Nasıl ki Rahman'ın en zahir manası Rezzak'tı öylede Kerîm'in de en zahir manası Rahmandır.

Risale-i Nur'un muhtelif yerlerinde bu mana aşağıdaki şekilde belirtilmiştir.

"Rahman ismi Kerîm burcunda, Rahîm ismi Gafur burcunda yani manasında.” Şualar/569

Sıfat olarak Kerem, isim olarak ise Kerim şeklinde kullanılır. Kerem sıfatı Kerim olmayı iktiza eder.

Kerim; merhametli bir şekilde ikram, inayet ve ihsan etmek manasına gelir. Cemali isimlerdendir. Muhtelif şekillerde verme işlemi gerçekleşebilir ama en güzel şekilde şefkatle, rahmetle ihsan etmek Hâlık-ı Kerîm'e hastır. İnsanda mükerrem ve aziz bir varlıktır. Mükerrem insan da buna mukabil hamd ve şükür ile mukabele eder.

"Bir şeyin lezzeti, hüsnü, cemali, emsal ve ezdadına bakmaktan ziyade, mazharlarına bakarlar. Mesela kerem, güzel ve hoş bir sıfattır. Kerîm olan zat; başka mükrimlere tefevvuk cihetiyle aldığı lezzet-i nisbiyeden bin defa daha hoş bir lezzeti, ikram ettiği adamların telezzüzleriyle, ferahlarıyla alır." Sözler/686

İnsan muhtaçlara güzel sofralar kurup ikram etse, ikram ettiği insanları seyir ve temaşa etmesinden aldığı manevi lezzet maddi zevkten daha ileridir.

"Ve öyle bir Kerîm'e misafir olmuş ki nihayetsiz rahmet hazinelerini ona açmış. Ve hadsiz bedî' masnuatını ve hizmetkârlarını ona musahhar etmiş." Sözler/348

Aklımıza gelen her türlü güzel ikram şekillerinin manasını, Kerîm ismi ihtiva eder.

"Ve o ağaçtaki yemişler ise dünyevî nimetlerdir ki Cenab-ı Kerîm-i Mutlak, onları âhiret nimetlerine bir liste hem ihtar edici hem müşabihleri hem cennet meyvelerine müşterileri davet eden numuneler suretinde yapmış." Sözler/41

"Şimdi çiçeklere, meyvelere bak! Bunların gülümsemeleri ve tatları ve güzellikleri ve nakışları ve koku vermeleri; bir Sâni'-i Kerîm'in, bir Mün'im-i Rahîm'in sofrasında birer tarife, birer davetname hükmünde olarak muhtelif renk ve koku ve tatlarla her nev'e ayrı ayrı tarife ve davetname olarak verilmiştir." Sözler/738

Nimetlerde ki tüm cezb edici unsurlar yine Kerîm isminin cilveleridir.

Onuncu sözde İkinci ve Onuncu hakikatte Rahîm ve Kerîm ismi iki kez anlatılmış. İkinci hakikatte kerem manasında zikredilirken Onuncu hakikatte inayet manasında anlatılmış. Geçici bir alemde bu kadar ikram ve inayetkâr bir Zât ebedi bir memlekette nasıl ikram eder?

"Sonra görüyor ki bir Mün'im-i Kerîm, maddî ve manevî nimetlerin lezizleriyle onu perverde ediyor. O da ona mukabil; fiiliyle, haliyle, kâliyle, hattâ elinden gelse bütün hâsseleri ile cihazatı ile şükür ve hamd ü sena eder." Sözler/354

"İşte bakıyoruz ki bir Zat-ı Kerîm, ihsanıyla bizi gayet derece tezyin ve tenvir ve terbiye ediyor. İnsan ise ihsan edene perestiş eder." Sözler/363

Bütün bu ikramlara mukabil insan olan insan, Elhamdülillah diyerek şükür ve hamd eder.

"Evet, şu dünya gidişatına bakılsa görülüyor ki en âciz, en zayıftan tut tâ en kavîye kadar her canlıya lâyık bir rızık veriliyor. En zayıf, en âcize en iyi rızık veriliyor. Her dertliye ummadığı yerden derman yetiştiriliyor. Öyle ulvi bir keremle ziyafetler, ikramlar olunuyor ki nihayetsiz bir kerem eli içinde işlediğini bedaheten gösteriyor." Sözler/70

Cenab-ı Hakk’ın indinde acizliğimizi ve fakirliğimizi ne kadar çok bilir ve idrak edersek, maddi ve manevi rızıklar bize suhuletle ulaştırılır.

"Hem zemin sofrasında Kerîm-i Mutlak olan Rahman‑ı Rahîm'in misafirlerine, rahmet tarafından ihzar edilen hadsiz taamların ayrı ayrı ve güzel kokularına ve muhtelif, süslü renklerine ve mütenevvi, hoş tatlarına ve her zîhayatın zevk u safasına yardım eden cihazlara bak, ikram ve kerîmiyet-i Rabbaniyenin gayet şirin cemalini ve gayet tatlı güzelliğini gör." Şualar/79

Ey Alîm-i Kerîm,Ey Rezzak-ı Kerîm,Ey Cevvad-ı Kerîm,Ey Mihmandar-ı Kerîm,Ey Kadîr-i Kerîm,Ey Rahîm-i Kerîm,Ey Rabb-i Kerîm,Ey Sadıku'l-Va'di'l-Kerîm,Ey Mâlik-i Kerîm,Ey Sâni'-i Kerîm,Ey Hâlık-ı Kerîm,Ey Hakîm-i Kerîm,Ey Ganiyy-i Kerîm,Ey Mün'im-i Kerîm,Ey Fâtır-ı Kerîm-i Zülcemal,Ey Mâlik-i Rahîm-i Kerîm,Ey Fâtır-ı Kerîm,Ey Kerîm-i Zülcemal,Ey Mevla-yı Kerîm,Ey Muhsin-i Kerîm,Ey Zat-ı Kerîm-i Zülcemal,Ey Kerîm-i Rahîm bütün bu ikramlardan dolayı zerratı kâinat adedince Sana hamd ederiz.