Sana Said-i Kürdî derler, belki sende o fikir var!

Sana Said-i Kürdî derler, belki sende o fikir var!

Günün Risale-i Nur dersi

Bismillahirrahmanirrahim

Eğer derseniz, "Şeyhler bazan işimize karışıyorlar. Sana da bazan şeyh derler"; ben de derim:

Hey efendiler, ben şeyh değilim. Ben hocayım. Buna delil: Dört senedir buradayım. Bir tek adama tarikat verseydim, şüpheye hakkınız olurdu. Belki yanıma gelen herkese demişim: "İman lâzım, İslâmiyet lâzım. Tarikat zamanı değil."

Eğer derseniz, "Sana Said-i Kürdî derler. Belki sende unsuriyetperverlik fikri var, o işimize gelmiyor"; ben de derim:

Hey efendiler! Eski Said ve Yeni Said'in yazdıkları meydanda. Şahit gösteriyorum ki, ben اَلْاِسْلاَمِيَّةُ جَبَّتِ الْعَصَبِيَّةَ الْجَاهِلِيَّةَ 1 ferman-ı kat'îsiyle, eski zamandan beri menfi milliyet ve unsuriyetperverliğe, Avrupa'nın bir nevi frenk illeti olduğundan, bir zehr-i katil nazarıyla bakmışım. Ve Avrupa, o frenk illetini İslâm içine atmış, tâ tefrika versin, parçalasın, yutmasına hazır olsun diye düşünür. O frenk illetine karşı eskiden beri tedaviye çalıştığımı, talebelerim ve bana temas edenler biliyorlar.

Madem böyledir. Hey efendiler, her bir hadiseyi bahane tutup bana sıkıntı vermeye sebep nedir acaba? Şarkta bir nefer hata etse, garpta bir nefere askerlik münasebetiyle zahmet ve ceza vermek; veya İstanbul'da bir esnafın cinayetiyle Bağdat'ta bir dükkâncıyı esnaflık münasebetiyle mahkûm etmek nev'inden, her hadise-i dünyeviyede bana sıkıntı vermek hangi usulledir, hangi vicdan hükmeder, hangi maslahat iktiza eder?

1) "İslâm, Câhiliyetten kalma ırkçılık ve kabileciliği ortadan kaldırmıştır. Müslüman olduktan sonra, Habeşli bir köle ile Kureyşli bir efendi arasında hiçbir fark yoktur. "Bu ibare, İslâmiyet öncesi câhiliye âdetlerine dönmekten men eden hadîslerden iktibas edilmiştir. Bu mevzuda bir çok hadîs-i şerif rivayet edilmiştir.

Bediüzzaman Said Nursi
Şualar