Tek bir Harrier kalkmadan

Tek bir Harrier uçağı kalkmadan İngiltere’nin ve diğer Sömürgeci ülkelerin kasası doluyor.

Avrupa’ya gittiğinizde fabrikası olmayan köy benzeri pek çok yerleşim yerinin, dünya sanayi sıralamasında üst sıralarda olduğunu görürsünüz. Çünkü madenler kadim sömürü Afrika’dan, ucuz işçilikle üretim Malezya’dan, tüketim Pakistan’dan; Para ise Avrupa’ya!

“Yani sen köle ol, ben yiyeyim!

İşte yenidünya düzeni…

Sen madenini yok pahasına çıkart, benim adıma Endonezya’ya gönder. O, ucuz köle işgücüyle üretsin, benim adıma Brezilya’ya satsın, Ancak para bana (avrupa’ya!) gelsin… Yani sen çalış, ben zengin olayım. Ayrıca senin efendin de olayım!

“Bize lojistik/planlama yeter. Çünkü biz üst akılız. Evrimin bize nîmeti!

Yine üst akıl olarak beşli bir karar organı (kooperasyon!) oluşturduk. Senin adına savaşa, barışa, devlet olup olmamana, zillete hatta kaosa da biz karar veririz. Biz evrimleştik, sizler evrimleşemediniz, ara formsunuz. Mademki evrim size bunu layık gördü; hayvanlar nasıl üst forma hizmete ve zillete düşmüşse aynısı… Evrimin, yani tabiat kanunlarının adaleti budur”, Diyorlar…

Afrika’da bir İngiliz, 30 küsur yıl içinde sömürü çiftliğinde çalışan yaklaşık 1000 civarında Afrikalı’yı türlü işkenceyle öldürmüş. Bunları da her türlü detayıyla günlüğüne yazmış.

Bir insan bunu nasıl yapabilir, akıl alır şey değil!  Ancak Psikoloji aynen şudur: Afrikalı’yı hayvanlar gibi,  üst akıl düzeyine evrimleşmemiş bir form olarak görüyor. İnsan olarak görmüyor. Bu perspektiften acılarına empati kurmuyor.

Hala da onların acılarına, parçalanmasına, ölümlerine gerçekten aldırmıyorlar.  Böyle bir his onlarda oluşmuyor. Çünkü yok olan ne de olsa bir araform’dur. Araform ise Nietsche’de de görüleceği üzere üstformun oluşması için feda edilebilir!

Diğer milletleri barbar kabul ediyorlar yani evrimleşmesini henüz tamamlamamış! Alay etmeleri, dalga geçmeleri, şımarıklıkları bundandır. Bu ülkelere medeniyet ve demokrasi götürdüklerini söyleyerek yeni sömürü alanları oluşturuyorlar. Ancak ne hikmetse barbarlık ve insanlık dışı yok edişleri sonrası gariban ülkeler zengin madenlerini onlara teslim ediyor, üstüne bir de ucuz işgücü sağlıyorlar, yani köle oluyorlar.

1990’lardan sonra Kooperasyon (beşli çete!) Sovyetlerin küresel güç zaafından sonra gözünü, önceleri küresel denge kapsamında kimsenin niyetlenemediği, Ortadoğu’ya ve Türkiye’ye dikti. Bölge hem bir Enerji deposu hem de stratejik enerji koridoru özelikleriyle sömürü hedeflerine her açıdan uygundu.

Afrika zaten 200 yılda tüketilmişti. Latin Amerika da aynı şekilde. Son düzlemde sömürü süreci Irak ve Suriye ile başladı. Devamında Türkiye!

Aslında hala genlerinde liderlik hasiyeti olan Türkiye, meş’um amaçlarının önündeki en büyük engeldi. En büyük senaryolar ona hazırlanmıştı. İçeriden ve dışarıdan…

Dış politikada bir taraftan ağlarını daraltarak Türkiye’ye hareket alanı bırakmayan kooperasyon, içeride ince ince döşediği FETÖ network’ünün start düğmesine basıyor ve kıyamet kopuyor. Darbe!

Aslında yıllardır Kuran davası nam altında FETÖ, Kuranı yalınlaştırma, sıradanlaştırma çabaları yanında Kuran ilmini de tahrif etmeye çalışmakla ne kadar hazindir ki az kalsın bu sömürgeci müşrikler eliyle Kuran’ı susturacak Türkiye’yi sömürgeleştirecekti. Geride sadece şekilden, ritüelden ibaret bir Kur’an ve İslam, yine sadece şekilden ve tabeladan ibaret parçalanmış bir Türkiye kalacaktı.

Yüce Rabbimiz’in ihsanıyla aynı hengâmda bu aziz millet tek bir kalb oluyor, sonrasında gösterdiği tarihi kahramanlıklarla Türkiye o ateşin kenarından kurtarılıyor.

“…O, kalplerinizi birleştirmişti. İşte O’nun bu nimeti sayesinde kardeşler olmuştunuz. Yine siz, bir ateş çukurunun tam kenarında idiniz de O sizi oradan kurtarmıştı.”

(ÂL-İ İMRAN-103)

Eğer Türkiye giderse tüm Ortadoğu gider! Eğer Türkiye giderse bu dünyada kooperasyon’un sömürü hedeflerine direnen hiçbir millet kalmayacaktır.

Ey Türkiye! darbe anında gösterdiğin kahramanlıkla dünyayı şaşkına çevirdin, mazlum Müslüman coğrafyaların ümidi oldun. Cumhurbaşkanına, ülkene her zaman sahip çık, tek ve bir ol!

Ey dünyanın geri kalanını alçak bir sefalete, açlığa ve zulme giriftar eden Batılı Sömürgeciler! şunu bil ki; Türkiye mücadelesi, sadece Türkiye’nin değil tüm Müslümanların mücadelesi olacaktır. Dünya’daki tüm Müslümanların. Çünkü darbe gecesi, bu aziz millette bunu gördün. Cenab-ı Hakk’ın inayet ve ilhamıyla nasıl birlik olduklarını, nasıl imanlarıyla o demirden çemberi parçaladıklarını gördün.  O halde sömürü oyunlarını bırak Dünya barışına talip ol.

Ey yüzyıllardır zillete mahkûm edilmiş; barışı, huzuru, ekmeği, aşı Sömürgenin elinde olan dünya ve Müslüman dünya! Türkiye’nin mücadelesine sahip çık.

Ey yıllardan beri tüm yeraltı zenginlikleri çalınarak Batı’ya taşınmış, insanları köle yapılmış ve halen de köle düzeyinde çalıştırılan mazlum Afrika, Latin Amerika ve önce parça parça edilmiş sonrasında borçlandırılarak yüzyıl boyunca köleliğe mahkûm edilmiş Balkan Ülkeleri, Türkiye’nin yanında yer al.

Yoksa ebedi bir kölelik ve sömürü düzeni olan “Yeni Dünya Düzeni” seni bekliyor.

 

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
YORUM KURALLARI: Risale Haber yayın politikasına uymayan;
Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve BÜYÜK HARFLERLE yazılmış yorumlar
Adınız kısmına uygun olmayan ve saçma rumuzlar onaylanmamaktadır.
Anlayışınız için teşekkür ederiz.