Risale Haber-Haber Merkezi

Hukukçu Safa Mürsel, Bediüzzaman Said Nursi'nin toplumun talepleri için bürokrasiye karşı cesur girişimlerde bulunduğunu söyledi.

TV111'de, yayınlanan Alternatif Bakış programında konuşan Mürsel, Bediüzzaman'ın, devletle muhatap olduğu meselelerde, konuyu şahsîlikten uzak değerlendirişine dikkat çekti. Kendi çıkarını/menfaatini aramadıktan sonra 'toplumsal taleplerin dile getirilmesinde bürokrasiye karşı hiçbir çekince duyulmaması gerektiğini dile getiren Mürsel, şöyle konuştu:

Müslümanım, İslamiyet cihetiyle manen memurum

"Bediüzzaman İstanbul'a şahsi bir mesele için gelmedi. "Müslümanım, İslamiyet cihetiyle manen memurum ve sadakatle mükellefim" diyor. Oraya İslamiyet cihetiyle eğitim lazım. Oranın sosyal, kültürel, ahlaki, ekonomik, manevi, bütün dinamiklerinin herhangi bir problem arz etmeyecek şekilde düzeltilmesi lazım. Geliştirilmesi lazım. Bunlar çok büyük ve umumun meselesidir. "Ben bunu takip etmek zorundayım. Bu benim meselemdir" Devlete taşımak istediğim konu budur ve devlet bunda kendisini müstağni addedemez" diyor. 

Said Nursi'nin sergilediği üslup ve cesaret çok yadırganan bir şey

"Bir sivil toplum temsilcisi olarak, sivil toplumun kültürü ve iradesini devlete, yönetime taşımak noktasında 1900'lü yılların başında devlet ve kamuyla muhatap olmada Bediüzzaman Said Nursi'nin sergilediği şu üslup ve cesaret, çok yadırganan bir şey. Yadırgandığı için de zaten tımarhaneye göndermek zorunda hissetmişler. "Bunun aklından zoru var" diyecek kadar yadırganan bir tavır. Biz pervasızca kamuya böyle bir talep götürme işini şimdi bile başarabiliyor muyuz?