İnce beyaz çizgilerin bitmediği kara asfalt üzerinde devam eden bir yolculuktu benimkisi. Seyahat etmeyi çok seven birisi olarak bazı yolculuklar çok zor geliyor bana. Özellikle ansızın gelen bir haberle birlikte senin canını da sıksa mecbur kalırsın gitmeye.
Benim bu seferki memleket seyahatim de aynen öyle oldu. İstemeye istemeye gitmek mecburiyetinde yola revan oldum. Diğer bir yolcuyu uğurlamak adına son görevimi yerine getirmeye.
Yol boyunca çokça düşünme fırsatım oldu. Aslında hepimiz bir yolculuğa çıkmak üzerine gelmedik mi bu dünyaya? Anne rahmi durağı başlayan yolculuğumuzdur dünya hayatı adına. Daha doğum sırasında başlar yolculuk telaşımız ve garip bir halde keşmekeşten geçerek dünyanın musalla taşına doğru giden bir yol.
Zamanla yolcuğumuz esnasında kullandığımız vasıtalar değişiyor, karşılaştığımız insan suretleri değişiyor, yaşadığımız şehirler, caddeler, evler ve mekanlar değişiyor ama tek değişmeyen şey bir yolculuk halinde olmamız.
Rabbimizin bizlere kader çizgisi ile çizmiş olduğu bu yolculuğun süresi, mesafesi ve durakları bilinmemekle beraber şartları da devamlı değişmektedir. Her durak ayrı bir sınav ayrı bir imtihan halini alıyor.
Hayat yolculuğumuzda bizlere ilk destek olan ve kucak açan annemizdir. Daha sonra yolculuk esnasında babamızla, abimizle, kardeşlerimizle tanışırız. Bir de bakmışız ki zamanla bize yoldaş olanların sayısı çoğalıyor. Zaman ilerledikçe ve yolculuk mesafesi uzadıkça beraber birlikte yol aldığımız insanların tek tek azaldığını görürüz. Bir durakta annemizi, başka durakta babamızı ve başa duraklarda diğer sevdiğimiz veya sevmediğimiz insanları bırakırız geride.
Yolculuk boyunca geride birilerini bıraktığınız zaman yavaş yavaş sıranın size de yaklaştığını hissedersiniz. Durum böyle olunca insan için uzun yollar kısalır, geniş caddeler daralır ve büyük gördüğünüz dağlar küçük gözükür. Artık yolculuklar da tatsız gelmeye başlar.
Her yolcunun hayalidir, bindiği otobüsün, trenin, uçağın veya vapurun camından sonsuzluğa uzanan yolu, rayları, denizi ve gökyüzünü seyretmek. Oysa her yolculuk seyirlik olmuyor, bazen seyreden değil seyredilen sen oluyorsun.
Bu hayat yolculuğumuz esnasında bizlere görev ve sorumluluklar yükleyen bu kâinatın sahibi Kadiri Zülcelal olan yüce Rabbimiz önümüzdeki yolculuğumuzu da hikmetli ve sanatlı bir şekilde belirlemiştir. Bu yolculukta bizlerin en büyük yardımcısı olacak olan pusulamız (Kur'an'ı Kerim) ile birlikte bizlerin yanına sözüne güvenilir bir rehber (Peygamber efendimiz Hz. Muhammed sallallahu aleyhi vesellem) tayin etmiştir.
Eğer ki yolculuğumuza pusulamızın bizlere gösterdiği yönde ve hedefte ilerlersek, ayrıca rehberimizin söylediği ve uyguladığı tavsiyelerini dikkate alarak tatbik edersek bu yolculuğumuz çok zahmetsiz ve rahat geçecektir. Yolculuğumuzun sonunda çok mutlu ve rahat olarak ayrılmış oluruz ahiret istasyonuna hareket eden bu dünya aracından.
Kalın sağlıcakla.
Vesselam...