Üstün Dökmen'in başörtü açıklaması da tepki gördü

Üstün Dökmen'in başörtü açıklaması da tepki gördü

Prof. Dr. Üstün Dökmen'in başörtüyle ilgili sözleri tartışılırken, Dökmen'den gelen açıklama da tatmin edici bulunmadı. Yeni tepkiler var

Risale Haber-Haber Merkezi

Sakarya İl Milli Eğitim Müdürlüğü tarafından düzenlenen bir programda, “Nasıl bir pilot sarhoş olmamalı, bir Hristiyan psikolog haç takmamalı ise; rehberlik öğretmeni de başörtülü biri olamaz. Meslek icra edilirken ‘İnşallah, Maşallah, hayırlısıyla’ gibi cümleler sarf edilmemelidir" ifadelerini kullanan Prof. Dr. Üstün Dökmen'e büyük tepki gelmişti.

"Başörtüsü neden olmaz" açıklaması da tepki gördü

Sözlerini yalanlamayan Dökmen, tepkilerin ardından açıklama yaptı. Ancak bu açıklaması da tatmin edici bulunmadı. Dökmen'in açıklaması şöyle:

"Tesettüre girme veya girmeme konusunda kimseye baskı yapılmamalıdır; ancak görüşlerini ifade eden bilim insanlarına da baskı yapılmamalı, sözlerinden cımbızla kelime seçilmemeli, konunun ana fikri çarpıtılmamalıdır. Bu görüşten hareketle, psikologlarımızı, psikolojik danışmanlarımızı ve kamuyu bilgilendirmek istiyorum.

4 Mart 2019’da Sakarya İl Milli Eğitim Müdürlüğü’nün davetlisi olarak ildeki psikolojik danışmanlara verdiğim konferansta aşağıdaki cümleleri aynen telaffuz ettim:

1. Psikoterapi/ psikolojik danışma mekanında, hiçbir dini veya milli simge bulunmamalıdır. Ortam nötr olmalıdır. Yasalarımıza göre okullarda, resmi dairelerde Atatürk fotoğrafı bulunmalıdır. Bu güne kadar evimde ve çalışma ofislerimde Atatürk resmi asılıdır. Ancak psikolojik danışmanlık yaptığım odalara Atatürk resmi koymadım. Çünkü gelen danışan Atatürk’ü sevmiyor olabilir. Danışma sırasında benim danışanıma olan saygım, yani karşımdaki can’a olan saygım, Atatürk’e olan saygımdan üstündür.

2. Çocukluğumdan gelen alışkanlıkla arabaya her binişimde besmele çekerim, yanımdakine de ‘’Hayırlı yolculuklar, Allah sağlıkla gitmeyi nasip etsin’’ derim. Ancak psikolojik danışma sırasında, ‘’Haftaya hayırlısıyla görüşelim’’ ya da ‘’İnşallah hallolur’’ türünden ifadeler kullanmam. Çünkü danışan bu ifadeleri severse danışmanla özdeşim kurar, ona sempati duyar; bu durumda danışma olmaz. Eğer bu ifadelerimi sevmezse antipati duyar, danışma yine bozulur. Bir çocuk gördüğümde mutlaka, ‘’Allah bağışlasın’’ derim, anne babasının yüzü aydınlanır. Kitap yazmaya başlarken bilgisayarda sol üst köşeye ‘’A.a’’ yazarım. (Bu, Allah’ın adıyla anlamına gelir.) Ancak bütün bunlar benim özel yaşantımdır; bunları danışma ortamına yansıtmam.

3. Batı filmlerinde bazı kadınlar haçlı kolye takmazlar. Fakat kadın psikologlar asla haç takmazlar. Psikolog, danışman kıyafetiyle de nötr olmalıdır.

Nötr olmak ne demek? Bunu okulda öğrenmiş olmanız gerekir. TAT’nin son kartı boş bir sayfadır, yani tamamen nötr’dür. Danışman da tıpkı o kart gibi nötr olmalıdır ki, danışanı gerektiğinde transferans yapabilsin. Danışman, ‘’Annen haklı, baban haksız’’ türünden cümleler kullanamaz. Nötr, tarafsız olmalıdır. Danışman/ psikolog, kıyafetiyle de tarafsız olmalıdır. Eğer danışman dini bir simge kullanıyorsa, bazı danışan bundan mutlu olur, bazısı ise hoşlanmaz. Her iki durumda da artık danışma sağlıklı yürümez, sohbete dönüşür. Bir psikolojik danışman, kendisiyle özdeşim kurulmasına izin vermemelidir, sempatiyi veya empatiyi körüklememelidir.

Bir eczacı, bir hemşire, bir mühendis kadın başörtüsü takabilir; bu durum onun mesleğini icra etmesini engellemez. Ancak, bir psikiyatrist, psikolog veya psikolojik danışman, sokakta baş örtüsü takarsa bir şey olmaz ama terapi, danışma ortamında takarsa, o etkinlik artık, ‘’Psikoterapi’’ olmaz, ‘’Psikolojik danışma’’ sayılmaz. TAT’de, net bir çam resmi net bir cami veya kilise resmi gösterilmez, flu resimler gösterilir. Danışmanın da danışma ortamında milli, dini görüşleri yoktur, danışanına bir kadın veya erkek olarak bakmaz. Danışman, Beşiktaş veya Fenerbahçe atkısını takıp danışma yapamaz.

Bazıları bu sözlerimden (konferansta söyledim), başörtüsüne karşı olduğum sonucunu çıkaracaktır. Bu basit bir yorum olur. Ben başörtüsüne karşı değilim. Kayınvalidem hacıydı, tesettürlüydü. Halen eşimin ailesinde ve benim yakınlarım arasında tesettürlü olan hanımefendiler vardır. Sadece danışma ortamında dini simgenin, işin özüne ve meslek etiğine aykırı olduğunu söylemek istiyorum. Danışmaya gelen öğrenci üzerinde dini ya da milli simge taşıyabilir. Bu durum danışmaya engel değildir. Yalnızca psikoloğun, psikolojik danışmanın dini, milli simge kullanması frapan giyinmesi psikolojik danışmanın dini, milli simge kullanması, frapan giyinmesi psikolojik danışmanın etkisini azaltır, yok eder, danışmayı bir abla – kardeş ilişkisine dönüştürür.

Türk psikologlar ve Türk Psikolojik Danışma ve Rehberlik Derneği üyelerinin, mesleğimizle ilgili görüşlerini bildirmelerini beklerim."

DÖKMEN'İN AÇIKLAMASINA CEVAPLAR

Takipçileri Dökmen'in savunmasını inandırıcı bulmadı. Bazılarının cevabı şöyle:

Adnan Şenyurt: Savunması bile acınası bir durum yazık. Kime göre nötr sorusu gizli bir ANLAYIŞ’ın tezahürü değil mi ? Farkında OLmasa da

Rıza Karaman: Şimdi saçı açık olunca psikolog nötr mü oluyor!!Ya kırmızı ruj kullanıyorsa(dürtüsü benliğine galip),saçı erkek gibi kısaysa(cinsiyet tercihi saplantılı),burnunda hızma varsa(çok uçuk) olduğunu iddia etmek ne kadar saçmaysa;başörtüyü nötrlüğe zarar diye yorumlamak daha da saçma...nötrlüğü belirleyen nedir?

Zeynep Özcan: Sayın Dökmen bu mantığa göre mini etekli ve askılı giyinen kisiler de psikolog olamaz. Zira muhafazakâr danışanlar bu durumdan olumsuz etkilenir. Öneriniz nedir?

Nezahat Aydın :Yoldaş Dini inancından dolayı başörtüsü takan biri nasıl nötr olabilir? Çıkartarak mı? Bu sefer kişi kendi inancıyla mesleği arasında kalmayacak mı? Dediğinizin ana fikrini anladım ama başörtülü biri olarak katılmıyorum , dediğiniz uygulanamaz. Danışan kişi rahatsız oluyorsa gelmez olur biter. Mesleki beceriye, bilgiye bakmıyorsa bu onun sorunudur.

Kürşat Arıkmert: Üstün Bey; Bence nötr olmak için danışmanlar çırılçıplak soyunmalı; bu sayede maximum nötrlüğe ulaşmış olurlar. Açıklamanız, size atfedilenden daha düşündürücüdür; ne zamandan beri türban bir simge oldu? Eskide kalan çok az kişiden biri olduğunuzu düşündürdünüz; türbanlı olmak da türbansız olmak kadar normaldir. Alışmanızı öneririm.

HABERE YORUM KAT
YORUM KURALLARI: Risale Haber yayın politikasına uymayan;
Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve BÜYÜK HARFLERLE yazılmış yorumlar
Adınız kısmına uygun olmayan ve saçma rumuzlar onaylanmamaktadır.
Anlayışınız için teşekkür ederiz.
2 Yorum