'Ya bu deveyi güdersin, ya bu diyardan gidersin' sözü nereden geliyor?
Hayatımız boyunca sık kullandığımız ve her biri anlamlar yüklü deyimler vardır. Bir çoğunun hikayesi vardır. İşte onlardan biri...
Zamanında Hint mihracelerinden ( kralın da üstünde yetkisi olan devlet başkanları) biri, deve ile hacca gidip gelmiş.
Kendisini götürüp getiren kıymetli ve emektar deveye iyi bakılması için sıkı emirler vermiş. Bununla da yetinmeyerek vezirini çağırmış:
"Vezir, eğer bu hacı deveye bir hâl olursa evvela seni sorumlu tutarım. Her sabah kuşluk vaktine kadar bizzat otlatacaksın.
Yemine, suyuna, istirahatına iyi bakacaksın. Yoksa seni bu memleketten sürgün ederim" demiş.
Zavallı vezir mecburen her sabah deve çobanlığı yapmağa başlamış.
Bir gün memleketin ileri gelen bilgelerinden bir dostu, kendisini deve otlatırken görünce şaşırmış:
"Bu ne hâl hazret? Senin bu kırda ne işin var? Bu deve de ne oluyor?" deyince, vezir boynunu bükmüş ve başına gelenleri anlatmış.
"Yâ, işte böyle dostum. Ya bu deveyi güdeceğim, ya bu diyardan gideceğim" demiş.
Bu deyim, bir işi yapmak ya da bir şeyi elde etmek için kesinlikle uyulması gereken kurallar olduğunu, anlatmak için kullanılır.
Yeni Akit

Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve BÜYÜK HARFLERLE yazılmış yorumlar
Adınız kısmına uygun olmayan ve saçma rumuzlar onaylanmamaktadır.
Anlayışınız için teşekkür ederiz.