Hikmet aynasında Gazze

Mehmet Abidin KARTAL

Katil Siyonist İsrail 7 Ekim 2023’e kadar 76 yıl boyunca ABD’yi, Avrupa devletlerini yanına alarak Filistinlilere, Gazelilere insanlık tarihinde az görülen işkence, hapis, işgal, sürgün, zulüm, abluka, katliam uyguladı.

7 Ekim 2023’te ne oldu? Gazze’nin Kuvay-ı Milliyesi Hamas, “Artık yeter, böyle yaşamaktansa ölmeyi tercih ederiz” deyip, 76 yıldır zulüm, işkence, hapis, sürgün uygulayan hırsız Siyonist İsrail’in askeri mevzilerine karşı harekete geçerek önemli kayıplar verdirdiler.

Bu saldırıyı hazmedemeyen Siyonist İsrail Gazze’ye havadan, karadan saldırmaya başladı, insanları aç, susuz bırakmaya başladı. Bu vahşet, katliam iki yıl sürdü. Gazze’de tek sağlam bina kalmayana kadar bombalar yağdı. Resmi kayıtlarda yetiş bine yakın kardeşimiz şehit oldu.

Dünya halkları iki yıl içinde çoluk, çocuk, genç, ihtiyar demeden bütün sivilleri katleden katil Siyonist İsrail’in gerçek yüzünü gördü. Paramparça edilen bebeklerin bedenleri, açlıktan ve susuzluktan ölen çocukların iskelet halindeki vücutları bütün dünyaya sosyal medya yoluyla yayılınca dünyanın sivil vicdanı ayağa kalktı. Bütün dünyada bilhassa ABD, Avrupa sokakları, üniversiteleri “Filistin’e, Gazze’ye özgürlük, Denizden nehire özgür Filistin…” sesleriyle inledi.

Katil, terör devleti İsrail’in soykırımı Batılıları gerçeklerle yüz yüze getiriyor. Sosyal medyada birbiri ardına pişmanlıklar, hakikat ile karşılaşmaya dair videolar yayınlanıyor.

"İsrail’e teşekkür ederim, çünkü Batı emperyalist makinesinin gerçek yüzünü ortaya çıkardı! Bizi bu konuda farkındalığa ulaştırdın!

Artık anlıyoruz ki, İslam bizim düşmanımız değil. Müslüman toplum, aramızdaki en merhametli, en şefkatli ve en asil insanlardan oluşuyor.”

Gazze‘de iki yıldır yaşananlar, ABD’nin, Batı yönetimlerinin demokrasi, insan hakları, özgürlük ve adalet konularında ikiyüzlülüğünü bütün açıklığıyla gözler önüne serdi. Batı’nın ikiyüzlülüğü, insan hakları, demokrasi, hukukun üstünlüğü sloganları Gazze ve Filistin’de ayaklar altında kaldı.

Gazze’de yaşananlar insanlığa bir şey daha gösterdi, barışı korumak için kurulan BM’nin, uluslararası sistemin, uluslararası kuruluşların barışık olmak için değil dünyayı sömüren, sömürmeye alışmış kendini güçlü ve üstün gören, güçlüysem haklıyım diyenlerin menfaatlerini korumaya yaradığını gösterdi. Onların elinde zayıf bırakılmış, geri bırakılmış, sömürülmüş insanları hizaya çekmek, yeri geldiğinde onları tepesinden vurmak için nasıl bir aparat olarak kullanıldığını da dünya halkları gördü.

Dünyanın vicdanı eyleme dönüşmeye başladı. Küresel Sumud Filosunda dünyanın 44 farklı ülkesinden gelen her inançtan, aktivistler, akademisyenler, sanatçılar ve sıradan insanlar, ortak bir ilke etrafında birleşti: Gazze’nin kuşatmasını kırmak ve oradaki insanlara, “yalnız değilsiniz” mesajını ulaştırmak için Akdeniz’in değişik limanlarından yola çıktılar ve bunu başardılar. Sumud Filosu arkasından Özgürlük Filosu da insanlığın vicdanını taşırken, iyiliğin, vicdanın vahşeti yeneceğini bütün dünyaya duyurdular.

ABD ve Avrupa’nın birçok ülkesinin yöneticisi, kendi halklarının sokaklara inmesi, Küresel Sumud Filosuna, Özgürlük Filosuna Katil İsrail tarafından müdahale edilse de katılımcıların serbest bırakması, katılımcıların yaşadıkları, gördükleri İsrail’in barbarlığını bütün dünyaya anlatmaları, kendilerine yapılan baskı, çirkinlik ve ahlaksızlıkları göstermeleri sonucunda paniğe kapıldılar ve ilk zamanlardaki gibi İsrail’i desteklememeye, hatta bazıları da açıkça İsrail’in Siyonist yöneticilerine karşı tavır almaya başladılar.

Kâinatta çirkinlik diye bir şey yoktur; her şey ya bizzat güzeldir ya da neticeleri itibari ile güzeldir. Bela ve musibetler görünürde şerdir, çirkindir ama neticeleri güzeldir, hayırdır.

Görünüşte çok büyük bir musibet gibi görünen Gazze’deki vahşet ki, on binlerce masumun, bebeğin kanına bedel oldu, o aşağılık zulüm, karanlık gecenin sabahının şafağının doğmasına vesile oldu. “Vücudunu Mûcidine feda et. Mukabilinde büyük bir fiyat alacaksın” Gazzeli kahraman kardeşlerimiz şehit olarak büyük bir fiyatı alırken, en büyük makamı kazanırken, direnişleriyle Siyonizm’in belini kırarak dünyanın vicdanını uyararak, muhteşem bir başarının altına imza attılar. Artık dünya eskisi gibi olmayacak, yaşananlar ve yaşanacaklar Rabbimizin hikmetidir. Dünya hikmet dünyasıdır. Yoksa katil Siyonizm’in gerçek yüzünü insanlık nasıl görüp, tanıyacaktı? Kartopu gibi devamlı büyüyen dünyanın vicdanı Siyonizm’in gerçek yüzünü gördü artık bu vicdanı hiçbir güç durduramaz.

Gazzelilerin, Filistinlilerin ölüme, şehadete düğüne bayrama koşar gibi koşmaları, imanlarını zirvede yaşamaları, Allah’a teslimleri, sabırları, tevekkülleri bütün dünyada İslâm’la ilgili üretilen ezberleri, algıları "Güneş balçıkla sıvanmaz" gerçeğiyle yerle bir etti. Mehmet Akif; “Ne büyüksün ki kanın kurtarıyor tevhidi” diyordu. Gazze’de şehit olan mazlumların kanları dünyanın her köşesindeki insanların, gençlerin gönüllerinde İslam’ı filizlendiriyor, tevhidi kurtarıyor.

Sosyal medyada hangi inançtan, ırktan olursa olsun dünyanın her yerinden vicdanlı insanların Gazze’deki imanın, ihlasın, korkusuzluğun tesiri ile nasıl hüzünlendiklerini, ağladıklarını tepki gösterdiklerini iki yıldır izliyoruz. Onlar Gazzelileri bu kadar asil, bu kadar cesur kılan inancı merak ediyorlar. Bundan dolayı da Kuran-ı Kerim’i okumaya, anlamaya çalışıyorlar. İslam’ın bugünkü Müslümanların çoğunun uzağında kaldığı güzelliklerini keşfediyorlar. İslam’ı araştırmaya başlayan on binlerce gencin olduğu haberlere yansıyor. Büyük salonlarda topluca şehadet getiren gençlerin görüntüleri sosyal medya platformlarından paylaşıldığına şahit oluyoruz.

Gazze’de iki yıldır inanmanın, adanmanın sadece Allah için yaşamanın manzaralarını izliyoruz, dünya izliyor. Gazze’de insanların gözlerinden perdeler kalkmış, korkmuyorlar. Gazze’deki bu iman ve korkusuzluk, korkular ve tereddütler arasında bunalan dünya halklarını etkiledi, etkiliyor. Çağımızın sahabeleri Gazzeli kardeşlerimiz bütün insanlığa korkuyu yenmenin yolunu gösterdi. Gazze’de yaşananlar dünyanın vicdanını derin uykudan uyandırdı.

Gazzeli kardeşlerimizin inançlı, imanlı direnişi, dünyada vicdanı uyandırdı ve Sumud filosuyla, Özgürlük filosuyla küresel vicdanı eyleme dönüştürdü, bu gelişmeler Katil İsrail’in bütün isteklerini yerine getiren, her türlü silah, mühimmat desteği yapan ABD’yi kaygılandırdı, somut adım atmasına sebep oldu. Bu kaygılar ve somut adım sonrasında, Katil Siyonist İsrail Hamas’la anlaşmaya mecbur kaldı. Siyonist İsrail ateşkesi kabul etti. Katil İsrail bugüne kadar yapılan bütün antlaşmaları bozdu. Sicili bozuk. Bu antlaşmayı da zaman zaman bozduğuna şahit oluyoruz. Anlaşmanın uygulanması için garantör olan ülkeler; Türkiye, Katar, Mısır ve ABD antlaşmanın bozulmasına izin vermemelidirler. Bilhassa Türkiye üzerine düşeni fazlasıyla yapmalıdır. İsrail’in bahane üretmesine, antlaşmayı bozmasına fırsat verilmemelidir. Niyazımız ateşkesin devam etmesi ve Gazze’nin yeniden ayağa kaldırılarak yaralarının sarılmasıdır.

İyilik, vicdan; kötülüğü, vahşeti yendi. Vicdan haklının güçlü olduğu bir dünya istiyor. Vesselam…

Yorum Yap
YORUM KURALLARI: Risale Haber yayın politikasına uymayan;
Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve BÜYÜK HARFLERLE yazılmış yorumlar
Adınız kısmına uygun olmayan ve saçma rumuzlar onaylanmamaktadır.
Anlayışınız için teşekkür ederiz.
Yorumlar (1)
Yükleniyor ...
Yükleme hatalı.