Dr. Cemil ŞAHİNÖZ

Dr. Cemil ŞAHİNÖZ

Şirinler köyü ve Komünizmin kanlı tarihi

„Komünizm her yerde biter, fakat Türkiye'de bitmez“ diye bir laf vardı eskilerden. Bu tespitin ne kadar doğru olup olmadığı araştırmaların konusu olmalı, fakat gerçek şu ki, PKK gibi terör örgütleri halen marksist ve leninist düşüncelerle gençleri avlamaya çalışıyorlar.

Teorik olarak komünizme baktığımız zaman sanki herşey mükemmel gibi. Paylaşım var, eşitlik var, adalet var. Çok hoş, çok şirin. Şirin demişken, teorik bir komünizm örneği olarak Şirin Köyüne bir göz atalım.

Şirin Köyü adeta bir komünist köy gibi. Para birimi yok. Şirinler değiş-tokuş ile ticaret yapıyorlar. Paylaşım var. Şirinler herşeylerini herkez ile paylaşıyorlar. Çok az özel eşya var. Bunun dışında herşey herkesin. Kolektif bir anlayış var. Her şirinin özel bir vazifesi ve yeteneği var ve bu yeteneğini toplumun faydası için kullanır. Ama her yetenekten bir tane var. İkinciye gerek yok. Herşey kendi köylerinde üretiliyor. İhracat ve ithalata gerek yok. Kendi kendilerine yetiyorlar. Dünyaya kapalılar.

Köy’de erkekler esastır. Bayan şirinler aslında yoktur. Onlar sonradan icad edilmiştir, yani sun-i’dir örneğin Şirin Kız’ın Gargamel tarafından icat edilmesi gibi. Şirin Baba’nın tıpkı Karl Marx gibi bir sakalı var. Aynı zamanda komünizmin rengi olan kırmızı bir başlık ile dolaşıyor. Ama sadece kendisinde kırmızı şapka var. Yani kendisi lider. Diğerleri ise tamamen aynı. Kıyafetleri aynı, renkleri aynı. Görüntüleri aynı. Tek tip insan. Gözlüklü şirin ise akıllıdır ve eleştiri yapar. Fakat bu özelliklerinden dolayı hiç sevilmez. Aynı komünizm tarihinde Troçki gibi. Zaten Troçki gibi gözlük takar.

Şirinlerin düşmanları Gargamel ise komünizmin teorikte düşmanı olan kapitalizmdir (teorikde diyorum, çünkü praktikte örneğin Çin‘de el ele aynı zulümü işliyorlar). Dolayısıyla Gargamel çok çirkindir. Kapitalist olduğu için şirinleri yakalayıp sihirbazlık ile altın yapmak istiyor. Kapitalizmin herşeyi sahte altın yapma ve zehiri altın gibi gösterme çabası gibi. Zaten Şirin Kız‘ı da şirinleri esir almak için Gargamel icat etmişti, aynı Kapitalizmin bayanların cinselliklerini kullanarak, tüketiciyi esir alma çabası gibi. Kapitalizmin sembolu olarak da kendisinde yahudilerde olduğunu düşündükleri bir burun vardır. Zaten Gargamel ismi de yahudilikten gelen bir kelimedir. Kedisi Azrail ise yahudilikte de var olan bir meleğin ismidir. Ne yapsa da Gargamel asla şirinleri yakalayamaz ve şirinler mutlu ve huzur içinde yaşarlar.

Fakat realitede komünizm böyle mi? Halen özellikle gençlere ütopik bir dünya sunan komünizmin tarihine bir bakalım.

Karl Marks’ın görüşlerini sistemleştirip, SSCB’de bir komünist ihtilal gerçekleştiren sert ve acımasız lider Lenin olmuşdur. Raymonda Aron’a göre “Rus Komünist Partinin kurucusu, komünist fikirlerin ilk tatbikcisi, yazar, ihtilalcı ve acımasız bir diktatör olan Lenin, ‘eşitlik, emek, barış, toprak ve iş’ vaadiyle ihtilal yapmıştı. Ama kısa süre sonra SSCB’yi koca bir hapishaneye çevirdi. En büyük darbeyi de Müslümanlara yaptı. 10 bin cami, 15 bin medrese kapattı. 4500 din adamını astırdı. Binlerce Müslüman Türk ileri gelenlerini işkence kamplarına yolladı. Kendisi ise, beyin kanamasından uzun bir felç dönemi yaşadı ve acı çekerek öldü. “

Lenin, „Tarihte şiddet kullanılmadan halledilmiş bir tek sınıf mücadelesi problemi yoktur“ diyordu. Lenin rahatsızlıklarının yanı sıra yavaş yavaş delirmeye başlamıştı. Sık sık şuurunu kaybediyor, cinnet geçiriyordu. Lenin tamamen delirmiş vaziyette 24 Ocak 1924’te öldü.

Lenin’den sonra gelmiş geçmis en zalim insan olarak tarihe geçen Stalin, 1924 yılında liderlik koltuğuna oturdu. Aleksandr Soljenitsin’e göre „SSCB’de 1917’de yapılan komünist ihtilalden, 1959 yılına kadar ki dönemde komünist liderler, muhalefeti bastırmak için 66 milyon insanı öldürdüler. Bunların büyük kısmı ise Stalin döneminde katledildi. “

Stalin tarihin en cani insanı, psikolojik hasta, tarihin en korkunç katliamlarını yapıyordu. Karısını öldürten, oğlunu ölüme terk eden ve milyonları katleden bu eli kanlı diktatör dünyanın bir numaralı insan kasabı, nefret ve kinle anılmaya devam etmektedir.

Stalin’in ölümünden sonra yerine Nikita Kuruşçev geçmişti. Kuruşçev’de SSCB’nin tek hakimi ve komünizmin rakipsiz lideri olmak için Stalin‘i “tarihin en kanlı insanı“ ilan etti ve Stalin dönemini de “tarihin en kanlı dönemi“ olarak belirtti.

Komünizmin tarihi kanlı liderlerle dolu. Troçki, rus kızıl ordu başkomutanı, dişişleri bakanı ve binlerce insanın katili; Yagoda, Stalin’in „Yok Et!“ emrini milyonları katlederek yerine getiren gizli polisin acımasız lideri; Mao Tse Tung, Çin’de komünizmin kurucusu, Çin devlet adamı ve milyonları ölüme sürükleyen adam; Pol Pot, Kamboçya’da milyonların katili komünist lider; Maraşal Tito, binlerce müslümanı katleden Yugoslav komünist lider; Ho Chi Minh, milyonlarca muhalifini katleden Vietnam’ın acımasız lideri; Jivkov, binlerce Türk’ü işkence adası Belene’ye dolduran Bulgaristan’ın komünist lideri; Fidel Castro, milliyetci olarak ortaya çıkıp, komünist bir yönetim kuran Küba lideri (bkz. Halit Ertuğrul, Dünyayı Ağlatanlar).

1917 Komünist İhtilalinden bu yana komünist hareketi bütün dünyada 142 milyondan fazla insanın hayatına mal olmuştur. Gençleri uyuşturucu, alkol ve kadın ile kandıran bu sistem, şirin degil, gelmiş geçmiş en büyük öldürme sistemi olmuştur. Tarihte hiç bir ideoloji bu kadar sapık bir şekilde yürütülmemişdir. Tamamen bir utopiden oluşan ve ateizmi yayan bu ideoloji, milyonlarca insanın hem dünyasını, hem kabrini, hem de ahiretini zehirlemiştir.

 

https://www.facebook.com/CemilSa
https://twitter.com/Cemil_Sahinoez

 

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
YORUM KURALLARI: Risale Haber yayın politikasına uymayan;
Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve BÜYÜK HARFLERLE yazılmış yorumlar
Adınız kısmına uygun olmayan ve saçma rumuzlar onaylanmamaktadır.
Anlayışınız için teşekkür ederiz.
19 Yorum