Türkiye, sokak köpekleri sayısında Hindistan'ı geçti: Milli Güvenlik sorunu!

Türkiye, sokak köpekleri sayısında Hindistan'ı geçti: Milli Güvenlik sorunu!

Türkiye'de sahipsiz köpek sorunu ciddi bir Milli Güvenlik ve Halk Sağlığı problemi olarak varlığını sürdürmekte ve etkisini giderek artırmaktadır.

Ankara’da Yeniden Refah Partisi’nin düzenlediği ‘Sorunlarına çözüm bekleyen Sosyal Toplum Kuruluşları (STK) ile Buluşma Programı’nda konuşan Güvenli Sokaklar Derneği Başkan Yardımcısı ve Yaşanabilir Şehir Platformu Genel Sekreteri Mehmet Altuntaş, başıboş köpek sorunuyla ilgili önemli açıklamalarda bulundu.

TÜRKİYE HİNDİSTAN’I GEÇTİ

Türkiye’de başıboş köpek sorununun milli güvenlik ve halk sağlığı problemine dönüştüğünü söyleyen Altuntaş, şu ifadelerde bulundu:

"Türkiye'de sahipsiz köpek sorunu ciddi bir Milli Güvenlik ve Halk Sağlığı problemi olarak varlığını sürdürmekte ve etkisini giderek artırmaktadır. Hindistan, Pakistan, Bangladeş başta olmak üzere medeni olmayan ve sahipsiz başıboş köpek sorunuyla boğuşan ülkeler gibi Türkiye’de de sahipsiz köpek sayısı çok hızlı bir şekilde artmaktadır. Çok ilginçtir; bir kilometreye düşen köpek sayısında ülkemiz 13 köpek sayısı ile 12 olan Hindistan'ı geçmiş durumdadır. 100 kişiye düşen köpek sayısını ülkemizde 8,4 iken Hindistan’da 3,3 olmuştur."

AMACIMIZ CAN GÜVENLİĞİNİN SAĞLANMASIDIR

"Amacımız sokakta başıboş beslenen köpeklerin sağlıklı bir ortamda tutulması ve insan yaşamının, özellikle çocukların, kadınların, yaşlıların, engellilerin, can güvenliğinin sağlanmasıdır. Türkiye'de sokaklarda yaşayan sahipsiz ve başıboş köpekler sorunu ciddi, ancak yeterli ilgiyi görmemiş bir sorundur."

İNSANIMIZ BU TEHDİTLE BOĞUŞMAKTADIR

"Başıboş köpeklerin vatandaşlar ve tüm topluma verdiği zarar; medya, hayvan hakları aktivistleri ve yetkililer tarafından gözlerde küçültülmüş, görmezden gelinmiş ve reddedilmiştir. Ülkemizde uzun yıllardır insanlarımız canına, malına, vücut bütünlüğüne ve halk sağlığına karşı önemli zararlar veren, ağırlıklı olarak sokak hayvanları diye ajite edilen köpeklerin oluşturduğu tehdit ve tehlikelerle boğuşmaktadır."

5199 SAYILI KANUNLA SORUN, ÇIKILMAZ BİR HAL ALDI

"2004’ten sonra çıkan sözde ‘Hayvanları Koruma Kanunu’ neticesinde bu olaylar hızla artmış, hayvanları korumak için yapılan bu kanun, hayvanları korumak bir yana insan hayatı için yüksek riskler barındıran ‘kısırlaştır-aşılat-yaşat’ yöntemiyle sorun içinden çıkılmaz bir hal almıştır."

ÖLÜMLERE, YARALANMALARA, TRAVMALARA YOL AÇIYORLAR

"Özellikle köpekler doğrudan insanlara saldırıp yaralayabilmekte, kalıcı travmalara yol açabilmektedir. Boğazı parçalanan Mete Durna ya da okuldan evine dönerken parçalanan Mehmet Özer gibi, dolaylı olarak kovalayıp yollara çıkarak ya da otoyollarda araçların önüne aniden çıkarak insanlarımızın ölümlerine, yaralanmalarına, maddi hasarlarına sebep olmaktadır. Evinin önünde oynamaktan başka suçu olmayan 10 yaşındaki Mahre Melin Pınar ya da sadece okuluna gitmeye çalışan üniversite öğrencisi Rabia Kallı gibi… Her gün mütemadiyen köpek nedenli kazalarda yaşamını yitiren insanlar olduğunu haber bültenlerinde görüyoruz. Nişanlısıyla düğün alışverişinden evine dönerken benzer bir kazada hayatını kaybedip gelinliğini hiç giyemeyen Gönül Karaoğlu gibi… Özellikle engelli veya Köpek korkusu olan insanlar, dışarıda gezerken evlerine işlerine veya okullar kaygı ve stres yaşamakta bu insanlar sosyal yaşamını köpeklere göre ayarlamak zorunda bırakılmaktadır."

MEDENİ ÜLKELERDE, ‘KÖPEK Mİ DEĞERLİ İNSAN MI?’ SORUSU BELİRMEMİŞTİR

Medeni hiçbir medeni ülkede başıboş köpek göremezsiniz. Çünkü medeni ülkelerde “Köpek mi, değerli insan mı?”, “Köpeği mi koruyalım, yoksa insanı mı?” diye bir soru işareti belirlemiş, öncelik her zaman insan olmuştur. Zaten çene yapısı ve kuvveti itibariyle kemik kırma kabiliyetine sahip bir hayvanı korumak yerine insanı korumak gerektiği de aşikardır.

ALGILARIMIZ, LOBİ FAALİYETLERİYLE MANİPÜLE EDİLİYOR

İnançlarımızı ve vicdan algılarımızı manipüle eden bir lobinin faaliyetleri yüzünden bugün biz ülkemizde insanlara zarar veren hayvanları koruyarak insanlarımızı ölümle burun buruna bir yaşama mahkum etmiş bulunuyoruz. Hayvanlar içgüdüleriyle hareket ederler. Bir köpeğin de güdüsü beslenmek, üremek ve kendini korumak üzeredir. Bu alanda kendisine tehdit olarak gördüğü her canlı, insan da dahil saldırma potansiyeline sahiptir. Köpeklerin bilimsel olarak tespit edilmiş 17 farklı saldırganlık türü olduğu bilinmektedir. Bunlardan başlıcaları olan koruma ve av güdüsüdür.

AŞILARI OLMASINA RAĞMEN KUDUZDAN HAYATINI KAYBETTİ

Buradan öncelikle sizleri ve tüm kamuoyunu uyarmak istiyoruz. Bir örnek vererek durumun ne kadar vahim olduğunu sizlere anlatacağım. 13 Temmuz 2023’te Şanlıurfa'da daha 28 yaşında genç bir mühendis olan Lütfü Seray kuduzdan hayatını kaybetti. Hem kendi köpeğiydi hem de daha önce kuduz aşısı yapılmıştı. Buna rağmen dışarıdaki bir köpekten kuduz kaptı ve sahibine bulaştırdı. Bu çok ilginç bir örnek; rahmetli de 4 doz kuduz aşısını yaptırmasına rağmen hayata tutunamadı. Aslında Sağlık Bakanlığı’nın bu konuya el atması gerekiyor.

HABERE YORUM KAT
YORUM KURALLARI: Risale Haber yayın politikasına uymayan;
Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve BÜYÜK HARFLERLE yazılmış yorumlar
Adınız kısmına uygun olmayan ve saçma rumuzlar onaylanmamaktadır.
Anlayışınız için teşekkür ederiz.
6 Yorum