Salahattin ALTUNDAĞ

Salahattin ALTUNDAĞ

Ramazân Ayında Mânevî Birlikteliğin Gücü: Psikoloji ve Îmânın Buluşması

RAMAZÂN OKUMALARI-21

PSİKOLOJİ BİLİMİ EŞLİĞİNDE RAMAZÂN RİSÂLESİNİN BİRİNCİ NÜKTESİNDEKİ HİKMETLERİ ANLAMAYA DEVÂM

"Ramazân-ı Şerîf’te ise, ehl-i îmân birden muntazâm bir ordu hükmüne geçer."

2. SOSYAL KİMLİK VE ÂİDİYET HİSSİ

d. Sosyal Destek ve Öz-Denetim

Ramazân-ı Şerîf ayı, sosyal destek ve öz-denetim kavramlarının iç içe geçtiği, Bedîüzzamân Hazretlerinin "Ramazân-ı Şerîf'te ise, ehl-i îmân birden muntazâm bir ordu hükmüne geçer." ifâdesiyle vurgulanan kolektif bir rûhu yansıtan bir dönemdir. Bu, Müslümân topluluğunun bireysel disiplin ve öz-denetim çabalarını bir araya getirerek, toplumsal bir uyum ve dayanışma içinde hareket ettiğini gösterir. Bedîüzzamân'ın bu ifâdesi, Ramazân-ı Şerîf’in sâdece bireysel bir ibâdet mevsimi olmadığını, aynı zamânda topluluğun bir bütün olarak mânevî ve ahlâkî gelişimine katkı sağladığını derînlemesine anlamamıza yardımcı olur.

Sosyal destek, Ramazân-ı Şerîf ayında öz-denetim ve irâde gücünün geliştirilmesinde kritik bir rol oynar. Topluluk içinde paylaşılan iftârlar ve terâvih namâzları, mümînler arasındaki karşılıklı destek ve dayanışmayı pekiştirir. Bu kolektif ibâdetler, bireylerin öz-denetim kapasitelerini artırma yolculuklarında birbirlerini motive etmelerine ve desteklemelerine imkân tanır. Bu sürecin bir parçası olarak, bireyler yalnızca fiziksel açıdan değil, aynı zamânda rûhsal ve sosyal açıdan da birbirlerine bağlanır, böylece "muntazâm bir ordu"nun güçlü birliğini oluştururlar.

Bedîüzzamân'ın ifâdesinde vurgulanan “muntazâm”lık, oruç tutmanın ötesinde, birbirine destek olmanın ve kolektif bir irâde sergilemenin önemini gösterir. Mümînlerin bir araya gelerek oluşturduğu bu mânevî ordu, bireysel öz-denetim pratiğini toplumsal bir dayanışma ve karşılıklı destek çabasına dönüştürür. Ramazân-ı Şerîf ayı, bu bağlamda, bireylerin sâdece kendi öz-denetim becerilerini değil, aynı zamânda bir topluluk olarak birbirlerini nasıl güçlendirebileceklerini de öğrendikleri bir eğitim alanıdır.

Ayrıca, bu süreç, sosyal destek mekanizmalarının, bireylerin zorluklarla başa çıkma kapasitesini nasıl artırabileceğini gösterir. Ramazân-ı Şerîf boyunca, mümînlerin birbirlerine sağladığı mânevî ve moral destek, öz-denetim kaynaklarının sâdece kişisel çaba ile değil, aynı zamânda toplumsal bir dayanışma ile de güçlendirilebileceğini ortaya koyar. Bu, oruç tutmanın bireysel ve toplumsal boyutlarının birbirini nasıl desteklediğini ve güçlendirdiğini gösterir.

e. Mânevî Motivasyon ve İçsel Güç

Ramazân-ı Şerîf ayı, Müslümânlar için aynı zamânda derîn mânevî bir yenilenme dönemidir. Bedîüzzamân Hazretleri'nin "Ramazân-ı Şerîf'te ise, ehl-i îmân birden muntazâm bir ordu hükmüne geçer." ifâdesi, bu mübârek ayın, bireylerin sâdece dışsal disiplin ve öz-denetimlerini değil, aynı zamânda içsel mânevî güçlerini ve motivasyonlarını da güçlendirdiğinin altını çizer. Bu süreç, oruç tutmanın ötesinde, bir mânevî disiplin ve içsel güç geliştirme pratiği olarak anlaşılmalıdır.

Mânevî motivasyon, Ramazân-ı Şerîf’in özündeki dinamik bir güçtür. Bu, bireylerin günlük yaşamlarında karşılaştıkları zorluklar ve sınanmalar karşısında gösterdikleri sabrın ve direncin ana kaynağıdır. Mânevîyât, kişinin öz-denetim ve irâde gücünü sıradan bir çabadan çok daha derîn ve anlamlı bir bağlamda güçlendirir. Bu dönemde, Allâh'a olan yakınlık ve O'nun rızasını kazanma arzusu, bireylerin öz-denetimlerini sürdürmeleri için içsel bir motivasyon kaynağı hâline gelir.

Bu mânevî motivasyon, Ramazân-ı Şerîf ayının rûhunu yansıtan bir dizi ibâdet ve davranışla beslenir. Kur'an-ı Kerim'in tilâveti, terâvih namâzları, zekât ve fitre gibi hayır işleri, bu sürecin önemli bileşenleridir. Her biri, bireyin mânevî derînliğini artırırken, aynı zamânda onların içsel güçlerini ve öz-denetim kapasitelerini de pekiştirir. Bu ibâdetler, kişisel gelişimde birer araç olarak işlev görür ve bireyin hayâtının her alanında daha disiplinli ve odaklanmış olmasına yardımcı olur.

whatsapp-image-2024-03-30-at-21-17-02.jpeg

Bedîüzzamân Hazretleri'nin ifâdesindeki "muntazâm bir ordu" metaforu, Müslümânların Ramazân boyunca bireysel ve kolektif disiplinlerini nasıl artırdıklarını simgeler. Bu, her bir Müslümânın, oruç tutarak ve ibâdet ederek hem bireysel hem de toplumsal bir uyum içinde hareket ettiği bir dönemdir. Bu süreç, mânevî birliktelik duygusunu pekiştirir ve bireylerin mânevî motivasyonlarından aldıkları güçle, içsel ve dışsal zorlukların üstesinden gelmelerine imkân tanır.

Ramazân-ı Şerîf, bu nedenle, sâdece bir ay boyunca süren bir ibâdet mevsimi değil, aynı zamânda bireyin kendini mânevî olarak yeniden değerlendirip, güçlendirdiği ve içsel gücünü artırdığı bir dönemdir. Bu süreç, bireyin öz-denetim ve disiplin becerilerini sâdece Ramazân-ı Şerîf ayı için değil, hayâtının geri kalan kısmı için de güçlendirir. Bu içsel güç ve mânevî motivasyon, bireyin hayâtındaki zorluklarla başa çıkmasına yardımcı olan önemli araçlardır ve ona hem mânevî hem de dünyevi hedeflerine ulaşmada rehberlik eder.

f. Uzun Vâdeli Öz-Denetim ve Yaşam Tarzı Değişiklikleri

Bedîüzzamân Hazretlerinin "Ramazân-ı Şerîf'te ise, ehl-i îmân birden muntazâm bir ordu hükmüne geçer." ifâdesi, uzun vâdeli öz-denetim ve yaşam tarzı değişiklikleri bağlamında, derîn bir anlam ve amaç katmanı sağlar. Bu ifâde, Ramazân-ı Şerîf’in, bireysel ve toplumsal disiplin ile öz-denetim becerilerinin geliştirilmesinde bir dönüm noktası olduğunu gösterir. Aynı zamânda, mümînlerin bu mübârek ay boyunca kazandıkları disiplin ve öz-denetim becerilerinin, yalnızca bir ay süren geçici bir deneyim olmadığını, aynı zamânda hayâtlarının geri kalanında sürdürülebilir değişiklikler meydana getirme potansiyeline sâhip olduğunu vurgular.

Bu metafor, Ramazân-ı Şerîf’in, mümînleri, kendi içsel disiplinlerini ve öz-denetimlerini geliştirme yolculuğunda birbirleriyle uyum içinde çalışan, koordineli bir “ordu”ya benzetir. Bu uyum, sâdece Ramazân-ı Şerîf boyunca değil, hayâtın diğer alanlarında da devâm eden bir disiplin ve öz-denetim geliştirme pratiğine işâret eder. Bu süreçte, mümînler, Ramazân-ı Şerîf ayı boyunca kazandıkları irâde gücü, sabır ve dayanıklılığı, sağlıklı beslenme, düzenli egzersiz, zamân yönetimi ve diğer yaşam tarzı değişikliklerini sürdürmek için kullanabilirler.

Bedîüzzamân'ın vurguladığı "muntazâm bir ordu"nun disiplini, bireylerin ve topluluğun, Ramazân-ı Şerîf sonrası dönemde de devâm ettirmesi gereken bir iç disiplin ve öz-denetim anlayışını temsîl eder. Bu, Ramazân-ı Şerîf ayının sağladığı eğitimin, bireylerin günlük hayâtlarında karşılaştıkları zorluklarla başa çıkma ve uzun vâdeli hedeflere ulaşma yeteneklerini nasıl geliştirebileceğini gösterir. Böylelikle, Ramazân-ı Şerîf, bireylerin ve toplumların sürekli gelişimi için bir temel oluşturur.

"Ramazân-ı Şerîf’te ise, ehl-i îmân birden muntazâm bir ordu hükmüne geçer."

  1. Motivasyon ve Hedefe Yönelik Davranışlar
  2. Topluluk İçi Davranış ve Dayanışma

DEVÂM EDECEK İNŞALLÂH

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
YORUM KURALLARI: Risale Haber yayın politikasına uymayan;
Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve BÜYÜK HARFLERLE yazılmış yorumlar
Adınız kısmına uygun olmayan ve saçma rumuzlar onaylanmamaktadır.
Anlayışınız için teşekkür ederiz.
1 Yorum