Türkiye gıda israfına karşı proje geliştirdi
Gıda Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı, had safhaya ulaşan gıda israfına karşı Fransa modelini hayata geçirmeye hazırlanıyor.
İsrafın had safhaya ulaştığı Türkiye’de ihtiyaç sahipleri için gıda bankası sisteminin yaygınlaşması konusunda yeni adımlar atılıyor. İsrafa ve duyarsızlığa “dur” demek isteyen Gıda Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı, başarıya ulaşan Fransa modeli üzerinde çalışıyor.
Türkiye’de uygulanması amaçlanan model, geçtiğimiz yıl Fransa’da hayata geçirildi. 3 Şubat 2016 tarihinde Fransa Senatosu tarafından gıda israfını önlemeye yönelik olarak çıkarılan yasayla, marketlerin son kullanma tarihi yaklaşan gıda ürünlerini yardım kuruluşlarına bağışlamaları zorunlu hâle getirildi.
Yasaya göre, 400 metrekareyi geçen süpermarketler, bir yardım kuruluşuyla anlaşma yapmak ve ellerindeki tavsiye edilen tüketim tarihi yaklaşmış olan ürünleri paydaş yardım kuruluşuna bedelsiz olarak devretmek zorunda. Yasaya uymayan süpermarketlere 3 bin 750 avroya varan para cezası kesiliyor. Bu yasa vesilesiyle Fransa’da bir yıl içerisinde 5 bin yeni yardım kuruluşu açıldı.
Fransa örneğinden hareketle Türkiye’de de gıda israfını önlemeye yönelik bir düzenleme getirilerek, süpermarketlerin ve market zincirlerinin bir hayır kuruluşuyla ya da gıda bankacılığıyla anlaşma yapmasının zorunlu hâle getirilmesi, bu şekilde gıda bankacılığının yaygınlaşmasının sağlanması hedefleniyor.
Gıda Bankacılığı Nedir?
Gıda bankacılığı sistemi ilk kez 1967 yılında Amerika’da uygulandı. Gıda bankası, bağışlanmış gıda, giysi, temizlik ve hijyen ürünlerini toplayan, ayrıştıran, depolayan ve ihtiyaç sahiplerine dağıtan bir sivil toplum örgütllenmesi olarak tanımlanıyor. Firmalar ve kişiler gıda, giysi, temizlik ve yakacak ürünlerini bir yardımlaşma platformuna aktarıyor, ihtiyacı olanlar da bu ürünleri gidip buralardan ücretsiz alıyor.
Günümüzde dünya genelinde 30 bine yakın gıda bankası faaliyet gösteriyor. Türkiye’de ise gıda bankacılığının hukuki temelleri 2004 yılında atıldı. Resmî Gazete’de yayımlanan 5035 Sayılı “Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılması Hakkında Kanun” ile Gelir Vergisi Kanunu’nun 40 ve 89 no’lu maddelerinde ve 3065 sayılı KDV Kanunu’nun 17 no’lu maddesinde yapılan değişikliklerle gıda bankacılığı faaliyetlerini destekleyen vergi düzenlemeleri yapıldı. Gelir Vergisi Kanunu’nun “Ticari kazancın tespitinde indirilecek giderler” başlıklı 40. maddesine, “Gıda bankacılığı faaliyetinde bulunan dernek ve vakıflara, Maliye Bakanlığı’nca belirlenen usul ve esaslar çerçevesinde, bağışlanan gıda maddelerinin maliyet bedelinin, matrahın tespitinde gider olarak kaydedileceği” hükmü eklendi.
Türkiye’ye Yıllık Faturası 214 Milyar Lira
Türkiye’de çoğunluğu belediyelerin bünyesinde olmak üzere 64 gıda bankası resmî olarak faaliyet gösteriyor. Gıda işletmesi olarak kabul edilen gıda bankalarının denetimi, Gıda Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı tarafından yapılıyor.
Türkiye’de gıda bankacılığı sisteminin arzu edilen seviyeye ulaşmaması ve israfın bir türlü önlenememesi, Fransa’daki gibi köklü düzenlemelere ihtiyaç doğuruyor.
Türkiye’deki gıda israfının yıllık ekonomik değerinin 214 milyar lira olduğu tahmin ediliyor. Ülkede günde 4,9 milyon, yılda 1,79 milyar ekmek çöpe atılıyor. Sebze meyve israfı ise yılda 18 milyon tonu buluyor.
Şirketlerin de Yoğun Çalışmaları Var
İsrafı azaltma yolunda özel sektör temsilcileri de gayretini sürdürüyor.
Migros’tan yapılan açıklamaya göre şirket, gıda kayıplarının önüne geçilmesi ve tüketilebilir durumdaki gıdaların yeniden değerlendirilebilmesi amacıyla yürüttüğü “Gıdaya Saygı” çalışmalarını ileri bir aşamaya taşıdı. Buna göre Migros, görsel açıdan satış standartlarını karşılamayan ancak besleyiciliğini koruyan ve tüketime uygun gıda ürünlerini, Fazla Gıda AŞ web tabanlı bağış platformu üzerinden ihtiyaç sahiplerine ulaştırıyor.
Bu yeni nesil uygulama sayesinde, Migros’un bağış yapabileceği gıda ürünleri ile bağış almak isteyen gıda bankalarının talepleri aynı platformda eşleşiyor. Böylece, bağışlanan gıdalar doğru adreslere doğru miktarda ulaştırılarak yüzde yüz değerlendirilmiş olacak.
Pilot uygulamasına 2017 yılı başında İstanbul’da meyve ve sebze bağışı ile başlanan projeye kısa zamanda kuru bakliyat ürünleri de dahil edildi. Uygulamanın ilerleyen dönemlerde Türkiye geneline yaygınlaştırılması ve farklı ürün gruplarını da kapsaması hedefleniyor.
Yeni Akit
Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve BÜYÜK HARFLERLE yazılmış yorumlar
Adınız kısmına uygun olmayan ve saçma rumuzlar onaylanmamaktadır.
Anlayışınız için teşekkür ederiz.