Sıla-i rahîm ve kardeşlik

Üstad Bediüzzaman Hazretleri Meyve Risalesinin Dördüncü Meselesinde şöyle der; “Ömür sermayesi pek azdır, lüzumlu işler pek çoktur. Birbiri içinde mütedahil daireler gibi, her insanın kalp ve mide dairesinden ve ceset ve hane dairesinden, mahalle ve şehir dairesinden, vatan ve memleket dairesinden ve küre-i arz ve nev-i beşer dairesinden tut, ta zihayat ve dünya dairesine kadar birbiri içinde daireler vardır. Her bir dairede her bir insanın bir nevi vazifesi bulunabilir. Fakat en küçük dairede en büyük ve ehemmiyetli ve daimi vazife var.”

En önemli vazife en küçük dairededir. Kalp ve nefis dairesinden başlayan bu daire, hane dairesiyle devam eder. Arkasından akraba dairesi gelir.
İşte; Sıla-i rahim’de dini bir vecibe ve görevdir. Sıla kelimesi (v.s.l) kökünden türetilmiş, masdar bir kelime olup; ulaşmak, kavuşmak ve bağ anlamlarına gelir. Rahim ise; acıma, şefkat, koruma manalarına gelmektedir. Her gün beş vakit namazda kırk kez tekrarladığımız, Fatiha suresinin ikinci ayetinde Yüce Rabbimiz ’’O Rahman ve Rahim'dir’’ buyurmaktadır.

Cenab-ı Hak rahmet tecellileriyle kendini bize rahim ismiyle tanıttırmak istiyor. Biz kullara düşen rahmetin aynalarında Rahim ismini görmek, o isim ile Allah'ı zikir ve tefekkür etmek, nimetlerine karşı şükür ve hamd etmek ve rahmetin bir cilvesini kalbimize yerleştirip mahlukata Allah hesabına şefkat göstermektir. İşte en geniş anlamıyla sıla-i rahim akrabalık hak ve hukukunun yerine getirilmesidir, şefkattir merhamettir.

Bu konuda ki kudsî hadiste "Allah (c.c.) şöyle buyurmaktadır: "Ben Allah'ım. Ben Rahman'ım, rahmi (akrabalığı) ben yarattım, kendi ismimden bir isim ona verdim. Artık kim yakınlarıyla ilgi kurup akrabalığın hakkını yerine getirirse ona lütuflarda bulunurum, kim de akraba ile ilişkisini keserse (ilgisiz kalırsa), ben de ondan rahmetimi keserim." (Tirmizî, Kitabu'l-Birr ve's-Sıla, 9) Bu itibarla sıla-i rahime riayet, yaradanın merhametini celb edecek ve bir çok berekete vesile olacaktır.
Günümüz müslümanlarının ailevi, içtimai ve iktisadi sıkıntılarının temelinde, bu rahmetin kesilmesi yatmaktadır.

Sıla-i rahim, öncelikle aralarında akrabalık ilişkileri olan insanları hedefler ve daha sonra bütün insanlığı kuşatır.
"Ey insanlar! Sizi bir tek kişiden yaratan ve ondan da eşini yaratıp o ikisinden bir çok erkekler ve kadınlar türeten Rabbinize karşı gelmekten sakının. Kendi hakkı için birbirinizden dilekte bulunduğunuz Allah'a saygısızlık etmekten ve akrabalık bağlarını koparmaktan sakınınız. Allah sizin üzerinizde tam bir gözeticidir." buyurmaktadır. (Nisa suresi 1.Ayet)

Sıla-i rahim akrabalar arası bir çok problemin halledilmesinde çok önemli bir dinamiktir. Kişiye hem ferdî hem de toplumsal olarak bir çok getirisi vardır. Sıla-i rahim en azından akrabalarımıza karşı tatlı sözlü, güler yüzlü; olmak karşılaştığımız zaman selamlaşmayı hal hatır sormayı ihmal etmemek daima kendileri hakkında iyi şeyler düşünmek ve hayır dilemektir. Daha sonra ziyaretlerine gitmek ve ihtiyaç durumunda yardımlarına koşmaktır.

Özellikle yaşlıları zaman zaman arayarak, yapılacak işleri varsa onları takip etmek kendilerini sevindirecektir. Sıla-i rahmin en önemli kısmı ise akrabalara mali yardımda bulunmaktır.

Üzülerek söylemek gerekirse son dönemlerde toplumumuzda kaybolmaya yüz tutan değerlerimiz arasında sıla-i rahmi de görmekteyiz. Zira akrabalar arası ilişkiler son derece zayıflamış yeni yetişen nesiller artık birbirlerini tanımaz hale gelmiştir. Kardeşler bile birbirlerine yabancılaşmıştır. Sosyal, ekonomik ve kültürel nedenler ileri sürülerek bu vecibe ihmal edilmemelidir. Zira, Kur'ân ve sünnet bu konuda gerekli tahşidâtı yapmıştır. Kat-ı rahimi ( aile ve akrabasıyla ilişkiyi kesmeyi ) büyük günahlardan saymıştır. Rahmete mazhar olmak yine Rahmanın arzu ettiği işlere bakar.

Hele özellikle, mümin ve muvahhit oldukları halde birbirleriyle çekişen, darılan basit meseleler yüzünden ayrı düşen kardeşler, ne acınacaklıdırlar.
Kardeşlik, aynı kandan aynı candan beslenmektir. Aynı şefkatli muallimin rahlesinden ders almaktır.
Kardeşlik; en güzel dostluk, en civanmert arkadaşlıktır, sevgidir, hoş görmektir. En güzel takdir edici yoldaşlık’tır.
Kardeşlik; ihlas ve samimiyettir, hıllet’tir, riya kapısından uzaklaşmaktır.
Kardeşlik; vefadır, paylaşmaktır, birlikte yaşamaktır. Hüzünleri birlikte karşılamak, dert ve sıkıntıları paylaşmaktır. Kendisi için istemediğini kardeşi için de istememektir, hayırhahlıktır, îsar hasletidir. Muhacirin ensarı olabilmektir.
Kardeşlik; karşılıksız, candan sevmektir, almadan vermektir. Beklemeden gitmektir.
Kardeşlik; affetmektir, kusurları örtmektir, kardeşinin güzel meziyetleriyle iftihar etmektir.
Kardeşlik; kibir’den ve tahakkümden vazgeçmektir, imtihandır, gıybetten uzak durmaktır. celb-i rahmet ve berekettir.
Velhasıl kardeşlik; emr-i ilahidir.

Yakup Aksoy

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
YORUM KURALLARI: Risale Haber yayın politikasına uymayan;
Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve BÜYÜK HARFLERLE yazılmış yorumlar
Adınız kısmına uygun olmayan ve saçma rumuzlar onaylanmamaktadır.
Anlayışınız için teşekkür ederiz.
1 Yorum