Şarkılar kimi söyler-Agora meyhanesi

Mey ve meyhane ve meyhaneci… Bu kelimeler Divan Edebiyatımızda mazmun olarak çok geçer. Tasavvuf Edebiyatında da kullanılır. Aslında her mazmun bir paroladır. Mecazi anlam gibi. Düz anlamda anlaşılabilirse de genellikle mutasavvıflarımız, Divan şairlerimiz hep bu meyhane terimleriyle manalar aleminden bizlere hisseler çıkarmaya, mesajlar vermeye çalışırlar.

Meyhane tekkedir; mey içki rakı değil, ilahi aşktır; meyhaneci (bazı şiirlerde sâki yani su dağıtan) tekkedeki şeyhtir, mürşittir. Böyle uzayıp gider. Daha buna kaşlar, kirpikler, gamze, dudak falan da eklenirse tevhid, ayrılık, çile vb. bir çok soyut kavramlar hep böyle mazmunlarla ifade edilir.

Bizim Divan geleneğimizdeki bu mazmunları düz anlamda algılayan akıllı aydınlarımız zahirperestler gibi bildiğimiz mey, meyhane zanneder. Koca Divan Edebiyatına ve şiirlerimize buhtan eder. İçer de içer. Şerefe sesleri altında bardaklar/kadehler, ayaklar (ayak da kadeh anlamındadır ya) kaldırılır kafalar çekilir.

Ehli keyf, bağlam ve makama bakmadan bizim şiirlerimizi kendi meslek ve meşrebine göre yorumladı yıllarca. Biz neden onların meyhanesine gitmedik sahi. Mesela ben kendi hesabıma meyhanede söylenen şarkılarını, ilahi manalara, dini söylemlere göre neden yorumlamadığıma hayıflandım. Uzatmayalım bu yazıda ben hayalen meyhaneye gittim. Hem de herkesin bildiği, adını duyduğu Agora meyhanesine girdim. Orada "Agora Meyhanesi" türküsünü dinledim. Bayağı istifade ettim ve feyz aldım. Hani neredeyse oradaki sarhoşlar gibi mest olup kendimden geçtim.

Burası Agora meyhanesi… Burda yaşar aşkların en divanesi, en şahanesi.

Evet bu dünya Güzeller güzeli olan Rabbimin aşk şarabını bize sunduğu yerdir. Bu dünya sarayında, bu dünya cennetinde, bu dünya gurbetinde Ezeli ve Ebedi Sevgiliyi sevdiren, bayıltacak kadar mest eden güzellikleri gördükten, duyduktan ve yaşadıktan sonra O'na aşık olmamak mümkün mü?

Dünya agora meyhanesidir. Aşk Allah aşkıdır. Allah aşkı da, aşkların en şahanesidir. Çünkü beni yaratan O. Sevdiğimi yaratan O. Seven sevebilen bir kalp veren O. Sevdiğime güzellik veren O. Sevdiğime sunduğum çiçekleri yaratan O. Sevdiğimin gülüşünü, yürüyüşünü, bakışını, duruşunu bana sevdiren O. Sevdiğime şiirler okuyarak ona aşkımın en derin ve en engin ufuklarını anlatırken gözlerimizi dikerek konuştuğumuz, gökyüzünün çiçeklerini, yıldızlarını uçsuz bucaksız semeye serpiştiren O. Gemilerin geçmediği, limanların olmadığı engin denizleri mavinin her tonunda önümüze seren, dalgalarında  umut gemilerimizin bir dalıp bir çıktığı, yüreğimiz gibi çalkalandığı o denizleri yaratan O. Hangi güzelliği sayayım ki. Bir güvercinin gözlerindeki sükutu, bir ceylanın gözlerindeki mahmurluğu, bir kedinin gözlerindeki ünsiyeti, bir köpeğin bakışlarındaki sadakati, vefayı yaratan O. Daha saymakla bitmeyecek güzellikleri var edip dünyamızı cennete çeviren O. Elbette önce O'nun aşkı. O’na aşk, O’ndan aşk, O’nun için aşk. Aşkların en şahanesi O’nun aşkıdır. Kainatın Şahı, Padişahı O'dur.

İbrahimleri, Musaları, Yusufları yakan aşk Abdülkadir Geylanileri, Şah Nakşibendleri mest eden aşk. Hallacı Mansurları darağacına götüren aşk. Yunusları, Mevlanaları yakan aşk. Bu aşk işte devlerin aşkıdır. Pervaneler bile kendini bunun için ateşe atar. En divane aşk budur. Deli eder insanı. Bu aşk, diyar diyar avare edip baş açık ayak yalını dolaştırır  dervişleri. Hatta öyle bir derecesi vardır ki divaneler bile bilmez. Ne meyhaneler anlar bu aşkı, ne ibadethaneler.

Bu akşam ümitlerimi meze yapıp içiyorum

Akşam benim ömrümdür. Ömrümün sonbaharıdır. Kıyamet yakındır. Yaklaşmaktadır yaklaşmakta olan. Bu fani dünyada, ölümlü hayatta ebede kadar uzanan emellerim için bana ümit veren O'dur. "Rahmetimden ümit kesmeyiniz!" diyen O. Ümit, aşk şarabına, aşk şerbetine benzer. İçtikçe içesiniz gelir. Hayata bağlar, belalara karşı size sabır, sebat verir. Bilenirsiniz acılara, direnirsiniz ızdıraplara. Ümit bitmeyen servetimiz, silahımızdır. Gelmeyen hep beklenen ama bir türlü gelmeyeni hâlâ bekleten, hâlâ gözetleten en büyük güç ve kuvvet kaynağıdır. Bütün beklemeler, bekleyişler ümitten gelir.

Ümitlerimi dualarıma katık yaparım. Seherlerde yaptığım dualarımda, cuma geceleri evliya türbelerinde, gecenin yarısından sonra herkes uykuda iken kalkıp kıldığım teheccüd namazlarında yaptığım dualar hep ümidin eseridir. Yusuf gibi zindanda olsa da bir gün mutlaka çıkacağına inandığında Yusuf'ta ümit vardı. Yakup Yusuf'a kavuşmak için ağlamaktan kör olmasına rağmen onun bir gün geleceğine dair bekleten şey ümitti. Eyüp peygamberi şifa için sabır çilesine saran da ümitti. Günahkar kulların istiğfarındaki ümit, tevbesindeki ümit..

Cama vuran her damlada seni hatırlıyorum

Ya Rabbim. Allahım! Her damla senin rahmet denizinden bir katre değil mi? Buhar olup göğe yükselen suları yağmur bulutu olarak gökte bekleten, rüzgarlarla yürüten, sevk eden, şimşekten kamçılarla bir küheylan gibi üzerimize doludizgin koşturan ve nihayetinde sevdaya susamış, Sana susamış, rahmetine susamış, merhametine susamış, visaline susamış gönüllere katre katre sevgi, rahmet gönderen Sensin. Her damlada Seni görmek. Her damla Seni hatırlatır. Her nereye baksam rahmet suyunun dem ve damarlarına girip rengarenk çiçeklerin gülen, gülümseyen yüzlerinde o katreler vardır. Senden bir iz, bir alamet, bir haber taşırlar. Hepsi Senden bana gelen rahmet mektuplarıdır Ya Rabbim. Her bir çiçek, her bir ağaç, her bir ot Senin mektubundan birer satırdır. Aşkın hikayesini anlatır bizlere. Lâilahe illallah yazan; sevgili olarak bir tek ben varım diyen mektuplar.

Ve sana susuzluğumu…

Bu dünya denen gurbette Sana susuzluğumuzu anlıyoruz. Bir bitmeyen susuzlukla Seni anıyoruz, hatırlıyoruz. Zikrediyoruz. Her işte Bismillah, her yerde Bismillah.

Ya Allah Ya Rahman, Ya Rahim,

Ferdün, Hayyun Kayyumun Hakemün ADLUN Kuddüs..

Ferdün , Hayyun Kayyumun, Hakemün AŞKUN Kuddüs.!

Ferdün , Hayyun Kuyyumun, Hakemün AŞKUN Kuddüs.!

Ferdün , Hayyun Kuyyumun, Hakemün AŞKUN Kuddüs.!

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
YORUM KURALLARI: Risale Haber yayın politikasına uymayan;
Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve BÜYÜK HARFLERLE yazılmış yorumlar
Adınız kısmına uygun olmayan ve saçma rumuzlar onaylanmamaktadır.
Anlayışınız için teşekkür ederiz.
4 Yorum