muhafaza ettiler. Bu, Said Nursi’nin, siyasette ve yaşamda  “hür ve mümin insan” tipini var etme çabasına bir darbe idi ama en büyüğü değil! İki çok daha elim olumsuzluk yaşandı.

BİR KİTLE AP'NİN KUYRUĞUNA TAKILDI

"Biri, bir kitlenin AP’nin kuyruğuna takılıp işi resimden ibaret hale getirmeleriydi, ikincisi ve en büyüğü ise Gülen cemaatinin yapısıydı. 

FETHULLAH GÜLEN TARİKATE DÖNÜŞTÜRDÜ

"Risale-i Nur “Zaman tarikat zamanı değildir” demesine rağmen, Fethullah Gülen, Bediüzzaman'a ‘pir-i muğan’ diye diye kendine bir “muğanlık” makamı hazırladı ve cemaatini, tarihte bile eşi benzeri görülmemiş bir yöntemle, saliğine hiçbir insiyatif hakkı tanımayan, sadece emredileni yapan şahıslardan ibaret bir örgüte bir tarikata dönüştürdü. “Ben sizin ancak bir yol arkadaşınızım” diyen bir anlayıştan hevimetal bir tarikat mantalitesi çıkardı. Bugün cemaatte tarikatlara taş çıkartacak kadar yüksek bir kontrol ve yönlendirme söz konusu. Kitle tamamen merkezden gelen talimatlarla sevk ve idare ediliyor. Ve yazık ki onlar da nurculuğun bir fraksiyonu sanılıyorlar veya öyle sanılması birilerinin işine geliyor.

DEMOKRAT BİR İSLAM YAKLAŞIMINDAN...

"Öte yandan büyük bir nurcu kesimi de eski geleneğin yeni bir uygulamasından ibaret olan İslamcı siyasetçilerle bütünleşmiş durumda. Demokrat bir İslam yaklaşımından saltanatçı geleneğe doğru evrilmeye başladılar. Ve artık Münazarat'ta tanımı yapılan, cennet asa baharı getirecek hür ve bağımsız; yüreğini ve aklını her türlü baskı aracı olan istibdattan temizlemiş insandan da toplumdan söz etmek çok zor.

Yazının tamamı için tıklayınız

HABERE YORUM KAT
YORUM KURALLARI: Risale Haber yayın politikasına uymayan;
Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve BÜYÜK HARFLERLE yazılmış yorumlar
Adınız kısmına uygun olmayan ve saçma rumuzlar onaylanmamaktadır.
Anlayışınız için teşekkür ederiz.
12 Yorum