Ey İslam Ümmeti!

Mehmet Abidin KARTAL

"İman, insanı insan eder. Belki insanı sultan eder. Öyle ise, insanın vazife-i asliyesi, iman ve duadır. Küfür, insanı gayet âciz bir canavar hayvan eder."

Kur’an-ı Kerim’de hikmet ve ibret dolu nice kıssalar vardır. Bu kıssalarda peygamberlere ve müminlere; kâfirlerin, zalim toplulukların yaptıkları işkenceler, zulümler ders ve ibret almamız için anlatılmaktadır. Her devirde küfrün insanları canavara dönüştürdüğüne yaptıkları işkenceler şahittir.

Tevrat tahrif edilerek, Yahudilik içinde, son derece kibirli, katı ve Yahudi olmayan insanlara karşı düşmanlık, nefret dolu bir eğilim gelişmiştir. Bu sapık, esfel-i safilin zihniyet son bir yüzyıldır akan kanların en büyük sorumlusu olan Siyonizm’i doğurmuştur. Siyonizm, insanı canavar yapan, çocukları, insanları zalimce katletmekten, tecavüz etmekten, aç bırakmaktan zevk alan, alçaklığın her türlü kötülüğün yoludur.

Katil Siyonist rejim, 7 Ekim 2023’ten bu yana Gazze’de katliam, soykırım, açlık, susuzluk, yıkım ve zorla yerinden etmeye dayalı bir savaş yürütüyor. Hedefleri Gazze’yi yok etmek. Bir buğday tanesinin girişine izin vermeyerek, kardeşlerimizi açlıkla da öldürüyorlar. Gazze’de çiçekler solmaya devam ediyor.

Gazze açlıktan ölüyor. İnsanlık seyrediyor… İnsanlık dibe vurmuş…

Büyük şeytan ABD ve yardımcıları Gazze’deki vahşeti, katliamı, açlığı, susuzluğu, soykırımını izliyorlar. Tek sözleri ile durdurabilecekleri vahşeti durdurmuyorlar.

Gazze, bugün, sadece Müslümanlar için değil bütün insanlık için bir imtihan yeridir. Gazze’de, insanlık en büyük sınavını vermektedir. Gazze aynadır, insanlığın, ümmetin iç yüzünü gösteren acı bir ayna. Ümmetin, bütün ülkelerin Gazze’deki zulme engel olması, dünyamızı huzur ve barış yurdu haline getirmek için çalışması gerekmektedir. Yoksa dünyada hiç kimse güvende olamayacaktır.

Avrupa nihayet uyanıyor, İngiltere, Fransa ve Almanya’dan oluşan E3 ülkeleri liderler yaptıkları açıklamada, "Gazze’deki savaşın bitme zamanı geldi. Bütün tarafları acil bir ateşkesle çatışmalara son vermeye çağırıyoruz." ifadeleri kullanıldı ve bütün esirlerin salıverilmesi talep edildi. Bu bir gelişme ama yeterli değil, somut adımlar atılmalı. Havadan yapılacak yardımı konuşuyorlar bu insanları birbirine kırdırma taktiğidir. İnsani ve ahlaki değildir. "Açlık oyunları" filminin sahneleri yaşanır. Çözüm, Gazze’ye giriş kapıları açılsın.

Bugün Gazze’de insanlığın yüz akı kardeşlerimiz, Siyonist zalimlere ve onları destekleyen bütün şer odaklarına karşı imanla, sabırla ve şerefle direnmektedirler.

Katil İsrail’in Firavunu, “Gazze’nin varlığına karşı savaştayız. Her çocuk ve bebek düşmanımızdır. Gazze’de tek bir Filistinli çocuk bile kalmamalı” diyor. İnsanlıkla alay ediyor. Günümüzün Firavunları, Nemrutları bekleyin, Müntakim olan Allah’ın gazabından kurtulamayacaksınız, gebereceksiniz.

Gazze Kassam Tugayları Sözcüsü Ebu Ubeyde yaptığı açıklamada ümmete sitem ediyor.

"Ey İslam ve Arap ümmetinin liderleri, büyük partileri ve seçkinler, ey alimler! Sizler Allah'ın huzurunda bizim hasımlarımızsınız!

Sizler yetim bırakılmış her çocuğun, evlatsız kalmış her annenin, yerinden edilmiş her mazlumun, yaralı ve aç her insanın hasmısınız! "Ümmet kardeşiyle ekmeğini paylaşamıyor. Ümmetin suçu büyük!

Ey İslam ümmeti!

Gazze’de açlıktan, susuzluktan, ilaçsızlıktan… Sırtları karınlarına yapışmış, bir deri bir kemik kalmış, kaburgaları sayılan, kolları-bacakları çöpe dönmüş çocuklarla onların feryâd-ü figân eden iffet abidesi mübarek analarını, babalarını gördükçe ne yapıyorsunuz? Her güne açlıktan ölen çocukların haberleriyle başlıyoruz. Bu ifadeleri yazarken vicdanım sızlıyor, insanlığımdan utanıyorum.

Ey İslam ümmet!

O mazlum ve mağdur çocukları, o biçare anaları gördükçe, açız diye haykırmalarını işittikçe servetten azıp, Batı bankalarında milyon dolar hesapları olan, Avrupa’nın lüks ada ve mekânlarında çılgınca tatil yapıp salonlarda eğlenen Gazze’deki zulme karşı kılını kıpırdatmayan bazı petrol zengini Müslümanlar, insan olduğunuzu ne zaman hatırlayacaksınız? Bu kadar alçalma olur mu? Gazze açlıktan, susuzluktan kırılıyor, ölüyor. Hiç mi vicdanınız sızlamıyor? İlahi gazabı mı bekliyorsunuz?

Ey İslam ümmeti!

Birleşmiş Milletlere bağlı Filistinli Mültecilere Yardım Ajansı (UNRWA), ajansın komşu ülkelerde Gazze'ye girmeyi bekleyen binlerce kamyonunun olduğunu bildiriyor. Gazze'ye insani yardım getirecek TIR'ların bekleyişi sürüyor. Çünkü Gazze’ye giriş kapıları kapalı.

Katil Siyonistlerin saldırıları ve insani yardım girişini kısıtlayan sıkı kuşatması altındaki Gazze Şeridi, açlığın yayıldığı, su, ilaç, tıbbi gereçler ve hijyen malzemesinin bulunamadığı büyük insani felaketi yaşıyor. Başta çocuklar olmak üzere, Gazze’de açlık nedeniyle her gün ölümler yaşanıyor. Gazze’de açlık sebebiyle hayatını kaybedenlerin sayısı her dakika, her saat, her gün artıyor. İnsanlığın yüz karası, şeytanın askerleri katil İsrail açlığı ve susuzluğu silah olarak kullanmaya devam ediyor. Bıçak kemiğe dayandı. Mısır sen İslam ümmeti değil misin? Niçin Refah sınır kapısını açmıyorsun? Cumhurbaşkanı Erdoğan, Sisi’yi arayarak kapının açılmasını sağlayamaz mı?

Mısır’ın seçilmiş Cumhurbaşkanı Muhammed Mursi, "Ülkenizin aslanlarına sahip çıkın. Yoksa düşmanlarınızın köpeklerine yem olursunuz! " diyordu. Gazeliler “Aç bırakılma suçunu durdurun!” çağrısı yapıyor. Darbeci Cumhurbaşkanı Sisi, duyuyorsun, Refah Kapısı’nı neden açmıyorsun? Neden kardeşlerimizi göz göre göre ölüme terk ediyorsun? Yoksa Peygamber efendimizin (sav) “Komşusu açken tok yatan bizden değildir” hadisi sizin saraylarınıza ulaşmadı mı? Gazze'yi büyük bir hapishaneye, ölüm kampına çevirdiniz, Gazze ölüyor! Refah kapısı hemen açılsın. Yoksa köpeklere yem olursun!

Ey İslam ümmeti!

Sözün bittiği yerdeyiz. Gazze açlıktan, susuzluktan ölüyor. Hem Gazze’nin içinden hem de dünyanın dört bir yanından gelen paylaşımlar, sınır kapılarının açılması ve bölgeye acilen gıda yardımı ulaştırılması için çağrı yapıyorlar.

Sosyal medyada paylaşılan videolara bakarken insanlığımızdan utanıyoruz, içimiz sızlıyor. Gazze’li kardeşlerimiz o görüntüleri her gün yaşıyor. Bu videolardan birinde, yıkılmış bir evin önünde ağlayan küçük bir kız çocuğu, "Sanki insan değilmişiz gibi sabırdan bahsetmeyi bırakın. Biz ekmek ve hayat istiyoruz." diye feryat ediyor.

Bazı görüntülerde ise ileri derecede zayıflamış çocukların kemikleri dışarı fırlamış bedenleri, açlıktan ayakta duramayan anneler, babalar, yaşlılar ve hayır kurumları önünde bir lokma ekmek için bekleyen insanların dramı yer alıyor… Anneler, babalar çaresiz… Çocuklar "Açım" diye ağlıyor. Bu yaşanan insanlık dramlarını sosyal medyadan, televizyonlardan, radyolardan her gün yenileri eklenerek seyrediyoruz, okuyoruz, dinliyoruz. Gazze’de yaşananları anlatmaya kelimeler kifayetsiz kalıyor. Sofraya oturmaktan, insanlığımızdan utanıyoruz, sözün bittiği yerdeyiz. Artık harekete, eyleme geçme zamanı…

Ey İslam ümmeti!

Ey başta bizim idarecilerimiz olmak üzere, ümmetin idarecileri, bazı dünya ülkelerinin liderleri şunları yaptık, bunları yapıyoruz, kınıyoruz, Filistin’i tanıyoruz, elimizden geleni yapıyoruz, her platformda gayret sarf ediyoruz demenin hiçbir faydası yok. Bugüne kadar sözden ileri gidemediniz, gidemedik. Kudurmuş it sözden anlamıyor. Televizyonlarda, radyolarda, sosyal medyada, konunun uzmanı akademisyenler, gazeteciler, herkes her gün konuşuyoruz, yazıyoruz, Gazze’de hiçbir şey değişmiyor. Katil Siyonist İsrail canavarlaşmış önüne geleni yakıyor, yıkıyor, aç, susuz bırakıyor. "Açlığı ve susuzluğu silah olarak" kullanıyor. Dünya tarihinde eşi benzeri görülmemiş vahşet yaşanıyor. İnsan hakları, uluslararası hukuk, özgürlükler kitap sayfalarında kalmış, hükmü yok. Gazze’de insanlık ölmüş. Gazze zifiri karanlığı yaşıyor. Gazze yok oluyor…

Ey İslam ümmeti!

Ne yapacağız?

"Eğer antlaşma yaptıktan sonra yeminlerini bozar ve dininize dil uzatırlarsa, o zaman inkârın, küfrün elebaşlarıyla savaşın. Çünkü onlar için yeminin bir değeri yoktur. Onlar ancak böylece tecavüzden vazgeçerler. "(Tövbe suresi, 12. Ayet)

Karşımızda antlaşmayı, ateşkesi bozan küfrün elebaşları var. Dünya sahnesine kuduran bir it çıkmış, önüne kim gelirse saldırıyor ve hiç kimse tutamıyor, yakalayamıyor, önüne geleni ısırdıkça ısırıyor… Bu kuduz, kuduran iti kim yakalayacak?

Ankara Filistin Dayanışma Platformu (ANFİDAP), Gazze’de yaşanan derin insanlık krizine karşı Türkiye'nin daha aktif bir rol üstlenmesi gerektiğini vurguladı. ANFİDAP adına basın açıklaması Semi Okumuş, tarafından okundu.

"Sayın Cumhurbaşkanımız Erdoğan’a ve Dışişleri Bakanımız Fidan’a sesleniyoruz: Artık diplomasi ve uluslararası hukuk kanallarının hükmü kalmadığını görün, ülkemizin elindeki teknolojik imkânları kullanarak re’sen müdahale başlatın. Gazze’ye temel gıda ve ihtiyaç malzemeleri ulaştıracak bir insani operasyon başlatın. Havadan veya denizden insansız araçlarla Gazze’ye ulaşmanın imkânını yoklayın, seçenekleri zorlayın…"

Gazze’li küçük kız çocuğu Tasnim Olwan, Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’a hitaben mektup yazdı. 12 yaşındaki Olwan, mektubunda “Gazze’de artık sadece karnımız değil, bedenimiz de açlıktan eriyor. Bir lokma ekmek bile bulamıyoruz. Çocuklar açlıktan ağlıyor, anneler gözyaşıyla uyuyor. Ama en acısı ne biliyor musunuz? Dünya sessiz… Kimse konuşmuyor. Ama biz hâlâ ‘Elhamdülillah’ diyoruz. Merhametli sesinizi tekrar duymak istiyoruz. Siz bizim son insani umudumuzsunuz” ifadelerini kullandı.

Ey İslam ümmeti!

“Ey âlem-i İslâm! Uyan, Kur’an’a sarıl, İslamiyet’e maddî ve manevî bütün varlığınla müteveccih ol…” İslam ümmetinin idarecileri tövbe edin, artık kukla olmaktan kurtulun, kendiniz olun. Gün uyanma günüdür. Gün birlik olma günüdür. Bütün İslam ülkelerinin yöneticileri hemen şimdi Türkiye’nin liderliğinde toplanarak artık Gazze’deki trajediye son verecek somut kararlar alarak riske girerek uygulamalıdırlar. Bu güç bu ümmette var. Ümmetin idarecileri, petrolü, doğalgazı ve diğer doğal kaynakları boykot olarak kullanabilir. Bu güç kullanılarak ateşkes sağlanmalı, yardımlar kardeşlerimize ivedilikle ulaştırılmalıdır. Hesap, kitap yapma günü bitmiştir. Ümmetin birinci meselesi, fertten topluma bütün önceliklerimizi değiştirerek insanlığı bir kez daha Gazze'de yaşanan büyük trajediye yöneltmek olmalıdır. Bunun için Türkiye’deki hatta İslam ülkelerindeki bütün televizyon kanalları aynı anda ortak Gazze programları yaparak dünyanın vicdanına seslenilmelidir. TRT bu konuda öncü olmalıdır. Bu yapılabilir ve kelebek etkisiyle dünyanın vicdanı harekete geçirilebilir. Tesirinin büyük olacağına inanıyorum.

İnsanlığa imanın, doğrunun dersini veren, imanın zirvesini yaşayan Gazze’li mağdur, mazlum, masum, kahraman kardeşlerimiz en güzel tebliği, yapıyorlar. İslam’ın izzetini koruyorlar. "Vücudunu Mucidine feda et. Mukabilinde büyük bir fiyat alacaksın… " Ahirette gıpta edeceğimiz kardeşlerimiz büyük bir fiyat alıyorlar. En büyük rütbeyi, makamı alıyorlar. Şehitlik makamına ulaşarak, ebediyeti faniliğe tercih ediyorlar. Cennet bahçelerinde Gazze’li kardeşlerimiz imtihanı kazanmanın sevincini yaşıyorlar.

Ey İslam ümmeti!

Gazze'nin kanı yerde kalmamalı. Bu ümmetin dinî, ahlaki ve insani sorumluluğudur. Artık ümmet Gazze için ortak direnişin yollarını araştırmalıdır. Gazze kıyameti yaşıyor! "Daha ne kadar seyirci kalacağız!" Eğer sorumluluklarımızı yapamazsak, eğer kudurmuş ite müdahale edilmezse, Gazze’miz yok olacak.

Ey İslam ümmeti!

Gazze’de, insani felaket yaşanıyor. Gazze kan ağlıyor. Siyonist vahşetin yağdırdığı bombalar yetmezmiş gibi, şimdi de insanlar açlıktan can veriyor. İnsanlar bir parça ekmek, bir yudum su bulamadığı için ölüyor. Ey İslam ümmeti neredesiniz? Durum çok ciddi ve acil… Gazze’li küçük kız Tasnim Olwan’ın mektubuna cevap verecek miyiz? Gazze yok olursa, ilahi huzura ne yüzle çıkacağız!

Ahirette Gazze’den sorulacağız. Bu Siyonist it durdurulamazsa ahirette bunun hesabını veremeyeceğiz!

Yorum Yap
YORUM KURALLARI: Risale Haber yayın politikasına uymayan;
Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve BÜYÜK HARFLERLE yazılmış yorumlar
Adınız kısmına uygun olmayan ve saçma rumuzlar onaylanmamaktadır.
Anlayışınız için teşekkür ederiz.
Yorumlar (2)
Yükleniyor ...
Yükleme hatalı.