Risale Haber-Haber Merkezi

Risale Akademi'nin düzenlediği "Kastamonu Lahikası Müzakereleri" “Kastamonu’nun Said Nursi’yi sahiplenmesi” konu başlıklı sunumla devam etti.

B. Said Çiftçi’nin yaptığı sunumun notları şöyle:

“O dönem Risale-i Nur talebesi olmak ateşten bir gömlek. Kastamonu şapka devriminin yapıldığı yer. Barla gibi değil zira Barla’da manevi hayat yüksek. Burada farklı bir yapı var.

Bediüzzaman Hazretleri 3 ay karakolda, daha sonra karakolun karşısında perdesiz bir evde kalıyor.  

Kastamonu lahikasındaki mektuplardan muhataplar genellikle Isparta kahramanlarıdır.

O dönem lise ve ortaokul talebeleri dinden uzak olarak yetiştiriliyor. Kastamonu’da aralarında Abdullah Yeğin ağabeyin de bulunduğu Bediüzzaman’ı ziyaret eden öğrencilerin “muallimlerimiz Allah’tan bahsetmiyor” şikayetleri de bunun bir delili. 

Dönemin valisi Avni Doğan çok zalim biri. Dindarlara çok çektiriyor. Buna rağmen Çaycı Emin ağabey Üstada sahip çıkıyor. Daha sonra Hilmi Erkal ağabey üstada sahip çıkıyor. Bir gün Hilmi Erkal valiyi öldürmek için plan yapıyor. Silah temin ediyor. Çarşı karakolunun önünden geçerken Bediüzzaman Hazretleri çağırıyor. Ona Tahmidiye duasını verip yazmasını istiyor. Hilmi Erkal veriyor sabaha kadar yazıyor sonra da öldürmekten vazgeçiyor.

Zaman içinde Taşköprülü Sadık bey, Hafız Tevfik, Tahsin, Mehmed Feyzi talebeler halkasına dahil oluyor. Hanımlar hizmeti de başlıyor. Safranbolu, Eflani ve Karabük Kastamonu’daki hizmetin etki alanına giriyor. İnebolu’nun çok hizmeti geçiyor. Özellikle teksir makinesi ile.