Tebrik ve tebliğ

Mehmet Abidin KARTAL

Tarih; geçmişte yaşanan olayları, yer, zaman ve failleri göstererek kaynaklara dayalı olarak sebep ve sonuç ilişkisi içerisinde inceleyen ilim dalıdır. Tarih ilminin şahitleri belgelerdir. Geçmişe ait belgeler, vesikalar, belge ve vesikalar kaynak gösterilerek yazılan kitaplar tarihin hareket noktasıdır. Tarih gücünü belgeler ve vesikalardan alır. Belgeler ve vesikalar birincil kaynaklardır. Belge ve vesikalar kaynak gösterilerek yazılan kitaplar ikincil kaynaklardır. Bir olay anlatılırken kaynaklara dayanmıyorsa, ortaya atılan iddia çürütülmeye gebedir.

Osmanlı devletinde belli bir zamandaki bir konuyu araştıracak araştırmacı Osmanlı Arşivinde çalışma yapması gerekir. Osmanlı Arşivi, Osmanlı İmparatorluğu'nun ilk yıllarından yıkılışına dek geçen sürede imparatorluğun imzaladığı anlaşmalar, tutulan defterler ve diğer bütün belgelerin, vesikaların yer aldığı bir arşivdir.

Tarihi olayları tefekkür ederek, düşünce dünyalarını genişletenler, dünyaya hikmet gözüyle daha geniş yelpazeden bakarak olaylardan ders çıkarırlar.

“Sarı ve kırmızını hikayesi” adlı makalemde Galatasaray futbol takımının tarihi üzerinde bir araştırma denemesi yaptım.

Makaleyi okuyanlardan tebrik ve tenkit mesajları aldım. Hepsine teşekkür ediyorum. Tebrik babında iki tarihçi profesörün mesajları benim için önemliydi. Bu akademisyenler tarih üzerine yazdığım makalenin tarih ilmi disiplini içinde ele alındığı için tebrik ediyorlardı. Makaleyi kaynakları araştırarak yazmışsın diyorlardı…Bu profesörlerden biri İstanbul Üniversitesi, Edebiyat Fakültesi, Tarih bölümünde, diğeri Çanakkale Onsekiz Mart Üniversitesinde görev yapan tarihçi profesörlerdir.

Çanakkale Onsekiz Mart Üniversitesinde görev yapan akademisyen hocamız, “Tebrik ederim. Güzel bir konuya değinmişsiniz. Galatasaray tarihi hakkında yeni bilgiler öğrendim. Geçen hafta Macaristan gezimiz oldu. Zaman darlığından Gül Babanın türbesini uzaktan gördük ve selamladık. Ziyaret etmek nasip olmadı. Bu arada bir FB’li olarak Galatasaray’ı kutluyorum…” diyordu.

Tarih alanında doktora yapan Kenan kardeşim şöyle diyordu: “Galatasaraylı çoğu kişinin bile bilmediği tarihini iyi araştırmışsınız. Ben de Galatasaray’ın tarihini sayenizde öğrendim. Bir Beşiktaşlı olarak sizi tebrik ediyorum” diyordu.

“Sarı ve kırmızının hikayesi” adlı makalemde, İstanbul Evliyaları ve Fetih Şehidleri – Şevket Gürel , İstanbul’daki Tarihi Türbe ve Mescidleri İmar Vakfı, 1988, https://www.evliyalar.net/gul-baba-beyoglu/, https://www.hurriyet.com.tr/sporarena/adnan-polat-insallah-sampiyon-olacagiz-42178065, kaynaklarından faydalandım.

Konu hakkında geniş bilgi için "Tarihsel-İnançsal Kimliği ile Gül Baba, Zaviyesi ve Türbesi" adlı 3 ciltlik esere bakılabilir.

Makaleyi okuyucularımızdan bazıları tebrik ve teşekkür ederken, makalede yazmadığım bilgilerden dolayı tenkit eden de oluyordu. Kardeşimiz yorumunda, hakemlerin çifte standartlarını görmediğimi, Galatasaray’a verilen hakem desteklerini savunduğumu, haram şampiyonluğu savunduğumu, Galatasaray’ı Asr-ı saadete bağladığımı dile getiriyordu.

Makalede bu iddialarla ilgili tek bir bilgi yok. Makalede maçlarla, hakemlerle ilgili yorum yapılmamıştır. Makaleye, Galatasaray futbol takımının bugüne kadarki tarihi, kaynaklara bağlı olarak konu edilmiştir. Savunma, şahsi yorum yapılmamıştır. Yazılmamış olanı, yazılmış gibi bana mal edip yorum yapmak doğru mu? Bu ahlaki bir davranış değildir. İnsan yanlış yapabilir, özür dilemesini bilmelidir.

Makaleyi beğenen ve beklentisini yazan diğer bir okuyucumuz ise yorumunda söyle diyordu:

"Gül Baba İstanbul’u fetheden ordunun bir neferi olarak, şereflerin en büyüğüne nail olan, Peygamber Efendimiz (sav)’in övdüğü bir mücahittir. Bu bilgiyi öğrenen Galatasaraylı taraftarın hayatında olumlu değişiklikler olsa ne güzel olur değil mi? Zeynep. "

Emre adında Galatasaraylı bir taraftar, "Galatasaray tarihini hiç merak etmemiştim. Bilgim yoktu. Meğer temelimiz ne mübarekmiş" diyordu.

Fikirlerin ve vicdanların bocaladığı, haktan uzaklaştığı, hayatların çıkmaz sokaklarda yok olduğu bu asırda bir kişinin hayatına dokunmak hizmettir, tebliğdir. Hizmette maharet çıkmaz sokağın girdaplarına saplananlara doğru yolu göstermek, haram çukurlara düşenlere nur ipini uzatabilmektir.

“Sarı ve kırmızının hikayesi” adlı makalemi Galatasaray futbol takımı taraftarları veya başka taraftarlar okuduklarında Galatasaray takımının tarihini öğrenerek, ders alarak bazılarının hayatına güzel yönde tesir edeceğine inanıyorum. Bu sitede bu makaleyi okumaları, belki de kırmızı kitaplarla tanışmalarına vesile olabilir. Ne dersiniz? Makalenin yazılış sebebi budur. Makale bir kişinin hayatına dokunsa, iman ve helal dairesinde yaşamasını sebep olsa, bu yazı tebliğ görevini yapmış demektir, vesselam.

Yorum Yap
YORUM KURALLARI: Risale Haber yayın politikasına uymayan;
Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve BÜYÜK HARFLERLE yazılmış yorumlar
Adınız kısmına uygun olmayan ve saçma rumuzlar onaylanmamaktadır.
Anlayışınız için teşekkür ederiz.
Yorumlar (4)
Yükleniyor ...
Yükleme hatalı.