Prof. Dr. Yasin ÇİÇEK
Risale-i Nur Külliyatı Işığında El-Hakk
El-Hakk ismi, Allah ve Rab ismi gibi çok kullanılan isimlerdendir. Özellikle de Cenâb-ı Hak olarak kullanılır. Zat-i isimlerdendir.
Doğruluk ve sıdk gibi her şeye sahib olan. Her şeye sahib olduklarını veren. Hak sahibine hakkını veren. Kendisinin Hak olduğunu ancak kendisi bilen. Gerektiği yerde ğereğini yapan.
Allah’ın emrettiklerine ve yasakladıklarına göre hareket etmek ve yaşamak ismi Hakk’a mazhariyettendir.
"Ve keza görünüyor ki her şey lâyık mevkiine vaz'ediliyor. Ve her hak, hak sahibine veriliyor. Ve her ihtiyaç sahibinin hâceti, istediği gibi yapılır." Mesnevi-i Nuriye/39
Allah'ın insana verdikleri her şey, özelliklede hilafet rütbesi ve emaneti kübra ismi Hakk’ın cilvesidir.
"Cenab-ı Hak, emanet cihetiyle insana ene namında öyle bir miftah vermiş ki âlemin bütün kapılarını açar ve öyle tılsımlı bir enaniyet vermiş ki Hallak-ı kâinat'ın künuz‑u mahfiyesini onun ile keşfeder." Sözler/591
"Evet, Cenab-ı Hak insana bir benlik, bir nevi hürriyet vermiştir ki Cenab-ı Hakk'ın rububiyetine ait evsafı bilmek için mevhum, farazî bir vâhid-i kıyasî yapsın." Mesnevi-i Nuriye/200
Gerektiği yerde ceza, gerektiği yerde mükafat vermek ismi Hakk'ın cilvesidir. Allah'ın birçok esması ahireti iktiza eder bunlardan biride ismi Hak'tır.
"Evet, adalet iki şıktır. Biri müsbet, diğeri menfîdir. Müsbet ise hak sahibine hakkını vermektir. Şu kısım adalet, bu dünyada bedahet derecesinde ihatası vardır.
İkinci kısım menfîdir ki haksızları terbiye etmektir. Yani haksızların hakkını, tazip ve tecziye ile veriyor. Şu şık ise çendan tamamıyla şu dünyada tezahür etmiyor." Sözler/92
Saadeti ebediyye olmazsa, insana verilen bu kadar cihazat boşa verilmiş olurdu. Bu dünya insana verilen havas ve duyguları tatmin edemez. Cenâb-ı Hak insaniyeti vermişse elbette ahireti verecektir.
"insanlar için bir haşir ve neşir olacak ve Hak ismiyle evvelki hizmetlerinin mükâfatını ve kusuratının mücazatını çekecek." Asa-yı Musa/35
"insanın kalp cüzdanındaki letaif ve akıl defterindeki havas ve istidadındaki cihazat, tamamen ve müttefikan saadet-i ebediyeye müteveccih ve ona göre verilmiş ve ona göre teçhiz edilmiş olduğuna ehl-i tahkik ve keşif müttefiktirler." Sözler/95
"Hem hiç kabil midir ki: Hâkim-i Bi'l-hak, Rahîm-i Mutlak; insana öyle bir istidat verip, yer ile gökler ve dağlar tahammülünden çekindiği emanet-i kübrayı tahammül edip yani küçücük cüz'î ölçüleriyle, sanatçıklarıyla Hâlık'ının muhit sıfatlarını, küllî şuunatını, nihayetsiz tecelliyatını ölçerek bilip hem yerde en nazik, nâzenin, nazdar, âciz, zayıf yaratıp; halbuki bütün yerin nebatî ve hayvanî olan mahlukatına bir nevi tanzimat memuru yapıp, onların tarz-ı tesbihat ve ibadetlerine müdahale ettirip, kâinattaki icraat-ı İlahiyeye küçücük mikyasta bir temsil gösterip, rububiyet-i Sübhaniyeyi fiilen ve kâlen kâinatta ilan ettirmek, meleklerine tercih edip hilafet rütbesini verdiği halde; ona bütün bu vazifelerinin gayesi ve neticesi ve semeresi olan saadet-i ebediyeyi vermesin?" Sözler/95
"Vakit be-vakit lisan-ı istidat ile Cenab-ı Hak'tan hukuk‑u hayatını "Yâ Hak" deyip hazine-i rahmetten istiyorlar. Baştan başa da hayata mazhariyetleri lisanıyla "Yâ Hay" ismini zikrediyorlar." Sözler/242
"Cenab-ı Hak, Semî'-i Mutlak'tır, herşeyi işitir. Hattâ en cüz'î bir macera olan ve zevcinden teşekki eden bir zevcenin sana karşı mücadelesini Hak ismiyle işitir. Hem rahmetin en latîf cilvesine mazhar ve şefkatın en fedakâr bir hakikatına maden olan bir kadının haklı olarak zevcinden davasını ve Cenab-ı Hakk'a şekvasını umûr-u azîme suretinde Rahîm ismiyle ehemmiyetle işitir ve Hak ismiyle ciddiyetle bakar." Sözler/465
Bir kadının şekvasını işiten Cenâb-ı Hak elbette insanların ebed ebed diyen vicdanına da cevap verecektir.
"Hem madem her şeyin hakikatı, Cenab-ı Hakk'ın bir isminin tecellisine bakar, ona bağlıdır, ona âyinedir. O şey, ne kadar güzel bir vaziyet alsa, o ismin şerefinedir; o isim öyle ister. O şey bilse, bilmese; o güzel vaziyet, hakikat nazarında matlubdur." Sözler/612
İnsanın istidatları ebede göre ayarlanmış ve verilmiş. Bu dünya onu tatmin etmiyor ve dar geliyor. Bunu veren Cenâb-ı Hak elbette daha güzelini verecektir. Her hak sahibine hakkını vermek ismi Hakk'ın cilvesidir. Bir mahkeme-i kübra açacak, hak edene ceza veya mükafat verecektir.
"İşte bu istidattandır ki insanın ebede uzanmış emelleri ve kâinatı ihata etmiş efkârları ve ebedî saadetlerinin envaına yayılmış arzuları gösterir ki bu insan ebed için halk edilmiş ve ebede gidecektir. Bu dünya ona bir misafirhanedir ve âhiretine bir intizar salonudur." Sözler/95
Ey Cenâb-ı Hak; Ey Cenâb-ı Allah, Cenâb-ı Erhamürrahimin, Cenâb-ı Feyyâz-ı Hakikî, Cenâb-ı Feyyâz-ı Mutlak, Cenâb-ı Hakîm-i Mutlak, Cenâb-ı Hâlık, Cenâb-ı Hallak-ı Âlem, Cenâb-ı Lemyezel, Cenâb-ı Hâlık-ı Lemyezel, Cenâb-ı Hallak-ı Rahîm, Cenâb-ı Hâlık-ı Rahîm, Cenâb-ı Halık-ı Âzam, Cenâb-ı Hâlık-ı Zülcelal, Cenâb-ı Hayy-ı Lâyemut, Cenâb-ı Kàdir-i Kayyum, Cenâb-ı Kadir-i Mutlak, Cenâb-ı Kibriyâ, Cenâb-ı Kerim-i Mutlak, Cenâb-ı Lemyezel, Cenâb-ı Mevlâ, Cenâb-ı Mün'im-i Hakiki, Cenâb-ı Mün'im, Cenâb-ı Mün'im-i Hakiki, Cenâb-ı Mün'im-i Rahman, Cenâb-ı Mün'im-i Muhyî, Cenâb-ı Rabbü'l-İzzet, Cenâb-ı Rezzak-ı Kerim, Cenâb-ı Vâcibü'l-Vücud, Cenâb-ı Zülcelal ve'l-Kemal, Cenâb-ı Rahman, Cenâb-ı Rahîm bizlere saadeti ebediyi ihsan eyle.
Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve BÜYÜK HARFLERLE yazılmış yorumlar
Adınız kısmına uygun olmayan ve saçma rumuzlar onaylanmamaktadır.
Anlayışınız için teşekkür ederiz.