Risale Haber-Haber Merkezi

RİSALE HABER-Bediüzzaman Said Nursi Hazretlerinin bilinen tek ses kaydı "Maşallah" kelimesini söylediği kayıttı. (Dinlemek için tıklayınız) 

Bunun haricinde 7 dakikalık bir kayıtta konuşmaları bulunmaktadır. Bu kaydı alan da merhum talebesi Mustafa Sungur ağabey. Kayıtlar da yine merhum talebesi Said Özdemir ağabeyde bulunuyordu. Ağabeyler Anlatıyor kitaplarının yazarı Ömer Özcan, 7 dakikalık ses kaydının detaylarını şöyle anlatıyor:

Üstadımızın sesi çok şefkatli

"Said Özdemir Ağabeyimizde Üstadımızın kayıtlı sesi olduğunu biliyorduk. Sağ olsun bizlere dinletti. Önce Hüsnü Bayram ağabeyin 22. Sözün 1. Bürhanını okuyan kısa kısmı, sonra da 7 dakika süren Azîz Mübarek Üstad’ımızın talebeleri ile olan konuşmalarını dinletti. Üstadımızın bu sesi 1957 veya 1958'de Mustafa Sungur ağabey tarafından gizlice alınmış.

Etrafında “Bayram, Zübeyr, Tâhiri, Hüsnü, Sungur” Ağabeyler olduğu anlaşılıyor Üstadımızın. Şefkat kanatları altına aldığı mübarek talebelerinin hepsiyle kelâmda bulunuyor. Üstadımızın sesi çok şefkatli. Hepsiyle alâkalanıyor, herşeyi tâkip ediyor. Hatırladığım sesler: Zübeyir Ağabey Ramazan dolayısı ile A. Nazif Çelebi ve diğer talebelerinden gelen tebrikleri okudu Üstad’a. Üstad: “Gazetelerde bizimle alâkalı haber var mı?” diyor. Zübeyr Abi: “Yok Üstadım” diyor. “Bayram niye geç kaldın?” diye soruyor Üstadımız. Tâhîri ağabey: “Bizim damat gelmiş Üstadım.” Üstad da: “Git git görüş” diyor. “Görüştün mü?” Tâhîri ağabey: “Yok Üstadım gitmiş” diyor. Bayram ağabey bir kaç kere: “Benim hakkım bir tane Üstadım”, “Benim hakkım bir tane Üstadım” diyor.

Bu ses kutusundan her dersaneye birer tane alınsın

Said Özdemir ağabey anlatıyor:

Bir gün Grundig marka makaralı bir teyp alarak Üstad’a götürdüm. Daha evvel ağabeylerden ders kaydetmiştim. Üstadımızın önüne koydum, teybi açtım. Üstad ilk defa teyp görüyordu, baktı ki teyp Risale okuyor. Üstad yarım saat elini yanağına koyarak dinledi. Sonra: “Maşallah kardeşim bu ses kutusundan birer tane her dersaneye alınsın” dedi.

Benim niyetim, Üstad’ın sesini almaktı. Üstad’dan izin istedim, Üstadım sizin sesinizi alalım, sohbet edelim, bir hâtıra olur dedim. “Yook, câiz değil” dedi. Bir kaç kere ısrar ettim izin vermedi. Sonra Ceylan Ağabey, “ben alırım” dedi, teybi bir uzatma kablosu ile cereyan alarak Üstad’ın arkasına gizlice koydu. Üstad bizlere doğru dönük, teybi görmesi mümkün değil. Ceylan ağabey fişi taktı, fakat Üstad da birden susmaya başladı, hiç konuşmuyor. Bekledik bekledik konuşmadı, sanki arkasını görüyordu, evet kerametle fark ettiğinden hiç konuşmuyordu. Ne zaman Ceylan ağabey fişi çekti, Üstad da hemen konuşmaya başladı.

Bazı hikmetlere binaen Üstadımızın sesi çok az olarak alınabilmiş. Sonradan Sungur ağabey yorganın altına küçük bir teyp koyuyor, 7 dakikalık bir şey var ama bazı yerleri az anlaşılmıyor. İşte bir tek o hatıra kaldı.