Sizin dostunuz ancak Allah’tır, O’nun Resûlüdür

Sizin dostunuz ancak Allah’tır, O’nun Resûlüdür

Ayet meali

Bismillahirrahmanirrahim

Cenab-ı Hak (c.c), Mâide Sûresi 54-56. ayetlerinde meâlen şöyle buyuruyor:

54-Ey îmân edenler! Sizden kim dî­ninden dönerse (bilsin ki), Allah ileride (on­ların yerine) öyle bir kavim getirir ki, (O) onları sever; ve (onlar da) O’nu se­ver­ler; (o bahtiyâr insanlar) mü’­min­lere karşı alçak gönüllü, kâfir­le­re kar­şı şiddetlidirler! Allah yolunda ci­hâd ederler ve hiçbir dil uza­tanın kınamasından korkmazlar! (*)
İşte bu, Allah’ın bir ihsânıdır ki, onu (kendi lüt­fundan rızâsına yönelen kul­la­rın­dan) dilediğine verir. Çünki Allah, Vâsi‘ (ihsânı bol olan)dır, Alîm (hakkıyla bilen)dir.

55-Sizin dostunuz ancak Allah’tır, O’nun Resûlüdür ve (Allah’ın emrine) boyun eğen kimseler olarak namazı hakkıyla edâ eden ve zekâtı veren mü’minlerdir.

56-Böylece kim Allah’ı, peygamberini ve îmân edenleri dost edinirse, artık şübhesiz ki galib gelecek olanlar, ancak Allah’ın tarafdarlarıdır.

(*)“İşte ey ehl-i Kur’ân olan şu vatanın evlâdları! Altı yüz sene değil, belki Abbâsîler zamânından beri bin senedir Kur’ân-ı Hakîm’in bayrakdârı olarak bütün cihâna karşı meydan okuyup, Kur’ân’ı i‘lân etmişsiniz. Milliyetinizi, Kur’ân’a ve İslâmiyet’e kal‘a yaptınız. Bütün dünyayı susturdunuz, müdhiş tehâcümâtı def‘ ettiniz, tâ يَاْتِي اللّٰهِ بِقَوْمٍ يُحِبُّهُمْ وَيُحِبُّونَهُ اَذِلَّةٍ عَلَي الْمُؤْمِن۪ينَ اَعِزَّةٍ عَلَي الْكاَفِر۪ينَ يُجاَهِدُونَ فِي سَب۪يلِ اللّٰهِ [Allah ileride (onların yerine) öyle bir kavim getirir ki, (O) onları sever; ve (onlar da) O’nu severler; (o bahtiyâr insanlar) mü’minlere karşı alçak gönüllü, kâfirlere karşı şiddetlidirler! Allah yolunda cihâd ederler!] âyetine güzel bir mâsadak (mazhar) oldunuz. Şimdi Avrupa’nın ve frenkmeşreb (Avrupa fikirli) münâfıkların desîselerine (hîlelerine) uyup, şu âyetin evvelindeki hitâba mâsadak olmaktan çekinmelisiniz ve korkmalısınız!” (Mektûbât, 26. Mektûb, 123)