Hey Dünya Duy Sesimizi Bu Gelen Bediüzzaman’ın Ayak Sesleri

Mustafa ORAL

Yaz kardeşim Selahâddin!

Risale-i Nur, Kur’an’ın en güzel tefsirlerinden biridir. Talebelerine Kur’an’daki derin hakikatleri idrak ettirir. Selahâddin Çelebi de bu deryaya dalanlardandır. Birinci Şua’da 33 ayetin tefsiri yapılır. İlk 30 ayet Bediüzzaman’ın istihracıdır. 31. ayet Selahâddin Çelebi, 32. ayet Ahmed Nazif Çelebi ve 33. ayet Hafız Ali’nin istihracıdır. Feyzi Efendi de 33. ayete bir zeyil yazar.

Selahâddin Çelebi, Lahikalarda yayımlanmamış bir mektubunda Risale-i Nur ve Bediüzzaman’ın öneme dikkat çeker.

Üçüncü medrese-i Yusufiyenin el-Hüccetü’z-Zehrâ ve Zühretü’n-Nur olan tek dersini dinleyen içinde Nazif ve Selahâddin Çelebi’nin de bulunduğu bir grup Nur Talebesi Risale-i Nur’u ve Bediüzzaman’ı anlatan takrizname yazarlar.[1]

Sosyal bir Nur Talebesi

Selahâddin faal, gayretli, kılık kıyafetine dikkat eden, adab-ı muaşerete riayet eden bir Nur Talebesi olarak yaşar. Üstad’ın vefatından sonra sosyal ve siyasi olaylara biraz daha ağırlık verir. İnebolu’nun maddi ve manevi olarak kalkınmasına öncelik eder. Seçkin kişilerin kalabileceği Park Oteli kurup işletir. İnebolu Kalkındırma ve Yaşatma Derneği’ni kurup yönetir. İlgili yerlerle iletişime geçerek sağlık, eğitim, ticaret ve alt yapı yatırımlarının gelmesine vesile olur. Yunanların İnebolu’dan püskürtüldüğü 9 Haziran 1925 tarihini “İnebolu’nun Şeref ve Kahramanlık Günü” olarak resmen tescil ettirir.

Sosyal faaliyetlerinin yanında siyasi faaliyetlere de öncülük eder. Önce Güven Partisi, arkasından Milli Selamet Partisi ilçe teşkilatını kurar. Merhum Necmettin Erbakan ile ters düşünce MSP’den istifa eder.

Siyasi, sosyal, ticari yönleriyle çok yönlü bir karakter olan Selahattin, Risale-i Nur hizmetiyle bağını asla gevşetmez. Ömrünün sonuna kadar ihlâs ve sadakatle imana ve Kur’an’a Risale ile hizmet eder.

Yurtdışı hizmetleri

Hizmetleri Türkiye ile sınırlı kalmaz. Baba-oğul dünyanın değişik yerlerine Bediüzzaman’ı tanıtan mektuplar, Risaleler gönderirler. Sinop’taki NATO üssünde çalışan Amerikan askerlerine İslam’ı anlatırlar. Amerikalı âlimlere Risale’yi tanıtırlar. Alman misyonerlere Risale okurlar. Selahâddin, Üstad’ı süreç hakkında sürekli bilgilendirir.

*Vatikan’a mektup

1951 yılında Zülfikar Risalesini Vatikan’a gönderir. Vatikan bir mektupla teşekkür eder.

“Zülfikar nam el yazısı olan güzel eseriniz İstanbul’daki Papalık makam-ı vekaleti vasıtasıyla Papa Hazretlerine takdim edilmiştir. Bu nazik saygınızdan dolayı gayet mütehassis olduklarını bildirirken, üzerinize Cenab-ı Hak’ın lütuflarını dilediklerini tebliğe beni memur ettiklerini arza müsaraat eylerim. Bu vesile ile saygılarımı sunarım efendim.

İmza, Vatikan Bayn Başkatibi

Amerikalılara mektup

Üstad’ı ve Risale’leri Sinop’taki askeri üstte bulunan Amerikalılara ve İnebolu’da faaliyet gösteren Amerikalı misyonerlere anlatırlar. Asâ-yı Musa’yı Amerikalı bir âlime gönderirler. Üstad konudan haberdar olur. “Keçeli Salahaddin tam bir Abdurrahman’dır” der. Hizmetlerinin önemine işaret eden iki mektup yazar.[2] [3]

Risaleler Ezher Üniversitesi’nde

Mısırlılar mahrum kalmasın, diye Ezher Üniversitesine Risale göndermek ister. Üstad haberi Nazif’ten duyar, Abdurrahman Salâhaddin’i ruhu canıyla tebrik eder. [4]

Salâhaddin, Ezher’e Risale gönderilmesi konusunda samimidir fakat babası kadar atik değildir. Üstad latife yollu takılır. Bir an önce gönderilmesini ister.[5]

Irak eller

Selahâddin, İslam dünyasındaki hizmetlere ilgisine bazen siyasi meseleleri de katar. Oysa Üstad siyaseti otuz yıl önce bırakmış, bir daha dönüp bakmamıştır. Selahâddin’in mektubunda siyaset kokusu alınca uyarma gereği duyar.

“Keçeli Selahâddin hakikaten babası gibi çalışıyor. Fakat ben bakamadığım siyaset dairelerine de girip beni de baktırmak istiyor.”[6]

Amerika, Amerika duy sesimizi

Kıbrıs adasındaki Türklerle Rumlar arasında sorunlar vardır. Selahâddin de bir şeyler yapmak ister. 1957 yılında ABD Başkanına Kıbrıs Türklerinin haklarına sahip çıkması için mektup yazar.

“Sayın Nevyork Taymis Gazetesi vasıtasıyla Açık Mektup

Sayın Aysenhaver

Birleşik Amerikan Cumhurbaşkanı

Beşeriyetin saadet ve selameti için İslamiyetle Hristiyanlığın Komünizme karşı ittihad edeceği bu nazik devrede mukaddes dini istismarla haksız olarak halkı galeyana getiren yüzlerce Türk ve İngiliz’in alçakça öldürülmesinin yeğane müsebbibi kundakçı Makarios’un vaki davetten mütevellit Türk milletinin haklı infialini, demokrasinin alemdarı şerefli Amerikan milletinin mümessili Zat-ı devletlerinin tasvip buyuracağınızı ve bu sürgüne iltifat değil, itab ve hak ve hakikatı bilmeyen masum taraftarlarını ikaz edeceğinize ve Kıbrıs tarihinin Ada’nın hakiki sahibi olduğumuza şahit ve senet bulunduğunu ve küre-i arzın kalbi hükmünde olan Türkiye’nin Komünizme manen ve maddeten set çektiğini ve NATO’ya sadakatini Kore’de ispat ettiğimize ve cihanda sulh prensibine bağlı Türk milletinin hakkına tecavüzü önlemek, haşmetli Amerika’nın vazife ve şiarıdır biliyoruz.

Üstün saygılarımla.

İnebolu Kalkındırma ve Güzelleştirme Cemiyeti Başkanı

Selahâddin Çelebi”

Ebedi menzile yolculuk

1964 yılında hac farizasını ifa eden babası mukaddes menzillerden döndükten kısa süre sonra vefat eder. Babasına layık bir hayat yaşamaya çalışan Selahâddin onun bıraktığı yerden hizmeti devam ettirir. 1976 yılının Aralık ayında hacca niyetlenir. Dönüşte bir önseziyle herkesle vedalaşır. 9 Ocak 1977 akşamı çocuklarına Miraç Risalesi’ni okutur. Hacdan döneli henüz 15 gün olmuştur. Hüzünle hanımına döner.

“Artık ben gideceğim, evlatlar sana emanet” der.

O gece kalp krizi geçirir. Ravza’nın kokusu daha üzerinden çıkmadan dualar ede ede hayata veda eder; ruhunun ufkuna miraç eder. Hasretine dayanamadığı Peygamberinin (asm), Üstad’ının ve babasının yanına hicret eder. Haberi alan Nur Talebeleri ve melekler saf saf evinde toplanır. Dualarla dünyaya veda eden Selahâddin’i hatimle Rabbine uğurlarlar. Hastane Üstü Kabristanında yatan babasının kucağına emanet ederler. 64 yıl önce gül-ü Muhammedinin bir yaprağı olarak dünyaya gelen Muhammed Selahâddin’i eşi Sadiye Hanımın kucağından alan Nazif o gün ikinci bir doğum sevinciyle kucağına alır. Gülümser:

Cennete hoş geldim evladım, hoş geldin.

Ruhlarına el Fatiha..

*Daha fazla bilgi için İnebolu Nur Talebelerini anlattığımız Hiçbişey yayınlarından çıkan “Kuzey Işıkları: İnebolu Nur Kahramanları” isimli kitabımıza bakabilirsiniz.

https://www.kitapyurdu.com/kitap/kuzey-isiklari-inebolu-nur-kahramanlari/654956.html&publisher_id=10964

[1]Şualar, s.1046.

[2]Emirdağ Lâhikası, 103. Mektup.

[3]Emirdağ Lâhikası, 101. Mektup.

[4]Emirdağ Lâhikası, 136. Mektup.

[5]Emirdağ Lâhikası, 160. Mektup.

[6]Emirdağ Lâhikası, Osmanlıca Nüsha.

İlk yorum yazan siz olun
YORUM KURALLARI: Risale Haber yayın politikasına uymayan;
Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve BÜYÜK HARFLERLE yazılmış yorumlar
Adınız kısmına uygun olmayan ve saçma rumuzlar onaylanmamaktadır.
Anlayışınız için teşekkür ederiz.