Varmış

Iraz abi “şeker, bal, kaymak” dersin
Köyde ağıl, ahır, davarın mı var?
Ballı börekleri lop lop lop yersin
Çalınacak yoğurt-ayranın mı var?

Bilirsin sen ki nar, nuru yakamaz
Balıklar kavağa asla çıkamaz
Gözünü kapayan nura bakamaz
Yoksa bundan senin gümanın mı var?

Kaçacak deliği sen arıyorsun
“Evde çok işim var, falan” diyorsun
Her daim bahane çıkarıyorsun
Ocakta kaynayan kazanın mı var?

Rüzgar olup dağa doğru esersin!
Yel kayaya geçmez, buna ne dersin?
Kılıcı sallayıp el- kol kesersin (!)
Orda hep gaz veren hayranın mı var?

Bazen hasen, olur ahsenden ahsen
Okudun bunları defalarca sen
Neden unuttun sen, bunları neden?
Acep bal vermeyen kovanın mı var?

Bağırıp çağırdın “Geldim ha geldim!”
Bekledim gelmedin, naçare güldüm
Kuru gürültüler ne demek bildim
Hani yağız atın, çevgânın mı var?

İncir ağacında armut yeme ha!
Bülbülüm diyorsan, hiç dut yeme ha!
Şakıman kaybolur, dönmez bir daha
Gülistanda feryad - figânın mı var ?

Seferi der hepten olduk Irazî
Sen bizden razı ol, biz senden razı
Muhabbet bağında gösterme nazı
Uhuvvet ilinde bostanın mı var?

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
YORUM KURALLARI: Risale Haber yayın politikasına uymayan;
Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve BÜYÜK HARFLERLE yazılmış yorumlar
Adınız kısmına uygun olmayan ve saçma rumuzlar onaylanmamaktadır.
Anlayışınız için teşekkür ederiz.